fun

Significados de "fun" en diccionario turco inglés : 14 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
Common Usage
1	Common Usage	fun n.	eğlence
Our Hotel is a green paradise, designed for comfort and fun. Otelimiz huzur ve eğlence için tasarlanmış tam bir yeşillik cennetidir. More Sentences
2	Common Usage	fun n.	eğlenme
What exactly do you do for fun? Eğlenmek için tam olarak ne yaparsınız? More Sentences
3	Common Usage	fun n.	alay
Are you making fun of me? Benimle alay mı ediyorsunuz? More Sentences
General
4	General	fun n.	zevk
Why should Tom have all the fun? Neden tüm zevki Tom çıkarsın ki? More Sentences
5	General	fun n.	keyif
It wasn't fun anymore. Artık keyif vermiyordu. More Sentences
6	General	fun adj.	zevkli
Learning calligraphy is fun. Hat sanatını öğrenmek zevklidir. More Sentences
7	General	fun adj.	eğlenceli
According to him, operating at international level was more fun and more exciting. Ona göre uluslararası düzeyde faaliyet göstermek daha eğlenceli ve daha heyecan vericiydi. More Sentences
8	General	fun n.	şaka
9	General	fun n.	gırgır
10	General	fun n.	oyunculuk
11	General	fun n.	neşe
12	General	fun v.	şaka etmek
13	General	fun v.	şaka yapmak
14	General	fun adj.	eğlendirici

Significados de "fun" con otros términos en diccionario inglés turco: 241 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
Common Usage
1	Common Usage	have fun v.	eğlenmek
In this way, we can be certain that, in future, children only touch a football to play and to have fun with. Bu şekilde gelecekte çocukların futbol topuna sadece oynamak ve eğlenmek için dokunacaklarından emin olabiliriz. More Sentences
2	Common Usage	for fun adv.	zevk için
I like to play sport for fun not for competition. Sporu rekabet için değil zevk için yapıyorum. More Sentences
General
3	General	make fun of v.	dalga geçmek
They made fun of my clothes. Kıyafetlerimle dalga geçtiler. More Sentences
4	General	make fun of v.	alay etmek
Tom used to make fun of me. Tom benimle alay ederdi. More Sentences
5	General	make fun of v.	eğlenmek
It's not nice to make fun of people with speech impediments. Konuşma engelli insanlarla eğlenmek hoş değil. More Sentences
6	General	poke fun at v.	alay etmek
She poked fun at her classmate. O sınıf arkadaşı ile alay etti. More Sentences
7	General	make fun of v.	gırgır geçmek
People make fun of me all the time. İnsanlar sürekli benimle gırgır geçiyor. More Sentences
8	General	make fun of v.	alaya almak
If I had been able to speak English then, I would not have been made fun of. Eğer o zaman İngilizce konuşabilseydim, alaya alınmazdım. More Sentences
9	General	make fun of v.	ile alay etmek
Tom likes to make fun of Mary. Tom Mary ile alay etmekten hoşlanıyor. More Sentences
10	General	have fun v.	eğlenmek
If you really want to have fun, bring your friends. Eğer gerçekten eğlenmek istiyorsanız, arkadaşlarınızı getirin. More Sentences
11	General	make fun of v.	kafa bulmak
Quit making fun of me. Benimle kafa bulmayı bırakın. More Sentences
12	General	have some fun v.	biraz eğlenmek
You should go out and have some fun. Dışarı çıkıp biraz eğlenmelisiniz. More Sentences
13	General	fun-loving adj.	eğlence düşkünü
Tom is fun-loving. Tom zevk ve eğlenceye düşkün biridir. More Sentences
Phrasals
14	Phrasals	poke fun at v.	alay etmek
Don't poke fun at foreigners. Yabancılarla alay etme. More Sentences
15	Phrasals	poke fun at v.	dalga geçmek
She poked fun at her classmate. Sınıf arkadaşıyla dalga geçti. More Sentences
Colloquial
16	Colloquial	great fun expr.	çok eğlenceli
Tom was great fun to be with. Tom'la birlikte olmak çok eğlenceliydi. More Sentences
17	Colloquial	great fun expr.	büyük eğlence
Tom was great fun to be with. Tom'la birlikte olmak büyük eğlenceydi. More Sentences
Idioms
18	Idioms	fun and games n.	eğlence
When it comes to marketing your business, social media isn't just fun and games. İşinizin pazarlanması söz konusu olduğunda, sosyal medya sadece eğlence ve oyun yeri değildir. More Sentences
19	Idioms	poke fun at v.	alay etmek
This article pokes fun at vegetarians. Bu makale vejetaryenlerle alay ediyor. More Sentences
20	Idioms	make fun of v.	alay etmek
Mary is not used to being made fun of. Mary, alay edilmeye alışkın değildir. More Sentences
21	Idioms	make fun of v.	dalga geçmek
You should not make fun of him. Onunla dalga geçmemelisin. More Sentences
22	Idioms	poke fun at (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) eğlenmek
We poke fun at each other. Birbirimizle eğleniyoruz. More Sentences
23	Idioms	for fun expr.	eğlencesine
Tom started learning Arabic for fun. Tom eğlencesine Arapça öğrenmeye başladı. More Sentences
Speaking
24	Speaking	have fun expr.	iyi eğlenceler
Have fun on your trip! Yolculuğunuzda iyi eğlenceler! More Sentences
General
25	General	making fun of somebody n.	dalga geçme
26	General	morning fun n.	sabah keyfi
27	General	fun house n.	eğlence evi
28	General	sense of fun n.	eğlence anlayışı
29	General	hub of fun n.	eğlence merkezi
30	General	global hub of fun n.	küresel eğlence merkezi
31	General	the fun stuff n.	(işin) eğlenceli kısmı/tarafı
32	General	uninterrupted fun n.	kesintisiz eğlence
33	General	fun music n.	eğlenceli müzik
34	General	fun facts n.	ilginç gerçekler
35	General	fun fair n.	lunapark
36	General	fun activities n.	eğlenceli faaliyetler
37	General	fun activities n.	eğlenceli aktiviteler
38	General	great fun n.	göbek havası [mecazi]
39	General	fun fact n.	ilginç bilgi
40	General	poke fun at v.	birine takılmak (şaka)
41	General	make fun of v.	bir kimse ile alay etmek
42	General	make fun v.	gırgır geçmek
43	General	make fun of v.	maytapa almak
44	General	make fun v.	alaya almak
45	General	poke fun at v.	bir kimse ile alay etmek
46	General	be more fun than a barrel of monkeys v.	çok komik veya eğlenceli olmak
47	General	make fun of v.	gırgıra almak
48	General	make fun of v.	ile eğlenmek
49	General	make fun v.	alay etmek
50	General	make fun of v.	kıtıra almak
51	General	make fun of v.	matrağa almak
52	General	poke fun at somebody v.	makaraya sarmak
53	General	poke fun v.	alay etmek
54	General	make fun v.	eğlenmek
55	General	make fun of v.	alay geçmek
56	General	have a lot of fun v.	çok eğlenmek
57	General	make fun of somebody v.	gırgır geçmek
58	General	make fun of somebody v.	gır gır geçmek
59	General	spoil (someone's) pleasure or fun v.	zevkini bozmak
60	General	have fun to repletion v.	doyasıya eğlenmek
61	General	do for fun v.	zevk için yapmak
62	General	have a fun morning v.	sabah keyfi yapmak
63	General	poke fun at v.	tiye almak
64	General	poke fun at v.	dalgaya almak
65	General	make fun of v.	tiye almak
66	General	make fun of v.	dalgaya almak
67	General	have lots of fun v.	çok eğlenmek
68	General	have lots of fun v.	iyi vakit geçirmek
69	General	play fun games v.	eğlenceli oyunlar oynamak
70	General	make fun v.	dalga geçmek
71	General	full of fun adj.	şuh
72	General	fun-filled adj.	eğlence dolu
73	General	full of fun adj.	eğlenceli
74	General	full of fun adj.	eğlence dolu
75	General	fun-loving adj.	eğlenmeyi seven
76	General	for fun adv.	şaka olsun diye
77	General	for fun adv.	şaka diye
78	General	for fun adv.	zevk için
79	General	for fun adv.	gırgırına
80	General	in fun adv.	şaka olsun diye
81	General	for fun adv.	alay için
82	General	for the fun of it adv.	şaka olsun diye
83	General	for fun adv.	şakadan
84	General	in fun adv.	şakadan
85	General	for fun adv.	mahsus
86	General	in fun adv.	latife olarak
Phrasals
87	Phrasals	poke fun at v.	kafa bulmak
Phrases
88	Phrases	it was all in good fun expr.	kötü bir niyet yoktu
89	Phrases	just in fun expr.	şaka olsun diye
90	Phrases	way more fun expr.	çok daha eğlenceli
Colloquial
91	Colloquial	time to have fun n.	eğlence-eğlenme vakti/zamanı
92	Colloquial	join the fun v.	eğlenceye katılmak
93	Colloquial	are we having fun yet? expr.	ne eğleniyoruz ama!
94	Colloquial	are we having fun yet? expr.	hiç de eğlenceli değil!
95	Colloquial	for the fun of it expr.	eğlence olsun diye
96	Colloquial	gl hf (good luck have fun) expr.	iyi şanslar iyi eğlenceler
97	Colloquial	in the middle of all that fun expr.	onca eğlencenin ortasında
98	Colloquial	half the fun of something expr.	eğlencenin çoğu
99	Colloquial	half the fun of something expr.	eğlencenin büyük bir kısmı
100	Colloquial	half the fun of something expr.	asıl eğlence
101	Colloquial	awhfy (are we having fun yet?) expr.	(alay yollu) ne eğlenceli ama değil mi?
102	Colloquial	awhfy (are we having fun yet?) expr.	(alay yollu) ne eğleniyoruz ama değil mi?
103	Colloquial	are we having fun yet? expr.	(alay yollu) ne eğlenceli ama değil mi?
104	Colloquial	are we having fun yet? expr.	(alay yollu) ne eğleniyoruz ama değil mi?
105	Colloquial	are we having fun yet expr.	ne eğleniyoruz ama
106	Colloquial	are we having fun yet expr.	hiç de eğlenceli değil
107	Colloquial	are we having fun yet expr.	ne eğlence ama
108	Colloquial	are we having fun yet expr.	aman ne eğleniyoruz
109	Colloquial	you must be fun at parties expr.	hiç şakadan/espriden anlamıyorsun
110	Colloquial	you must be fun at parties expr.	mizah anlayışın da çok iyiymiş (kinayeli)
111	Colloquial	you must be fun at parties expr.	çok sıkıcısın
112	Colloquial	you must be fun at parties expr.	hiç komik değilsin
Idioms
113	Idioms	a figure of fun n.	alay konusu
114	Idioms	more fun than a barrel of monkeys n.	eğlence dolu
115	Idioms	as much fun as a barrel of monkeys n.	eğlence dolu
116	Idioms	fun and games n.	mavra
117	Idioms	fun and games n.	şamata
118	Idioms	fun and games n.	şaka
119	Idioms	a figure of fun n.	dalga geçilen tip
120	Idioms	figure of fun n.	alay konusu
121	Idioms	figure of fun n.	dalga geçilen tip
122	Idioms	fun and games n.	zorluk
123	Idioms	fun and games n.	sıkıntı
124	Idioms	fun and games n.	sorun
125	Idioms	half the fun of something n.	bir şeyin asıl eğlenceli kısmı
126	Idioms	half the fun of something n.	bir şeyin eğlencesinin çoğu/büyük bir kısmı
127	Idioms	half the fun of something n.	bir şeyin asıl eğlencesi
128	Idioms	poke fun v.	şaka yapmak
129	Idioms	poke fun v.	espri yapmak
130	Idioms	poke fun at v.	tiye almak
131	Idioms	poke fun at v.	dalgaya almak
132	Idioms	poke fun at someone v.	biriyle gırgır geçmek
133	Idioms	poke fun at someone v.	biriyle dalga geçmek
134	Idioms	poke fun at someone v.	biriyle kafa bulmak
135	Idioms	have a barrel of fun v.	çok eğlenmek
136	Idioms	say it just for fun v.	gırgırına söylemek
137	Idioms	not be all fun and games v.	güllük gülistanlık olmamak
138	Idioms	say it just for fun v.	öylesine söylemek
139	Idioms	say it just for fun v.	şakasına söylemek
140	Idioms	not be all fun and games v.	zor yanları da olmak
141	Idioms	have fun and games with someone v.	-ile sorunları olmak
142	Idioms	be not all fun and games v.	eğlenceli olmamak
143	Idioms	be not all fun and games v.	zevkli olmamak
144	Idioms	be not all fun and games v.	güllük gülistanlık olmamak
145	Idioms	be not all fun and games v.	eğlenceden ibaret olmamak
146	Idioms	have fun and games v.	sorunları olmak
147	Idioms	make fun of (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) gırgır geçmek
148	Idioms	make fun of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) maytaba almak
149	Idioms	make fun of (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) eğlenmek
150	Idioms	make fun of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) alaya almak
151	Idioms	make fun of (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) alay etmek
152	Idioms	make fun of (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) kafa bulmak
153	Idioms	make fun of (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) tiye almak
154	Idioms	poke fun at (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) dalga geçmek
155	Idioms	poke fun at (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) alaya almak
156	Idioms	poke fun at (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) tiye almak
157	Idioms	poke fun at (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) maskara etmek
158	Idioms	poke fun at (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) gırgır geçmek
159	Idioms	poke fun at (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) maytap geçmek
160	Idioms	poke fun at (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) kafa bulmak
161	Idioms	poke fun at (someone or something) v.	(birine/bir şeye) takılmak
162	Idioms	go out and have fun v.	dışarı çıkıp eğlenmek
163	Idioms	for fun adv.	öylesine
164	Idioms	for fun expr.	ciddi olmaksızın
165	Idioms	more fun than a barrel of monkeys expr.	çok eğlenceli
166	Idioms	as much fun as a barrel of monkeys expr.	çok eğlenceli
167	Idioms	a bundle of fun expr.	çok eğlenceli
168	Idioms	a bundle of fun expr.	çok komik
169	Idioms	like fun expr.	delicesine
170	Idioms	for fun expr.	eğlence için
171	Idioms	like fun expr.	hiddet ve şiddetle
172	Idioms	barrel of fun expr.	eğlence dolu
173	Idioms	for fun expr.	eğlence amacıyla
174	Idioms	getting there is half the fun expr.	işin en eğlenceli kısmı
175	Idioms	for fun expr.	şaka olarak
176	Idioms	for fun expr.	yeşillik olsun diye
177	Idioms	half the fun of (something) expr.	(bir şeyin) asıl eğlenceli kısmı
178	Idioms	it's all fun and games until someone loses an eye expr.	biri kafasının yarana kadar
179	Idioms	it's all fun and games until someone loses an eye expr.	biri gözünü çıkarana kadar
180	Idioms	it's more fun than a barrel of monkeys expr.	eğlence dolu
181	Idioms	it's more fun than a barrel of monkeys expr.	çok eğlenceli
182	Idioms	it's more fun than a barrel of monkeys expr.	çok komik
183	Idioms	it's more fun than a barrel of monkeys expr.	gül gül öldürüyor
184	Idioms	it's more fun than a barrel of monkeys expr.	çok matrak
Speaking
185	Speaking	are you having fun? n.	eğleniyor musun?
186	Speaking	are you having fun? n.	eğleniyor musunuz?
187	Speaking	go ahead and have your fun n.	geç bakalım dalganı
188	Speaking	I thought that would be more fun expr.	bunun daha eğlenceli olacağını düşünmüştüm
189	Speaking	don’t make fun of me expr.	benimle dalga geçme
190	Speaking	it's all fun and games to you expr.	bu sizin için eğlence ve oyundan ibaret
191	Speaking	are you making fun of me? expr.	benimle dalga mı geçiyorsun?
192	Speaking	we have so much fun together expr.	birlikte çok eğleniyoruz
193	Speaking	are you making fun of me? expr.	benimle kafa mı buluyorsun?
194	Speaking	I'm trying to have a little fun expr.	birazcık eğlenmeye çalışıyorum
195	Speaking	we're going to have so much fun expr.	çok eğleneceğiz
196	Speaking	I had so much fun expr.	çok eğlendim
197	Speaking	it was fun while it lasted expr.	devam ettiği sürece eğlenceliydi
198	Speaking	we're going to have so much fun expr.	deli gibi eğleneceğiz
199	Speaking	it's all fun and games expr.	çok eğlenceli
200	Speaking	that was a lot of fun expr.	çok eğlenceliydi
201	Speaking	that man you're making fun expr.	dalga geçtiğiniz o adam
202	Speaking	do you want to have fun? expr.	eğlenmek ister misin?
203	Speaking	have fun playing make-believe expr.	hayal dünyanda iyi eğlenceler sana
204	Speaking	time flies when you're having fun expr.	eğlenirken / keyifliyken zamanın nasıl geçtiğini farketmezsin
205	Speaking	just for fun expr.	eğlence olsun diye
206	Speaking	play fun games expr.	eğlenceli oyunlar oyna
207	Speaking	are you ready to have fun? expr.	eğlenmeye hazır mısınız?
208	Speaking	are you ready to have fun? expr.	eğlenmeye hazır mısın?
209	Speaking	I want to have fun expr.	eğlenmek istiyorum
210	Speaking	did you have fun? expr.	eğlendin mi?
211	Speaking	let's do something fun expr.	haydi eğlenceli bir şeyler yapalım
212	Speaking	what do you do for fun? expr.	eğlenmek için ne yaparsın?
213	Speaking	let's have some fun expr.	hadi biraz eğlenelim
214	Speaking	just for fun expr.	mahsus
215	Speaking	don't make fun of him expr.	onunla dalga geçmeyin
216	Speaking	that sounds like fun expr.	kulağa eğlenceli geliyor
217	Speaking	just for fun expr.	sadece eğlence olsun diye
218	Speaking	it is fun to say expr.	söylemesi çok zevkli
219	Speaking	just for the fun of it expr.	sırf eğlence olsun diye
220	Speaking	just for the fun of it expr.	sadece eğlence olsun diye
221	Speaking	just for fun expr.	sırf eğlence olsun diye
222	Speaking	just for fun expr.	şaka olsun diye
223	Speaking	do you think it's going to be fun? expr.	sence eğlenceli olacak mı?
224	Speaking	just for fun expr.	yeşillik olsun diye
225	Speaking	it's more fun than it sounds expr.	sanıldığından daha eğlenceli
226	Speaking	they have a lot of fun expr.	çok eğleniyorlar
227	Speaking	they are having a lot of fun expr.	çok eğleniyorlar
228	Speaking	they have so much fun expr.	çok eğleniyorlar
229	Speaking	they are having so much fun expr.	çok eğleniyorlar
230	Speaking	they had so much fun expr.	onlar çok eğlendiler
Tourism
231	Tourism	game-fun tourism n.	oyun-eğlence turizmi
Computer
232	Computer	fun run n.	eğlence koşusu
233	Computer	fun bus n.	eğlence otobüsü
234	Computer	fun run flyer n.	eğlence koşusu el ilanı
Textile
235	Textile	fun fur n.	sahte kürk
Cinema
236	Cinema	fun bad movie n.	kötü ama eğlenceli film
British Slang
237	British Slang	fun-bags n.	göğüsler
238	British Slang	fun-bags n.	memeler
Modern Slang
239	Modern Slang	adult fun n.	seks
Star Wars
240	Star Wars	hologram fun world n.	hologram eğlence dünyası
241	Star Wars	star chamber (hologram fun world) n.	yıldız odası (hologram eğlence dünyası)