disturbed

Significados de "disturbed" en diccionario turco inglés : 29 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
Common Usage
1	Common Usage	disturbed adj.	rahatsız
I was really disturbed. Gerçekten rahatsız olmuştum. More Sentences
General
2	General	disturbed adj.	rahatsız
He feels disturbed. O rahatsız hissediyor. More Sentences
3	General	disturbed adj.	bozulmuş
A whole series of personal and interpersonal relationships have been greatly disturbed. Bir dizi kişisel ve kişiler arası ilişki büyük ölçüde bozuldu. More Sentences
4	General	disturbed adj.	bozulmuş
Due to the typhoon, the train schedule was disturbed and all the trains were jam-packed. Tayfun nedeniyle tren tarifesi bozulmuştu ve tüm trenler tıka basa doluydu. More Sentences
5	General	disturbed adj.	rahatsız edilmiş
6	General	disturbed adj.	dengesiz (ruhen/aklen)
7	General	disturbed adj.	rahatsız edilen
8	General	disturbed adj.	huzursuz
9	General	disturbed adj.	dengesiz (kimse)
10	General	disturbed adj.	deli
11	General	disturbed adj.	kaçık
12	General	disturbed adj.	çılgın
13	General	disturbed adj.	aklen dengesiz
14	General	disturbed adj.	tehlike yaratan hastalar için tasarlanan
15	General	disturbed adj.	akıl hastalarını barındıran
16	General	disturbed adj.	akıl hastaları için tasarlanan
17	General	disturbed adj.	telaşlı
18	General	disturbed adj.	tedirgin
19	General	disturbed adj.	endişeli
20	General	disturbed adj.	kaygılı
21	General	disturbed adj.	üzüntülü
22	General	disturbed adj.	yıpranmış
23	General	disturbed adj.	bozulan
24	General	disturbed adj.	şaşkına dönmüş
25	General	disturbed adj.	şoka girmiş
26	General	disturbed adj.	şok olmuş
27	General	disturbed adj.	çok şaşırmış
28	General	disturbed adj.	şaşkın
Technical
29	Technical	disturbed adj.	örselenmiş

Significados de "disturbed" con otros términos en diccionario inglés turco: 23 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
General
1	General	be disturbed v.	rahatsız edilmek
Mike asked that he not be disturbed. Mike rahatsız edilmemesini istedi. More Sentences
2	General	be disturbed v.	rahatsız olmak
He is disturbed. O rahatsız olmuş. More Sentences
3	General	disturbed sample n.	örselenmiş örnek
4	General	disturbed soil n.	örselenmiş zemin
5	General	(the) disturbed n.	akıl hastaları
6	General	(the) disturbed n.	ruh sağlığı yerinde olmayanlar
7	General	be disturbed by a bad smell v.	burnunun direği kırılmak
8	General	be disturbed v.	huylanmak
9	General	be disturbed while studying v.	ders çalışırken rahatsız edilmek
10	General	be disturbed by the noise v.	gürültüden/sesten rahatsız olmak
11	General	mentally disturbed adj.	zihinsel rahatsız
Politics
12	Politics	disturbed soil n.	bozulmuş toprak
Technical
13	Technical	disturbed metal n.	bozuk yüzey
14	Technical	strength in disturbed n.	örselenmemiş haldeki
15	Technical	disturbed sample n.	örselenmiş örnek
16	Technical	disturbed sample n.	örselenmiş numune
17	Technical	disturbed soil n.	örselenmiş zemin
Medical
18	Medical	disturbed lipid metabolism n.	lipid metabolizmasında bozukluk
19	Medical	disturbed sleep n.	uyku düzeninin bozulması
Statistics
20	Statistics	disturbed oscillation n.	bozulmuş salınım
21	Statistics	disturbed harmonic process n.	bozulmuş uyum süreci
Environment
22	Environment	disturbed soil samples n.	bozulmuş toprak örnekleri
Geology
23	Geology	disturbed sample n.	örselenmiş örnek