| Inglés | Turco | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | carried out adj. | yerine getirilmiş | ||
|
The problem of promises of aid and assistance being delayed or not being carried out is an obstacle to the whole Union. Yardım ve destek sözlerinin gecikmesi ya da yerine getirilmemesi sorunu tüm Birlik için bir engel teşkil etmektedir. More Sentences |
||||
| General | carried out adj. | yapılmış | ||
|
It would appear that, once again, no thorough cost-benefit analyses have been carried out. Görünen o ki bir kez daha kapsamlı bir fayda-maliyet analizi yapılmamıştır. More Sentences |
||||
| General | carried out adj. | uygulanmış | ||
|
Barbaric punishments are still being carried out. Barbarca cezalar hala uygulanmaktadır. More Sentences |
||||
| General | carried out adj. | gerçekleştirilmiş | ||
|
This has been carried out because they do not want consumers to know about it. Bu, tüketicilerin bunu bilmesini istemedikleri için gerçekleştirilmiştir. More Sentences |
||||
| General | carried out adj. | başarılmış | ||
| Inglés | Turco | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | be carried out v. | gerçekleştirilmek | ||
|
The plan must be carried out by all means. Plan, muhakkak gerçekleştirilmelidir. More Sentences |
||||
| General | be carried out v. | yürütülmek | ||
|
Industrialization of the region must be carried out very carefully to avoid environmental destruction. Çevresel tahribatı önlemek için bölgenin sanayileşmesi çok dikkatli bir şekilde yürütülmelidir. More Sentences |
||||
| General | be carried out feet foremost v. | toprağa verilmek | ||
| Idioms | ||||
| Idioms | be carried out feet first v. | bir yerden ölene kadar ayrılmamak | ||
| Idioms | be carried out feet first v. | önce/ancak ölüsü/cenazesi çıkmak | ||
| Technical | ||||
| Technical | peg-tray cycles be carried out n. | gerçekleştirilecek peg-tray ritimleri | ||
