complaint - Turco Inglés Diccionario

complaint

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "complaint" en diccionario turco inglés : 24 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
complaint n. şikayet
There have been complaints about an odd smell in the gym.
Spor salonunda tuhaf bir koku olduğundan şikayet edenler var.

More Sentences
General
complaint n. rahatsızlık
I'm being treated for a minor skin complaint.
Ufak bir cilt rahatsızlığı yaşadığım için tedavi görüyorum.

More Sentences
complaint n. şikayet
We shall certainly take note of your complaint.
Şikâyetinizi kesinlikle dikkate alacağız.

More Sentences
complaint n. sıkıntı
My only complaint is that it's too big for my kitchen.
Tek sıkıntım bunun mutfağım için çok büyük olması.

More Sentences
Trade/Economic
complaint n. şikayet
This is a request and complaint that consumers are always making.
Bu, tüketicilerin her zaman dile getirdiği bir talep ve şikâyettir.

More Sentences
Law
complaint n. şikayet
The wheels of the complaint procedure turn very slowly, but meanwhile Europe's shipbuilding sector is dying.
Şikayet prosedürünün çarkları çok yavaş dönüyor ama bu arada Avrupa'nın gemi inşa sektörü ölüyor.

More Sentences
General
complaint n. yakınma
complaint n. dert
complaint n. keder
complaint n. keyifsizlik
complaint n. suçlama
complaint n. feryat
complaint n. sızıltı
complaint n. sitem
complaint n. hastalık
complaint n. iftira
complaint n. isnat
complaint n. resmi şikayet
complaint n. şikayet sebebi
complaint n. ağlayıp sızlanma
Poetic/Literary
complaint n. karşılıksız aşktan yakınan ve kişilerin başına gelen talihsizlik veya adaletsizlikleri anlatan eski bir popüler şiir türü
Trade/Economic
complaint n. şikayet (etme)
Law
complaint n. dava dilekçesi
complaint n. isnat

Significados de "complaint" con otros términos en diccionario inglés turco: 104 resultado(s)

Inglés Turco
General
have complaint v. şikayet almak
We've had complaints from our neighbors.
Komşularımızdan şikayetler aldık.

More Sentences
receive complaint v. şikayet almak
We continue to receive complaints about the treatment of minorities, and not only from Budapest.
Azınlıklara yönelik muamele konusunda sadece Budapeşte'den değil, farklı yerlerden de şikâyetler almaya devam ediyoruz.

More Sentences
get complaint v. şikayet almak
We do not need White Papers, we have an Ombudsman who gets complaints from our fellow citizens every year.
Beyaz Kitaplara ihtiyacımız yok, her yıl vatandaşlarımızdan şikayet alan bir Ombudsmanımız var.

More Sentences
make a complaint v. şikayette bulunmak
Tom will make a complaint.
Tom bir şikayette bulunacak.

More Sentences
Law
formal complaint n. resmi şikayet
Mary filed a formal complaint.
Mary resmi şikayette bulundu.

More Sentences
make a complaint v. şikayette bulunmak
Tom is going to make a complaint.
Tom bir şikayette bulunacak.

More Sentences
lodge a complaint v. şikayette bulunmak
Lodging a complaint at the WTO is absurd if the Commission adheres to temporary support measures as suggested.
Komisyonun önerildiği gibi geçici destek tedbirlerine bağlı kalması halinde DTÖ'ye şikayette bulunmak saçma olacaktır.

More Sentences
lodge a complaint v. şikayetçi olmak
I would lodge a complaint.
Şikayetçi olurdum.

More Sentences
make a complaint v. şikayetçi olmak
Tom is going to make a complaint.
Tom şikayetçi olacak.

More Sentences
file a complaint v. şikayette bulunmak
The USA has already filed a complaint.
ABD çoktan şikayette bulundu.

More Sentences
General
letter of complaint n. şikayet mektubu
complaint petition n. şikayet dilekçesi
a complaint from the neighbours n. komşulardan gelen şikayet
application for complaint n. şikayet başvurusu
complaint statistics (compstat) n. şikayet istatistikleri
complaint officer n. şikayet görevlisi
complaint officer n. şikayet uzmanı
complaint [obsolete] n. acı, öfke veya üzüntü sebebiyle atılan çığlık
file a complaint v. protesto çekmek
file a complaint v. yazılı olarak şikayet etmek
make a complaint about v. şikayetçi olmak
listen to the complaint v. şikayet dinlemek
have reason for complaint v. şikayet etmek için sebebi bulunmak
put complaint in writing v. şikayeti yazılı yapmak
put complaint in writing v. yazılı şikayette bulunmak
file a criminal complaint against someone v. biri hakkında suç duyurusunda bulunmak
Phrases
a complaint has been filed expr. hakkınızda şikayet var
Idioms
summer complaint n. yaz şikayeti
summer complaint n. ishal
Trade/Economic
customer complaint management n. müşteri şikayet yönetimi
customer complaint n. müşteri şikayeti
letter of complaint n. şikayet mektubu
a letter of complaint n. şikayet mektubu
complaint line n. şikayet hattı
consumer complaint n. tüketici şikayeti
Law
divorce complaint n. boşanma dilekçesi
divorce complaint n. boşanma dava dilekçesi
bill of complaint n. dava talebi
supplemental complaint n. ek şikayet
personal complaint n. kişisel şikayet
private complaint n. kişisel şikayet
bill of complaint n. layiha
complaint of injured party n. mutazarrır tarafın şikayeti
personal complaint n. özel şikayet
private complaint n. özel şikayet
official complaint n. resmi şikayet
official complaint n. suç duyurusu
withdrawal from complaint n. şikayetten vazgeçme
waiver of a complaint n. şikayetten vazgeçme
matter of complaint n. şikayet mevzuu
criminal complaint n. suç duyurusu
prayer (relief and/or damages at the conclusion of a complaint or petition) n. sonuç ve istem
bill of complaint n. şikayet dilekçesi
withdrawal of complaint n. şikayetten vazgeçme
offences prosecuted on complaint n. takibi şikayete bağlı suçlar
supplemental complaint n. tamamlayıcı şikayet
collective complaint n. toplu şikayet
verified complaint and affidavit of plaintiff n. tasdikli dava dilekçesi ve davacı yeminli beyanı
complaint of foreign government n. yabancı hükümetin şikayeti
file a criminal complaint against v. hakkında suç duyurusunda bulunmak
register a complaint v. şikayetçi olmak
file a complaint against v. şikayetçi olmak
file a complaint v. şikayetçi olmak
bring a complaint v. şikayetçi olmak
withdraw a complaint v. şikayetten vazgeçmek
file a criminal complaint v. suç duyurusunda bulunmak
bring a complaint v. şikayette bulunmak
register a complaint v. şikayette bulunmak
upon complaint expr. şikayet üzerine
Medical
pain complaint n. ağrı şikayeti
painful shoulder complaint n. ağrılı omuz şikayeti
complaint of enuresis n. altını ıslatma şikayeti
painful shoulder complaint n. ağrılı omuz yakınımı
complaint of neck pain n. boyun ağrısı şikayeti
dysentery complaint n. dizanteri şikayeti
dysentery complaint n. dizanteri yakınması
chief complaint n. en sık yakınma
mostly seen complaint n. en sık yakınma
complaint of chronic cough n. geçmeyen öksürük yakınması
patient's complaint n. geliş yakınması
complaint of chest pain n. göğüs ağrısı şikayeti
chest pain complaint n. göğüs ağrısı şikayeti
chest complaint n. göğüs ağrısı şikayeti
history of presenting complaint (hpc) n. hastanın mevcut hastalık hikayesi
complaint of unease and groaning n. huzursuzluk ve inleme şikayeti
history of presenting complaint (hpc) n. hastanın mevcut hastalık öyküsü
complaint of urinary incontinence n. idrar kaçırma şikayeti
complaint of abdominal swelling n. karında şişlik yakınması
complaint of chronic cough n. kronik öksürük şikayeti
complaint of chronic cough n. kronik öksürük yakınması
fashionable complaint n. moda hastalığı
complaint of nausea n. mide bulantısı şikayeti
cough and sputum complaint n. öksürük ve balgam yakınması
complaint of postmenopausal bleeding n. postmenopozal kanama yakınması
complaint of postmenopausal bleeding n. postmenopozal kanama şikayeti
back complaint n. sırt ağrısı şikayeti
patient with temporomandibular joint dysfunction complaint n. temporomandibüler eklem disfonksiyon şikayeti olan hasta
presenting complaint n. temel şikayet
summer complaint n. yazın oluşan ishal
summer complaint n. yaz ishali
Psychology
chief complaint n. temel şikayet
Dentistry
complaint of severe mobility of the teeth with the red and swollen gingiva n. dişlerdeki şiddetli mobilite ve kırmızı şiş dişeti şikayeti
Gastronomy
customer complaint n. müşteri şikayeti
Military
complaint-type investigation n. şikayet tipi araştırma