fragile - Turco Inglés Diccionario

fragile

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "fragile" en diccionario turco inglés : 18 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
fragile adj. narin
His paper plane was fragile.
Onun kağıt uçağı narindi.

More Sentences
fragile adj. kırılgan
It is true that the security situation is still fragile.
Güvenlik durumunun hala kırılgan olduğu doğrudur.

More Sentences
General
fragile adj. kolay kırılan
The model plane they built was fragile.
Yaptıkları model uçak kolayca kırılabilirdi.

More Sentences
fragile adj. kırılgan
Democracies are fragile things, and we are well aware that they have difficulty confronting this type of action.
Demokrasiler kırılgan şeylerdir ve bu tür eylemlerle yüzleşmekte zorlandıklarının farkındayız.

More Sentences
Technical
fragile adj. kırılabilir eşya
Some fragile goods have been delivered for Sami.
Sami'ye bazı kırılabilecek eşyalar teslim edildi.

More Sentences
Common Usage
fragile adj. hassas
General
fragile adj. ince
fragile adj. gevrek
fragile adj. nazik
fragile adj. alıngan
fragile adj. kolay kırılır
fragile adj. çıtkırıldım
fragile adj. kırılabilir
fragile adj. kırılır
fragile adj. kolayca kırılır
Trade/Economic
fragile n. kırılması kolay
fragile adj. kırılır
Technical
fragile n. malzeme

Significados de "fragile" con otros términos en diccionario inglés turco: 13 resultado(s)

Inglés Turco
General
fragile sites n. kırılgan yerler
fragile environment n. hassas çevre
fragile! n. dikkat kırılacak eşya
Phrases
robust-yet-fragile adj. sağlam ancak kırılgan
fragile! expr. dikkat kırılır!
Trade/Economic
fragile articles n. kırılabilen eşya
fragile five n. kırılgan beşli
Politics
fragile states n. hassas bölgeler
fragile region n. hassas bölge
Medical
fragile x syndrome n. frajil x sendromu
fragile site n. kırılgan yer
Psychology
fragile X syndrome n. kırılgan X sendromu
Botanic
fragile fern n. gevrek eğrelti