Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés Frases
Sinónimo
Frases
Herramientas
Recursos
Sobre nosotros
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Recursos
Sobre nosotros
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés Frases
Turco - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Alemán - Inglés
Ocultar la historia
Historia detallada
Eliminar
Historia :
bulunmuş
bulunmuş
Historia
Frases
Significados de
"bulunmuş"
en diccionario inglés turco : 5 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
General
1
General
bulunmuş
finding
n.
2
General
bulunmuş
found
adj.
3
General
bulunmuş
contrived
adj.
4
General
bulunmuş
dug up (dig up)
adj.
5
General
bulunmuş
repertitious
adj.
Significados de
"bulunmuş"
con otros términos en diccionario inglés turco: 52 resultado(s)
Categoría
Turco
Inglés
General
1
General
yeni bulunmuş
newfound
adj.
Even for me, there was a spirit of
newfound
freedom.
Benim için bile
yeni bulunmuş
bir özgürlük ruhu vardı.
More Sentences
2
General
bulunmuş şey
finding
n.
3
General
sokakta bulunmuş bebek
foundling
n.
4
General
abd hükümetinin silahlı kuvvetlere onurlu hizmette bulunmuş kişiler için oluşturduğu mezarlık
national cemetery
n.
5
General
fransızcaki ingilizce kelimelerin çokluğuna dikkat çekmek için bulunmuş bir ifade
franglais
n.
6
General
geçmişte bir geleneğin ortaya çıkmasına katkıda bulunmuş kimse
forefather
n.
7
General
geçmişte bir geleneğin ortaya çıkmasına katkıda bulunmuş kadın
foremother
n.
8
General
uygun bulunmuş
endorsed
adj.
9
General
düşünüp bulunmuş
excogitated
adj.
10
General
çözüm bulunmuş
thought-out
adj.
11
General
suçsuz bulunmuş
acquitted
adj.
12
General
yeni bulunmuş
newly-coined
adj.
13
General
yeni bulunmuş
newly-introduced
adj.
14
General
yeni bulunmuş
new-found
adj.
15
General
yeri bulunmuş
located
adj.
16
General
geçici çözüm bulunmuş
jury-rigged
adj.
17
General
soruşturmayla bulunmuş
determined
adj.
Colloquial
18
Colloquial
suçlu bulunmuş
pinned
adj.
Idioms
19
Idioms
ambar köşelerinde bulunmuş klasik araba
barn find
n.
20
Idioms
bitiş noktasında bulunmuş
in at the finish
expr.
Speaking
21
Speaking
başı kesik şekilde bulunmuş
she was found decapitated
expr.
22
Speaking
başı kesilmiş şekilde bulunmuş
she was found decapitated
expr.
23
Speaking
başı kesilmiş şekilde bulunmuş
he was found decapitated
expr.
24
Speaking
başı kesik şekilde bulunmuş
he was found decapitated
expr.
Trade/Economic
25
Trade/Economic
vergi değeri bulunmuş
assessed
adj.
Law
26
Law
suçsuz bulunmuş
acquitted
adj.
Politics
27
Politics
pakistanlı bilim adamları tarafından kurulan, el kaide'ye yardımlarda bulunmuş terör destekçisi bir örgüt
umma tameer-e-nau
n.
28
Politics
pakistanlı bilim adamları tarafından kurulan, el kaide'ye yardımlarda bulunmuş terör destekçisi bir örgüt
utn (umma tameer-e-nau)
n.
Telecom
29
Telecom
bildirimde bulunmuş işletmeci
notified operator
n.
Physics
30
Physics
abd'li fizikçi lamb tarafından bulunmuş, hidrojen atomunun iki fazı arasındaki küçük enerji farkı
lamb shift
n.
Biology
31
Biology
wilhelm türk tarafından bulunmuş olan, akyuvarı andıran büyük bir hücre
türk's cell
n.
32
Biology
wilhelm türk tarafından bulunmuş olan, akyuvarı andıran büyük bir hücre
türk cell
n.
Botanic
33
Botanic
eski mısır'da mumyaların konulduğu sandıklarda bulunmuş ve günümüzde yetişmediği düşünülen bir buğday
mummy wheat
n.
Social Sciences
34
Social Sciences
fosilleşmiş iskeleti meksika vadisinde bulunmuş olan soyu tükenmiş bir insan
tepexpán man
n.
35
Social Sciences
özellikle eğitim için ingiltere'de bulunmuş kimse
beento
n.
36
Social Sciences
özellikle eğitim için ingiltere'de bulunmuş bir kimseye ait veya özgü
beento
adj.
History
37
History
günümüz ürdün'ün yer aldığı coğrafyada bulunmuş antik bir güneybatı asya krallığı
nabataea
n.
38
History
nübye krallığının mensuplarından birine ait olduğu düşünülen, kazılarda iskeleti bulunmuş olan bir at
nubian
n.
39
History
7. yüzyılda galya'da bulunmuş ve roma el yazısının değişik bir türü olan, saraya özgü ince ve karmaşık el yazısına ait veya ilişkili
merovingian
adj.
Archaeology
40
Archaeology
sardunya'da bulunmuş, bronz veya demir çağına ait eski antik kule
nuraghe
n.
41
Archaeology
batı pakistan'da bulunmuş höyük
damb
n.
42
Archaeology
mısır'da kale yapımındaki bir kazı sırasında rastlantı eseri bir fransız askeri tarafından bulunmuş olan yazıt
rosetta stone
n.
43
Archaeology
romanya'nın güneybatısında yapılan bir mağara kazısında bulunmuş bir insan kafatası
oase
n.
44
Archaeology
kenya'da bulunmuş bir primat fosili
kenyapithecus
n.
45
Archaeology
kenya'da bulunmuş bir primat fosili
genus kenyapithecus
n.
46
Archaeology
danimarka kıyılarında bulunmuş deniz kabuğu yığınlarından oluşan neolitik dönem kalıntıları
kitchen middens
n.
47
Archaeology
gobi çölü'nde bulunmuş ve 75 milyon yıl öncesinde tarihlenmiş uzun arka bacaklı bir fosil
mononychus olecranus
n.
Geography
48
Geography
italya'da bulunmuş antik ülke
samnium
n.
Sport
49
Sport
fransa'da david belle tarafından bulunmuş bir tür spor
parkour
n.
Reptiles
50
Reptiles
arjantin'de bulunmuş ilkel bir dinozor
herrerasaur
n.
51
Reptiles
arjantin'de bulunmuş ilkel bir dinozor
herrerasaurus
n.
Paleontology
52
Paleontology
triyas dönemi'ne tarihlenen fosilleri kuzey carolina'da bulunmuş küçük bir memeli türü
dromatherium
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of bulunmuş
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy