| Inglés | Turco | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | go shopping v. | alışveriş yapmak | ||
|
I drove to town and went shopping. Kasabaya gittim ve alışveriş yaptım. More Sentences |
||||
| General | go shopping v. | alışverişe çıkmak | ||
|
When they go shopping, they want answers to questions concerning ethical, ecological and social matters. Tüketiciler alışverişe çıktıklarında etik, ekolojik ve sosyal konularla ilgili sorulara cevap ararlar. More Sentences |
||||
| General | go shopping v. | alışverişe gitmek | ||
|
Often, girls go shopping because they want to like themselves in the mirror. Kızlar genellikle aynada kendilerini beğenmek istedikleri için alışverişe giderler. More Sentences |
||||
| General | go shopping v. | çarşıya gitmek | ||
| General | go shopping v. | çarşıya çıkmak | ||
| Inglés | Turco | |||
|---|---|---|---|---|
| Speaking | ||||
| Speaking | let's go shopping expr. | hadi alışverişe gidelim | ||
|
Let's go shopping! Hadi alışverişe gidelim! More Sentences |
||||
| General | ||||
| General | go window-shopping v. | vitrinleri seyretmek | ||
| General | go shopping at weekends v. | hafta sonları alışverişe gitmek | ||
| General | go shopping at weekends v. | hafta sonları alışverişe çıkmak | ||
| General | go to the shopping malls v. | alışveriş merkezlerine gitmek | ||
| Idioms | ||||
| Idioms | go window-shopping v. | vitrinleri gezmeye çıkmak | ||
| Speaking | ||||
| Speaking | what do you buy when you go shopping? expr. | alışverişe çıktığında ne alırsın? | ||
| Speaking | how often do you go shopping? expr. | alışverişe ne sıklıkta çıkarsın? | ||
| Speaking | how often do you go shopping? expr. | ne sıklıkta alışverişe çıkarsın? | ||
| Speaking | why don't we go shopping? expr. | neden alışverişe çıkmıyoruz? | ||
| Speaking | why don't we go shopping? expr. | neden alışverişe gitmiyoruz? | ||
| Gastronomy | ||||
| Gastronomy | go out shopping v. | çarşıya çıkmak | ||
