Inglés | Turco | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | mood n. | ruh hali | ||
There has been an extraordinary change in mood. Ruh halinde olağanüstü bir değişiklik oldu. More Sentences |
||||
General | ||||
General | mood n. | mizaç | ||
Tom's mood has changed. Tom'un mizacı değişti. More Sentences |
||||
General | mood n. | keyif | ||
You sound like you're in a good mood. Keyfin yerindeymiş gibi konuşuyorsun. More Sentences |
||||
General | mood n. | hal | ||
Tom was in no mood to talk to Mary. Tom'un Mary ile konuşacak hali yoktu. More Sentences |
||||
General | mood n. | hava | ||
Unfortunately, circumstances prevent me from being in celebratory mood. Ne yazık ki koşullar kutlama havasında olmamı engelliyor. More Sentences |
||||
General | mood n. | haleti ruhiye | ||
General | mood n. | huysuzluk | ||
General | mood n. | ruhsal durum | ||
General | mood n. | ruhi durum | ||
General | mood n. | ruh durumu | ||
General | mood n. | atmosfer | ||
General | mood n. | kip | ||
General | mood n. | içerdiği önermelerin nitelik ve niceliğine göre sınıflandırılan ve geleneksel olarak a, e, ı, o harfleri ile ifade edilen bir kıyas biçimi | ||
General | mood n. | fiilin bir gerçekliği ifade edip etmediğini ayırt etmeye yarayan biçimsel fark | ||
General | mood n. | fiilin bir gerçekliği ifade edip etmediğini ayırt etmeye yarayan bir dizi çekim formlarına verilen ad | ||
General | mood n. | fiil biçiminin cümlede bir gerçekliğin ifade edilip edilmediğini belirten kısmı | ||
Psychology | ||||
Psychology | mood n. | duygudurum | ||
Psychology | mood n. | mizaç | ||
Logic | ||||
Logic | mood n. | mantıksal bir önermenin ileri sürülme ve çürütülme biçimi | ||
Linguistics | ||||
Linguistics | mood n. | fiil kipi | ||
Linguistics | mood n. | kip | ||
Music | ||||
Music | mood n. | ritmik düzen | ||
Music | mood n. | 13. ve 14. yüzyılda müzikte kullanılan 6 ölçü düzeninden biri | ||
Archaic | ||||
Archaic | mood n. | öfke krizi | ||
Archaic | mood n. | hiddet |