Turco | Inglés | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | karakalem | charcoal n. | ||
Charcoal drawing is easier than oil painting, but both are harder than I thought. Karakalem çizimi yağlıboyadan daha kolay, ama ikisi de düşündüğümden daha zor. More Sentences |
||||
General | karakalem | pencil n. | ||
General | karakalem | charcoal pencil n. | ||
General | karakalem | small coal [obsolete] n. |
Turco | Inglés | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | karakalem resim | charcoal drawing n. | ||
Charcoal drawing is easier than oil painting, but both are harder than I thought. Karakalem resim yapmak yağlıboya resim yapmaktan daha kolay ama ikisi de düşündüğümden daha zor. More Sentences |
||||
General | karakalem resim | drawing n. | ||
General | karakalem resim | charcoal n. | ||
General | karakalem ile çizmek | pencil v. | ||
General | karakalem resme benzer | charcoaly adj. | ||
General | karakalem ile ilgili | charry adj. | ||
Technical | ||||
Technical | elektrikli bir aparat ile birlikte kullanılan bir karakalem türü | charcoal point n. | ||
Art | ||||
Art | pirinçten yapılma anıtsal ve değerli eşyaların karakalem kopyasını yapan kişi | chalcotript n. | ||
Art | karakalem sanatçısı | charcoalist n. |