Inglés | Turco | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | parachute n. | paraşüt | ||
The skydiver deployed his parachute. Paraşütçü, paraşütünü açtı. More Sentences |
||||
General | ||||
General | parachute v. | paraşütle indirmek | ||
The organization parachuted supplies into the area. Örgüt bölgeye paraşütle malzeme indirdi. More Sentences |
||||
General | parachute v. | paraşütle atlamak | ||
The soldiers parachuted into the region. Askerler bölgeye paraşütle atladı. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Technical | parachute n. | paraşüt | ||
Tom's parachute didn't open. Tom'un paraşütü açılmadı. More Sentences |
||||
Aeronautic | ||||
Aeronautic | parachute n. | paraşüt | ||
Don't forget to open your parachute! Paraşütünüzü açmayı unutmayın. More Sentences |
||||
Aeronautic | parachute v. | paraşütle atlamak | ||
A parachute is then required to land, much like skydiving. Paraşütle atlamak gibi iniş için de paraşüt gerekiyor. More Sentences |
||||
Military | ||||
Military | parachute n. | paraşüt | ||
Don't forget to open your parachute! Paraşütünü açmayı unutma! More Sentences |
||||
General | ||||
General | parachute n. | memeli veya sürüngenlerin ön ve arka uzuvları arasında yer alan zar | ||
General | parachute n. | (şekil, kullanım ve işleyiş bakımından) paraşüte benzeyen şey | ||
General | parachute n. | mantar şapkası | ||
General | parachute n. | karahindiba tüyü öbeği | ||
General | parachute n. | paraşüt biçimli oldukça büyük bir yarış yelkeni | ||
General | parachute n. | paraşüt fren | ||
General | parachute n. | (saatlerde denge için kullanılan) darbeye dayanıklı cihaz | ||
General | parachute n. | toplu ödeme | ||
General | parachute n. | altın paraşüt | ||
General | parachute n. | garanti işten çıkarılma tazminatı | ||
General | parachute v. | paraşüt ile iniş yapmak | ||
Politics | ||||
Politics | parachute v. | (seçimde) seçim bölgesi dışından aday getirmek | ||
Politics | parachute v. | deneyimsiz olunan alanda kıdemli pozisyona getirilmek | ||
Politics | parachute v. | (kıdemli pozisyona) tepeden inmek | ||
Geography | ||||
Geography | parachute n. | kolorado eyaletinde şehir | ||
Sport | ||||
Sport | parachute n. | paraşüt |