kızarmak - Turco Inglés Diccionario

kızarmak

Significados de "kızarmak" en diccionario inglés turco : 34 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
kızarmak blush v.
I saw him blush.
Kızardığını gördüm.

More Sentences
General
kızarmak become red v.
The leaves of the tree became red.
Ağacın yaprakları kızardı.

More Sentences
kızarmak glow v.
She glows with happiness.
O mutluluktan kızarıyor.

More Sentences
kızarmak be roasted v.
This meat is roasted well.
Bu et iyi kızarmış.

More Sentences
kızarmak blush v.
Tom blushed and turned away.
Tom kızardı ve arkasını döndü.

More Sentences
kızarmak be fried v.
My brain is fried.
Beynim kızarmış.

More Sentences
kızarmak be toasted v.
The pieces of toast were toasted perfectly.
Tost parçaları mükemmel kızarmıştı.

More Sentences
kızarmak turn red v.
I turned red.
Kızardım.

More Sentences
kızarmak redden v.
I gripped your arm until it reddened.
Kızarana kadar kolunu sıktım.

More Sentences
kızarmak rouge v.
The Khmer Rouge often used parables to justify their contradictory actions.
Kızıl Khmerler çelişkili eylemlerini haklı çıkarmak için sık sık benzetmeler kullanırlardı.

More Sentences
kızarmak colour v.
kızarmak brown v.
kızarmak enchafe v.
kızarmak toast v.
kızarmak colour up v.
kızarmak flame v.
kızarmak chap v.
kızarmak crimson v.
kızarmak color v.
kızarmak go red v.
kızarmak color up v.
kızarmak fry v.
kızarmak change [obsolete] v.
kızarmak rubify [rare] v.
kızarmak inflame v.
kızarmak fire v.
kızarmak outflush v.
kızarmak spreathe v.
Phrasals
kızarmak pink up v.
Idioms
kızarmak change colour v.
kızarmak colour up v.
kızarmak turn color v.
Gastronomy
kızarmak fry v.
kızarmak roast v.

Significados de "kızarmak" con otros términos en diccionario inglés turco: 67 resultado(s)

Turco Inglés
General
yüzü kızarmak blush v.
Tom is blushing.
Tom'un yüzü kızarıyor.

More Sentences
kızarmak (yüzü) flush v.
You look a little flushed.
Birazcık kızarmış görünüyorsun.

More Sentences
Phrasals
(bir duyguyla) kızarmak blush with (an emotion) v.
He blushed with shame.
O, utançla kızardı.

More Sentences
(bir duygudan) yüzü kızarmak blush with (an emotion) v.
He blushed with shame.
Utançtan yüzü kızardı.

More Sentences
Common Usage
yüzü kızarmak flush v.
General
yüzü kızarmak change color v.
yüzü kızarmak glow v.
yanakları kızarmak glow v.
yüzü kızarmak change colour v.
yüzü kızarmak color v.
kızarmak (ekmek dilimi vb) toast v.
pancar gibi kızarmak get as red as betroot v.
kızarmak (yüzü) glow v.
yüzü kızarmak flush v.
kızarmak (yüz vb) blush v.
yüzü kızarmak colour v.
cızırdayarak kızarmak frizzle v.
kızarmak (yüz) blush v.
(yüzü) kızarmak blush v.
yüzü kızarmak (one's face) flush v.
yüzü kızarmak (one's face) go red v.
yüzü kızarmak (one's face) flame v.
yüzü kızarmak (one's face) redden v.
(yüzü/yanakları) kızarmak glow v.
(yüz) kızarmak glow v.
utancından kızarmak be red from embarrassment v.
yüzü kızarmak mantle v.
ızgarada kızarmak broil v.
(cilt) yanarak kızarmak burn v.
(içki içmekten) kızarmak gild [obsolete] v.
(yüzü) aşırı kızarmak overflush v.
aşırı kızarmak overflush v.
(kuş) kabararak kızarmak rocket v.
(cilt) kızarmak inflame v.
sinirden kızarmak inflame v.
birden yüzü kızarmak flame v.
Phrasals
yüzü/bir yeri kızarmak pink up v.
bir şeyden dolayı kızarmak blush with something v.
bir şeyle kızarmak blush with something v.
bir şeyden yüzü kızarmak blush with something v.
ile kızarmak blush with v.
-den kızarmak blush with v.
-den dolayı kızarmak blush with v.
-den yüzü kızarmak blush with v.
(bir duygudan) dolayı kızarmak blush with (an emotion) v.
Idioms
kulaklarına kadar kızarmak blush to the roots of one's hair v.
pancar gibi kızarmak go beet red v.
pancar gibi kızarmak go beetroot v.
pancar gibi kızarmak be as red as a beetroot v.
pancar gibi kızarmak turn as red as a beetroot v.
pancar gibi kızarmak go as red as a beetroot v.
pancar gibi kızarmak go beetroot red v.
pancar gibi kızarmak go as red as a beet v.
yüzü kızarmak come unstuck v.
utancından kızarmak turn red from embarrassment v.
yüzü kızarmak become red in the face v.
utancından kızarmak be one's ears are red v.
(utançtan) yüzü kızarmak turn red in the face v.
yüzü kızarmak go red v.
utançtan, sinirden, romantik etkileşimden dolayı yüzü kızarmak go red v.
cildi kızarmak go red v.
güneşten yanıp kızarmak go red v.
yüzü kızarmak be red in the face v.
yüzü kızarmak get a red face v.
Gastronomy
az yağda kızarmak shallow fry v.
kızarmak (yiyecek) be fried v.
tavada kızarmak fry v.