apply - Turco Inglés Diccionario

apply

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "apply" en diccionario turco inglés : 61 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
apply v. uygulamak
Why not analyse these experiences and apply them generally?
Neden bu deneyimleri analiz edip genel olarak uygulamayalım?

More Sentences
apply v. başvurmak
When women apply, qualifications have to be added.
Kadınlar başvurduğunda niteliklerin de eklenmesi gerekiyor.

More Sentences
apply v. müracaat etmek
Apply in writing.
Yazılı olarak müracaat edin.

More Sentences
General
apply v. uygun düşmek
"Thoughtful" is not a term that could be applied to her behavior.
"Düşünceli" onun davranışlarına uygun düşebilecek bir terim değil.

More Sentences
apply v. başvuruda bulunmak
No wonder more than 230 UK fishermen have applied to scrap their vessels.
Birleşik Krallık'ta 230'dan fazla balıkçının gemilerini hurdaya çıkarmak için başvuruda bulunmasına şaşmamalı.

More Sentences
apply v. atfetmek
He applied himself to this scientific study.
O, kendini bu bilimsel çalışmaya atfetti.

More Sentences
apply v. tanımlamak için kullanmak
This consideration applies in particular to the reference values to be used to define energy savings.
Bu husus özellikle enerji tasarrufunu tanımlamak için kullanılacak referans değerler için geçerlidir.

More Sentences
apply v. kullanmak
He applied the money to the payment of debts.
Parayı borçlarını ödemek için kullandı.

More Sentences
apply v. tatbik etmek
With certain exemptions, imported goods are liable to VAT at the same rate as those applied within Turkey.
Bazı istisnalar ile, ithal edilen mallar, Türkiye içinde tatbik edilenler ile aynı orandan KDV'ye tabidir.

More Sentences
apply v. uygulamak
Well, let us see how we can do so, how you will apply the 'golden rule'?
Peki, bunu nasıl yapabileceğimizi, "altın kuralı" nasıl uygulayacağınızı görelim mi?

More Sentences
apply v. vermek
The jury found that Samsung had infringed upon Apple's patents.
Jüri, Samsung'un Apple'ın patentlerini ihlal ettiğine karar verdi.

More Sentences
apply v. sürmek
She puts on a lot of lipstick when applying make up.
Makyaj yaparken çok fazla ruj sürüyor.

More Sentences
apply v. yapıştırmak (bant)
Apply a bandage.
Bir bandaj yapıştırın.

More Sentences
apply v. başvurmak
When women apply, qualifications have to be added.
Kadınlar başvurduğunda, niteliklerin de eklenmesi gerekiyor.

More Sentences
apply v. koymak
This also applies, for example, to the very real projects which the Committee on Industry has introduced.
Bu aynı zamanda, örneğin Sanayi Komitesi'nin ortaya koyduğu gerçek projeler için de geçerlidir.

More Sentences
apply v. (fren) basmak
Fortunately, I was able to apply the brakes on time.
Neyse ki frene zamanında basabildim.

More Sentences
Trade/Economic
apply v. başvurmak
You don’t need to apply in advance.
Önceden başvurmana gerek yok.

More Sentences
apply v. uygulamak
The provisions should therefore apply from the first day.
Bu nedenle hükümler ilk günden itibaren uygulanmalıdır.

More Sentences
Law
apply v. uygulanmak
The Directors General now have to give an annual account of how the control standards have been applied.
Genel Müdürler artık kontrol standartlarının nasıl uygulandığına dair yıllık bir hesap vermek zorundadır.

More Sentences
Technical
apply v. başvurmak
Applicants are requested to apply in person.
Başvuru sahiplerinin şahsen başvurmaları istenmektedir.

More Sentences
apply v. sürmek
Why does she apply olive oil on her lashes?
Neden kirpiklerine zeytinyağı sürüyor?

More Sentences
apply v. vermek
She applied her mind to her new job.
Aklını yeni işine vermişti.

More Sentences
apply v. uygulamak
You know full well that there are rules which apply.
Uygulanması gereken kurallar olduğunu çok iyi biliyorsunuz.

More Sentences
General
apply v. sürmek (merhem vb'ni)
apply v. aletleri kullanmak
apply v. aygıtları kullanmak
apply v. ilgili olmak
apply v. üstüne sürmek
apply v. kendini vermek
apply v. içermek
apply v. vurmak (boya vb'ni)
apply v. yaklaştırmak
apply v. müracaat etmek
apply v. etkili olmak
apply v. hasretmek
apply v. bant yapıştırmak
apply v. birine gitmek
apply v. çaba göstermek
apply v. yapıştırmak
apply v. ilgisi olmak
apply v. vurmak
apply v. yaymak
apply v. uygun olmak
apply v. müracaatta bulunmak
apply v. uygulamaya koymak
apply v. hesaba yazmak
apply v. tahsis etmek
apply v. ayırmak
apply v. aktarmak
apply v. sürtmek
apply v. tutmak
apply v. yapışmak
apply v. yürürlüğe koymak
apply v. (faiz vb) yürütmek
apply v. dikkatini vermek
apply v. geçerli olmak
Trade/Economic
apply v. tatbik etmek
Law
apply v. tatbik etmek
Technical
apply v. üzerine sermek
Computer
apply expr. uygula
Archaic
apply v. şamil olmak

Significados de "apply" con otros términos en diccionario inglés turco: 247 resultado(s)

Inglés Turco
General
apply to v. kapsamak
The water framework directive applies to river basins, whereas the bathing water directive has a very local scope.
Su çerçeve direktifi nehir havzaları için geçerliyken yüzme suyu direktifi çok yerel bir kapsama sahiptir.

More Sentences
apply for v. başvurmak
These 500 posts that we have applied for are to be allocated entirely to preparations for enlargement.
Başvurduğumuz bu 500 kadro tamamen genişleme hazırlıklarına tahsis edilecektir.

More Sentences
apply to v. geçerli olmak
In addition, none of these rules will apply to third country airlines.
Ayrıca, bu kuralların hiçbiri üçüncü dünya ülkelerinin havayolları için geçerli olmayacaktır.

More Sentences
apply to v. içermek
The same applies to the decision that this regulation should not include provisions on seed.
Aynı durum, bu yönetmeliğin tohumla ilgili hükümler içermemesi gerektiği yönündeki karar için de geçerlidir.

More Sentences
apply for v. adaylığını koymak
You should apply for that post.
O makam için adaylığını koymalısın.

More Sentences
apply to v. müracaat etmek
I've decided to apply to Harvard.
Harvard'a müracaat etmeye karar verdim.

More Sentences
apply for v. müracaat etmek
If I were you, I would apply for the scholarship.
Yerinde olsam, burs için müracaat ederdim.

More Sentences
apply to v. başvurmak
In March 1999, Turkey formally applied to participate in the activities of the European Environment Agency.
Mart 1999'da, Türkiye, Avrupa Çevre Ajansı'nın faaliyetlerine katılmak için resmen başvurmuştur.

More Sentences
apply the rules v. kuralları uygulamak
The choice of whether to apply the rules is only a fig leaf to disguise that reality.
Kuralların uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin seçim, bu gerçeği gizlemek için sadece bir incir yaprağıdır.

More Sentences
apply make-up v. makyaj yapmak
Why do women open their mouths when they apply makeup to their eyes?
Neden kadınlar gözlerine makyaj yaparken ağızlarını açıyor?

More Sentences
apply in practice v. pratikte uygulamak
We must achieve realistic legislation that can be applied in practice.
Pratikte uygulanabilecek gerçekçi bir mevzuata ulaşmalıyız.

More Sentences
apply pressure v. baskı uygulamak
We must apply pressure in order that those who have resources may contribute more of them.
Kaynaklara sahip olanların daha fazla katkıda bulunabilmesi için baskı uygulamalıyız.

More Sentences
apply ointment v. merhem sürmek
Tom is applying ointment to his wound.
Tom yarasına merhem sürüyor.

More Sentences
to apply adv. başvuru için
What certificates and paperwork are needed to apply for a passport?
Pasaport başvurusu için hangi sertifikalar ve evraklar gerekiyor?

More Sentences
Phrasals
apply for (something) v. (bir şey) başvurusunda bulunmak
What happens, however, with the millions of illegal immigrants who have never applied for asylum?
Ancak, sığınma başvurusunda bulunmamış milyonlarca yasadışı göçmene ne olacak?

More Sentences
Phrases
apply yourself expr. kendini ver
You just have to apply yourself.
Yalnızca kendini vermen gerekiyor.

More Sentences
Idioms
apply (oneself) to (something) v. (kendini bir şeye/işe) vermek
My support for the generation of clean energy does not apply to this addition.
Temiz enerji üretimine verdiğim destek bu ekleme için geçerli değildir.

More Sentences
Computer
unable to apply expr. uygulanamaz
We must ensure that we do not go too far and impose timetables on Member States that they will be unable to apply.
Çok ileri gitmediğimizden ve Üye Devletlere uygulayamayacakları zaman çizelgeleri dayatmadığımızdan emin olmalıyız.

More Sentences
apply to expr. uygulanacak
I come now to Amendment No 24, and the sanctions to be applied to Member States.
Şimdi 24 No'lu Değişikliğe ve Üye Devletlere uygulanacak yaptırımlara geliyorum.

More Sentences
General
designated authority to apply n. başvuru mercii
apply oneself to v. bütün dikkatini bir işe çevirmek
apply epilating wax to v. ağda yapıştırmak
apply insecticide to v. ilaçlama yapmak
apply ammoniac to v. amonyaklamak
apply an undercoat v. astarlamak
apply a salve v. merhem sürmek
apply to somebody v. kapısını çalmak
apply oneself to v. kendini bir işe vermek
apply medicine v. ilaçlamak
apply leeches v. sülük vurmak
apply an earlier date v. öne çekmek
apply henna v. kına yakmak
apply for visa v. vize başvurusu yapmak
apply putty v. macun çekmek
apply an earlier date v. öne almak
apply sanctions v. yaptırımlarda bulunmak
apply leeches to v. sülük vurmak
apply pressure v. baskı yapmak
apply polish v. cilalamak
apply an embargo v. ambargo koymak
apply a plaster v. yara bandı yapıştırmak
apply nail polish v. oje sürmek
apply oneself v. kendini vermek
apply a match to v. kibritle tutuşturmak
apply for visa v. vizeye başvurmak
apply an earlier date v. geriye dönük tarihlendirmek
apply in written form v. yazılı olarak başvurmak
apply sanction v. yaptırım uygulamak
apply on tax exemption v. vergi istisnası uygulamak
apply to court v. mahkemeye müracaat etmek
apply the plaster v. alçı sürmek
apply to court v. mahkemeye başvurmak
apply for a job v. iş başvurusunda bulunmak
apply incorrectly v. amacı dışında kullanmak
apply pressure v. basınç sağlamak
apply glue v. tutkal sürmek
apply nail varnish v. oje sürmek
apply paint v. boya sürmek
apply a procedure v. prosedür uygulamak
apply for patent v. patent başvurusunda bulunmak
apply ointment v. ilaç sürmek
apply paint v. boya vurmak
apply for v. tatbik olunmak
apply for registration v. tescil başvurusu yapmak
apply force v. kuvvet uygulamak
apply silicone v. silikon çekmek
apply to v. -i ilgilendirmek
apply to v. -i içermek
apply hair-gel v. jöle sürmek
apply lipstick v. ruj sürmek
apply varnish v. cila sürmek
apply oneself to v. kendini adamak
apply double standard v. çifte standart uygulamak
apply the rule v. kuralı uygulamak
apply a rule v. kuralı uygulamak
apply for a situation v. bir göreve talip olmak
apply with v. ile uygulamak
apply for a loan v. kredi için başvurmak
apply for a loan v. krediye başvurmak
apply for a credit v. krediye başvurmak
apply for a credit v. kredi için başvurmak
apply again v. tekrar müracaat etmek
apply again v. yeniden müracaat etmek
apply for a fellowship v. bursa başvurmak
apply for a grant v. bursa başvurmak
apply for a scholarship v. bursa başvurmak
(a question) apply/relate to (someone) v. sorunun muhatabı olmak
apply the brakes v. fren yapmak
apply the brakes v. frene basmak
apply the brakes v. frenlere asılmak
apply a cold compress v. soğuk kompres uygulamak
apply a cool compress v. soğuk kompres uygulamak
apply for membership v. üyelik icin başvurmak
apply a different method v. farklı bir yöntem uygulamak
apply yogurt on v. yoğurt sürmek
apply for a job v. bir işe başvurmak
apply a project v. proje uygulamak
apply to v. -e hitap etmek
apply ointment v. merhemlemek
apply ice v. buz tutmak (yanık gibi yaralanmalarda)
apply ice v. buz uygulamak
apply mascara to v. rimel sürmek
apply burn ointment v. yanık merhemi sürmek
apply to v. -e için olmak
apply to v. -e'ye uygun olmak
apply for tax exemption v. vergi istisnasına başvurmak
apply eyeliner v. eyeliner çekmek
apply eyeliner v. eyeliner sürmek
apply eyeliner v. göz kalemi sürmek
apply eyeliner v. göz kalemi çekmek
apply for v. ...-e başvurmak
apply for v. ... için başvuru yapmak
Phrasals
apply within v. içeriye başvurmak
apply within v. içeriye başvurmak/danışmak
apply something to something v. bir şeyi bir şeye/bir şey üzerine uygulamak
apply something to something v. bir şeyi bir şeye/bir şey üzerine sürmek
apply something to something v. bir şey üzerinde bir şey sarf etmek
apply something to something v. bir şey üzerinde güç uygulamak, çaba sarf etmek
apply to someone or something v. birini/bir şeyi etkilemek
apply to someone or something v. biriyle/bir şeyle ilişkili olmak
apply to someone or something v. birini/bir şeyi kapsamak
apply to someone or something v. birini/bir şeyi içermek
apply to someone or something v. birine/bir şeye hitap etmek
apply to someone or something v. biri/bir şey için olmak
apply to someone or something v. biri/bir şey için uygun olmak
apply to someone or something v. birini/bir şeyi ilgilendirmek
apply (to someone or something) (for something) v. (bir şey için birinin/bir şeyin) kapısını çalmak
apply (to someone or something) (for something) v. (bir şey için birine/bir şeye) müracaat etmek
apply (to someone or something) (for something) v. (bir şey için birine/bir şeye) başvurmak
apply (to someone or something) (for something) v. (bir şey için birine/bir şeye) başvuruda bulunmak
apply (to someone or something) (for something) v. (bir şey için birinden/bir şeyden) istekte/talepte bulunmak
apply for (something) v. (bir şeye) başvurmak
apply for (something) v. (bir şeye) müracaat etmek
apply to v. '-e kullanmak
apply to v. için kullanmak
apply to v. '-e yatırmak
apply to v. '-e adamak
apply to v. '-e vermek
apply to v. (yüzeyine) sürmek
apply to v. '-i kapsamak
Phrases
apply to somebody or something expr. (bir durumun veya kuralın) birine ya da bir şeye uyması
Idioms
apply for chiltern hundreds v. işten/görevden ayrılmak
apply for chiltern hundreds v. istifa etmek
apply for chiltern hundreds v. istifa edenler ordusuna katılmak
apply for chiltern hundreds v. işsizler ordusuna katılmak
apply oneself to something v. kendini bir şeye/işe vermek
apply oneself to something v. bütün dikkatini bir şeye/işe çevirmek/vermek
apply oneself to something v. kendini bir şeye/işe adamak
apply (oneself) to (something) v. bütün dikkatini (bir şeye/işe) çevirmek/vermek
apply (oneself) to (something) v. (kendini bir şeye/işe) adamak
apply (oneself) to (something) v. (bir şey/iş için) çaba sarf etmek
Trade/Economic
apply default interest v. gecikme faizi uygulamak
apply a late fee charge v. gecikme faizi uygulamak
apply interest v. faiz yürütmek
apply for a job v. işe başvurmak
apply for a credit v. krediye başvurmak
apply for a loan v. kredi başvurusunda bulunmak
apply for trademark registration v. marka tescil başvurusu yapmak
apply for trademark registration v. marka tescil başvurusunda bulunmak
apply for a loan v. krediye başvurmak
apply for a loan v. kredi için başvurmak
apply for patent v. patent başvurusunda bulunmak
Law
liberty to apply n. başvurma hakkı
apply for interpleader relief v. haczettirilen mal için istihkak talebinde bulunmak
apply a rule v. kural uygulamak
apply the rule v. kuralı uygulamak
apply to the court for the stay of execution v. yürütmeyi durdurma istemiyle dava açmak
apply for an injunction v. tedbir talep etmek
Politics
it shall apply from to n. dene kadar uygulamada kalır
apply in its entirety v. bütünü ile uygulamak
apply a reduction v. indirim yapmak
apply a reduction v. indirim uygulamak
apply reduction v. indirim yapmak
apply mutatis mutandis v. kıyas yolu ile uygulamak
apply a reduction v. yapmak
they shall apply these provisions from expr. bu hükümleri ...den itibaren uygularlar
Technical
apply water v. su işlemek
apply vacuum to v. vakum uygulamak
Computer
apply to master n. ana slayta uygula
apply rules to n. kuralların uygulanacağı
apply heading n. uygula başlık
apply list bullet n. uygula liste madde işareti
apply names n. uygulanacak adlar
apply default n. varsayılanı uygula
apply a style v. biçem uygulamak
apply format v. biçim uygulamak
apply to expr. aşağıdakilere uygula
apply settings expr. ayarları uygula
apply to this section expr. bu bölüme uygula
apply style expr. biçem uygula
apply format expr. biçim uygula
apply styles expr. biçem uygula
apply heading expr. başlık uygula
apply to this section forward expr. bu bölümden sonrasına uygula
apply a style expr. biçem uygula
apply to all slides expr. bütün slaytlara uygula
apply patch expr. düzeltme uygula
apply changes expr. değişiklikleri uygula
apply using css expr. css kullanarak uygula
apply scheme expr. düzeni uygula
apply view expr. görünümü uygula
apply to sides expr. kenarlara uygula
apply rules expr. kuralları uygula
apply special formats to expr. özel biçimleri uygula
apply normal style expr. normal biçem uygula
apply rule if expr. kural uygulanacak durumlar
apply to front expr. öne uygula
apply throttle expr. kapağı uygula
apply report expr. rapor uygula
apply template expr. şablon uygula
apply to end expr. sonuna uygula
apply style expr. stil uygula
apply style expr. stili uygula
apply now expr. şimdi uygula
on apply filter expr. süzgeç uygulandığında
apply filter sort expr. süzgeç uygula sırala
apply cause expr. sebebi uygula
apply sort expr. sırayı uygula
apply color expr. renk uygula
apply query expr. sorgu uygula
apply filter expr. süzgeci uygula
apply color scheme expr. renk grubunu uygula
apply theme to expr. temayı uygula
apply to whole document expr. tüm belgeye uygula
apply all expr. tümüne uygula
apply a design expr. tasarım uygula
apply to all expr. tümüne uygula
apply design template expr. tasarım şablonu uygula
apply to expr. uygulanacak yer
don't apply expr. uygulama
apply to expr. uygula
apply to expr. uygulama yeri
formats to apply expr. uygulanacak biçimler
apply onto expr. uygula
apply to expr. uygulanacağı yer
apply as you type expr. yazılırken uygula
apply to folder expr. uygulanacak klasör
apply to section expr. uygulanacak bölüm
Medical
apply to the hospital for various reasons v. çeşitli nedenlerle hastaneye başvurmak
apply blood v. kan uygulamak
apply cupping-glass v. şişe çekmek
Agriculture
apply disinfectant to v. ilaçlama yapmak
apply pesticide to v. ilaçlama yapmak
Education
apply for a tuition waiver v. öğrenim ücreti muafiyeti/ders ücretinden feragat için başvurmak
Football
apply advantage v. (oyunu) avantaja bırakmak
Painting
apply of paint v. astarlamak
Slang
nina (no irish need apply) expr. irlandalıların burada işi yok (irlandalı karşıtı bir slogan)