practical - Turco Inglés Diccionario

practical

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "practical" en diccionario turco inglés : 45 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
practical adj. kullanışlı
It lays down practical arrangements for the exercise of a right which belongs to the citizens.
Vatandaşlara ait olan bir hakkın kullanılmasına yönelik fiili düzenlemeleri ortaya koyar.

More Sentences
practical adj. pratik
We will move from a political moratorium to a practical moratorium on purchases imposed by consumers.
Siyasi bir moratoryumdan tüketiciler tarafından uygulanan pratik bir satın alma moratoryumuna geçeceğiz.

More Sentences
General
practical adj. becerikli
The English are a practical people.
İngilizler becerikli bir millettirler.

More Sentences
practical adj. uygulamalı
Lastly, businesses can give practical training.
Son olarak işletmeler uygulamalı eğitim verebilirler.

More Sentences
practical adj. uygulamaya yönelik
We have common conclusions although we differ in our practical approach.
Uygulamaya yönelik yaklaşımlarımızda farklılıklar olsa da vardığımız ortak sonuçlar var

More Sentences
Technical
practical adj. kullanışlı
This car is spacious and practical.
Bu araba geniş ve kullanışlı.

More Sentences
practical adj. pratik
That is the sort of practical thing the Commission needs to work on.
Bu, Komisyonun üzerinde çalışması gereken pratik bir konudur.

More Sentences
Common Usage
practical adj. tatbiki
General
practical adj. nesnel
practical adj. kılgın
practical adj. ameli
practical adj. işlek
practical adj. tecrübeli
practical adj. iş bitirici
practical adj. takriben
practical adj. gerçekten
practical adj. kılgısal
practical adj. elverişli
practical adj. el ile yapılan
practical adj. gerçekçi
practical adj. pratik (kimse)
practical adj. objektif
practical adj. deneyimli
practical adj. işini bilir
practical adj. tatbiki mümkün
practical adj. icrası mümkün
practical adj. uygulanabilir
practical adj. fiilen ve aktif olarak yapılan
practical adj. geçim kaynağı olarak meslek sürdüren
practical adj. asıl
practical adj. harekete geçirilmiş
practical adj. uygulamada deneyimli (teorikten yoksun)
practical adj. teorik eğitimi deneyimle destekleyen
practical adj. uygulamalı eğitimle ilgili
practical adj. ahlaka aykırı
practical adj. (dini, felsefeyi, yaşam tarzını) uygulayan
practical adj. olağan faaliyetlerle ilgili
practical adj. monoton
practical adj. uygulamaya yönelik
Technical
practical adj. işlemsel
practical adj. uygulamalı
Medical
practical adj. praktikal
Education
practical n. uygulamalı sınav
Linguistics
practical adj. kılgısal
Philosophy
practical adj. kılgılı

Significados de "practical" con otros términos en diccionario inglés turco: 108 resultado(s)

Inglés Turco
General
practical application n. pratik uygulama
During these eight years of practical application, we have learnt various lessons.
Bu sekiz yıllık pratik uygulama süresince çeşitli dersler çıkardık.

More Sentences
practical joker n. şakacı
No practical joker should be without a whoopee cushion.
Hiçbir şakacının yanında şaka yastığı olmamalı.

More Sentences
practical work n. pratik çalışma
Practical work aimed at getting people into employment is done locally.
İnsanları istihdama kazandırmayı amaçlayan pratik çalışmalar yerel olarak yapılmaktadır.

More Sentences
practical purpose n. pratik amaç
It was therefore right, in legal terms and for practical purposes.
Bu nedenle, yasal açıdan ve pratik amaçlar bakımından doğruydu.

More Sentences
in practical terms adv. pratikte
Let us speak, however, in practical terms.
Ancak pratik terimlerle konuşalım.

More Sentences
in practical terms adv. uygulamada
The procedures and deadlines leave us, in practical terms, no other choice.
Prosedürler ve son tarihler, uygulamada bize başka bir seçenek bırakmıyor.

More Sentences
in practical terms adv. pratik anlamda
In this way, we can start right now to see how the Community method can be revamped in practical terms.
Bu şekilde, Topluluk yönteminin pratik anlamda nasıl yenilenebileceğini görmeye hemen şimdi başlayabiliriz.

More Sentences
Idioms
a practical joke n. eşek şakası
Ambition is a practical joke played by the gods on mankind.
Hırs, tanrıların insanoğluna yaptığı bir eşek şakasıdır.

More Sentences
Technical
practical applications n. pratik uygulamalar
We want to concentrate on the practical application of the current directive.
Mevcut direktifin pratik uygulamasına odaklanmak istiyoruz.

More Sentences
General
practical politics n. uygulamalı politika
practical sociology n. tatbiki sosyoloji
practical experience n. pratik
practical joke n. muziplik
practical joke n. eşek şakası
practical joke n. el şakası
licensed practical nurse n. ruhsatlı hemşire
practical use n. pratik kullanım
practical use n. kullanışlı kullanım
practical jokes n. el şakaları
compulsory practical training n. zorunlu staj
practical skill n. pratik beceri
practical english n. pratik ingilizce
practical joker n. muzip
practical joker n. oyuncu
practical information n. uygulamaya dönük bilgi
practical difficulties n. uygulama güçlükleri
practical guide n. pratik rehber
practical example n. uygulamalı örnek
practical hints n. pratik ipuçları
practical hints for use n. pratik kullanım ipuçları
practical purpose n. işe yarar/temel amaç
practical cooperation n. uygulamaya yönelik işbirliği
practical guide n. uygulama kılavuzu
practical guide n. uygulama rehberi
practical applications n. kullanışlı uygulamalar
practical reason n. pratik akıl
practical nurse n. uygulamalı deneyimi olan hemşire
practical nurse n. hemşirelik bakımında pratik deneyimi olup hemşirelik diploması olmayan kimse
become practical v. pratikleşmek
non-practical adj. pratik olmayan
Phrases
as a practical matter expr. pratik anlamda
Colloquial
practical joke n. eşek şakası
a practical turn of mind n. pratik düşünce tarzı
a practical turn of mind n. pratik zihin
a practical turn of mind n. pratik zeka
a practical turn of mind n. pratik bakış açısı
a practical turn of mind n. pratik kafa yapısı
for all practical purposes expr. hangi açıdan bakılırsa bakılsın
for all practical purposes expr. nereden bakılırsa bakılsın
Idioms
a practical joke n. muzip bir şaka
a practical joke n. sinsice bir şaka
a practical joke n. muzipçe bir şaka
a practical joke n. el şakası
a practical joke n. muziplik
play a practical joke (on one) v. (birine) muzip bir şaka yapmak
play a practical joke (on one) v. (birine) sinsice bir şaka yapmak
play a practical joke (on one) v. (birine) eşek şakası yapmak
play a practical joke (on one) v. (birine) eşek şakası yapmak
play a practical joke (on one) v. (birine) muzipçe bir şaka yapmak
play a practical joke (on one) v. (birine) muziplik yapmak
play a practical joke (on one) v. (birine) el şakası yapmak
for practical purposes expr. nereden bakılırsa bakılsın
for practical purposes expr. hangi açıdan bakılırsa bakılsın
Speaking
do you have any practical experience? expr. hiç tecrübeniz var mı?
Trade/Economic
practical implications n. pratik uygulamalar
practical capacity n. pratik kapasite
Law
practical cooperation n. uygulamalı işbirliği
Politics
practical guide for a returnee n. gönüllü olarak yurda kesin dönüş yapanlar için el kitabı
practical examination n. pratik imtihan
Technical
practical capacity n. pratik kapasite
practical limit of elasticity n. pratik elastisite limiti
practical applications n. pratik tatbikat
practical guidance n. pratik kılavuz
international practical temperature scale n. uluslararası uygulamalı sıcaklık ölçeği
practical performance tests n. uygulama ile ilgili performans deneyleri
practical guidance n. uygulama kılavuzu
Medical
practical nursing n. uygulamalı hemşirelik
lpn (licensed practical nurse) abrev. ruhsatlı hemşire
lpn (licensed practical nurse) abrev. lisanslı hemşire
Psychology
practical intelligence n. pratik zeka
Logic
practical reason n. insanların nasıl hareket edeceklerini belirleme yetisi
practical reason n. eylemlerin göreceli değerlerine ilişkin muhakeme
practical reason n. eylemlerde ortaya çıkan argümanları yöneten ilkeler
practical reasoning n. insanların nasıl hareket edeceklerini belirleme yetisi
practical reasoning n. eylemlerin göreceli değerlerine ilişkin muhakeme
practical reasoning n. eylemlerde ortaya çıkan argümanları yöneten ilkeler
Chemistry
practical chemistry n. uygulamalı kimya
Astronomy
spherical and practical astronomy n. küresel ve uygulamalı astronomi
Education
practical applications in psychology n. psikolojide pratik uygulamalar
practical training n. staj
applied/practical lab classes/courses n. uygulamalı laboratuvar eğitimi/dersleri
Literature
practical criticism n. edebiyat eleştirisine uygulamalı yaklaşım
Philosophy
practical materialism n. ameli maddecilik
practical reason n. kılgılı us
practical materialism n. pratik materyalizm
practical atheism n. pragmatik ateizm
practical atheism n. pratik ateizm
practical atheism n. tanrıumursamazlık
practical wisdom n. pratik bilgelik
practical wisdom n. çatışan maksatları ve prensipleri nasıl dengeleneceğinin bilinmesi
practical wisdom n. karşılaşılan durumlarda neyin iyi veya doğru olduğunu bilme
practical wisdom n. pratik akıl yürütme
Military
practical training n. tatbiki eğitim
Cinema
practical effect n. elle yapılan efekt
practical effect n. elle yapılmış efekt
practical effects n. elle yapılan efektler
practical effects n. elle yapılmış efektler
Star Wars
book of practical lightsaber technique n. pratik ışın kılıcı teknikleri kitabı