falter - Turco Inglés Diccionario

falter

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "falter" en diccionario turco inglés : 26 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
falter v. bocalamak
If the powerful dark elves falter, the world below is open for insurrection.
Güçlü kara elfler bocalarsa aşağıdaki dünya ayaklanmaya açık demektir.

More Sentences
General
falter v. sarsılmak
Let us ensure that our resolve does not falter and thereby weaken theirs.
Kararlılığımızın sarsılmamasını ve böylece onların kararlılıklarının zayıflamamasını sağlayalım.

More Sentences
falter v. duraklamak
If Germany, the engine of growth, falters, the whole of the European Union will be affected.
Büyümenin motoru olan Almanya'nın duraklaması halinde tüm Avrupa Birliği bundan etkilenecektir.

More Sentences
falter v. tereddüt etmek
If the powerful dark elves falter, the world below is open for insurrection.
Eğer kudretli kara elfler tereddüt edecek olursa, aşağıdaki dünya ayaklanmaya hazır demektir.

More Sentences
falter v. bocalamak
If the powerful dark elves falter, the world below is open for insurrection.
Eğer kudretli kara elfler bocalarsa, aşağıdaki dünya ayaklanmaya açık durumda olur.

More Sentences
falter n. bocalama
falter n. düşme
falter n. sendeleme
falter n. titreme
falter n. kekeleme
falter v. sersem sersem yürümek
falter v. düşmek
falter v. gücünü kaybetmek
falter v. titrek bir sesle konuşmak
falter v. titremek (ses)
falter v. azalmak
falter v. hızını kaybetmek
falter v. kem küm etmek
falter v. sendeleyerek yürümek
falter v. sendelemek
falter v. duraksamak
falter v. yalpalamak
falter v. duralamak
falter v. kekelemek
falter v. sürçmek
falter v. tutuk konuşmak

Significados de "falter" con otros términos en diccionario inglés turco: 12 resultado(s)

Inglés Turco
Phrasals
falter in (something) v. (bir konuda) çuvallamak
falter in (something) v. (bir konuda) bocalamak
falter in (something) v. (bir konuda) sınıfta kalmak
falter in (something) v. (bir konuda) başarısız olmak
falter in something v. bir konuda çuvallamak
falter in something v. bir konuda bocalamak
falter in something v. bir konuda sınıfta kalmak
falter in something v. bir konuda başarısız olmak
falter in v. -de çuvallamak
falter in v. -de bocalamak
falter in v. -de sınıfta kalmak
falter in v. -de başarısız olmak