Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés Frases
Sinónimo
Frases
Herramientas
Recursos
Sobre nosotros
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Recursos
Sobre nosotros
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés Frases
Turco - Inglés
Francés - Inglés
Alemán - Inglés
Historia
boşlukta
Significados de
"boşlukta"
en diccionario inglés turco : 4 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
General
1
General
boşlukta
at loose ends
adj.
2
General
boşlukta
weightless
adj.
3
General
boşlukta
at a loose end
adv.
Computer
4
Computer
boşlukta
in margin
expr.
Significados de
"boşlukta"
con otros términos en diccionario inglés turco: 27 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
General
1
General
özel alet aracılığıyla herhangi bir boşlukta bulunan havayı boşaltma
exsufflation
n.
2
General
kendini boşlukta hissetmek
feel empty
v.
3
General
boşlukta kalmak
be suspended
v.
4
General
boşlukta olmak
feel empty
v.
5
General
beyin veya omuriliğin araknoid membranının altındaki boşlukta meydana gelen
intrathecal
adj.
6
General
arasındaki (boşlukta)
therebetween
adv.
Colloquial
7
Colloquial
boşlukta kalmış
in the air
expr.
Idioms
8
Idioms
boşlukta olmak
be at loose ends
v.
9
Idioms
boşlukta olmak
be at a loose end
v.
10
Idioms
boşlukta olduğu bir dönem
in the wilderness [uk]
expr.
Technical
11
Technical
atmosferde boşlukta kalan çok küçük parçacıkların kümelenmesi
aerosol
n.
12
Technical
boşlukta yayılım
free space propagation
n.
13
Technical
boşlukta zayıflama
free space attenuation
n.
Computer
14
Computer
boşlukta zayıflama
free space attenuation
n.
15
Computer
boşlukta yayılım
free space propagation
n.
Medical
16
Medical
karın boşluğu ve bu boşlukta yer alan organların selyeskop aracılığıyla muayenesi
endoscopy of abdomen
n.
17
Medical
karın boşluğu ve bu boşlukta yer alan organların selyeskop aracılığıyla muayenesi
celioscopy
n.
18
Medical
plevral boşlukta hava ve irin birikmesi
pyopneumothorax
n.
Physics
19
Physics
elektronun boşlukta bir voltluk potansiyel farkı kat ederek kazandığı enerji miktarına eşit birim
electronvolt
n.
20
Physics
elektronun boşlukta bir voltluk potansiyel farkı kat ederek kazandığı enerji miktarına eşit birim
electron-volt
n.
21
Physics
ışığın bir saatte boşlukta aldığı mesafe
light hour
n.
22
Physics
ışığın bir dakikada boşlukta aldığı mesafe
light minute
n.
23
Physics
ışığın bir saniyede boşlukta aldığı mesafe
light second
n.
24
Physics
ışığın boşlukta hareket etme hızı
light speed
n.
Biology
25
Biology
boşlukta bulunan
intersticial
adj.
Meteorology
26
Meteorology
boşlukta kalma
buoyancy
n.
Music
27
Music
ses dalgalarının boşlukta yayılması
interference
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of boşlukta
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy