Inglés | Turco | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | recently adv. | son dönemlerde | ||
Tom has put on weight recently. Tom son dönemlerde şişmanladı. More Sentences |
||||
Common Usage | recently adv. | son zamanlarda | ||
Recently there has been much talk about the no-payment principle in particular. Son zamanlarda özellikle ödeme yapılmaması ilkesi hakkında çok konuşuluyor. More Sentences |
||||
General | ||||
General | recently adv. | geçenlerde | ||
When Latin America sneezes, Spain catches a cold, or so I read recently. Latin Amerika hapşırdığında İspanya nezle oluyor, ya da geçenlerde öyle okudum. More Sentences |
||||
General | recently adv. | yeni | ||
Will we find, due to the application of this Regulation, some recently built dirty vessels with double hulls? Bu Tüzüğün uygulanması nedeniyle yeni inşa edilmiş çift gövdeli bazı kirli gemiler bulacak mıyız? More Sentences |
||||
General | recently adv. | yakınlarda | ||
They recently closed the French visa office here. Yakınlarda buradaki Fransız vize ofisini kapattılar. More Sentences |
||||
General | recently adv. | bu aralar | ||
Have you experienced nausea recently? Bu aralar bulantınız oluyor mu? More Sentences |
||||
General | recently adv. | kısa süre önce | ||
This can also be deduced from the conclusions of the Green Paper recently approved by the Commission. Bu, Komisyon tarafından kısa süre önce onaylanan Yeşil Kitap'ın sonuçlarından da çıkarılabilir. More Sentences |
||||
General | recently adv. | yakın zamanda | ||
I was recently appointed head of the department. Yakın zamanda bölüm başkanlığına atandım. More Sentences |
||||
General | recently adv. | şu sıralar | ||
I've been spending a lot of time studying for IT certifications recently. Şu sıralar BT sertifikasyonlarına çalışmaya çok vakit harcıyorum. More Sentences |
||||
General | recently adv. | son günlerde | ||
Recently someone told me 'freedom is inside you'. Son günlerde biri bana "Hürriyet içinizdedir." dedi. More Sentences |
||||
General | recently adv. | yeni yeni | ||
Modern medicine has only recently started looking at these issues. Modern tıp bu konulara daha yeni yeni eğilmeye başladı. More Sentences |
||||
Colloquial | ||||
Colloquial | recently expr. | geçenlerde | ||
When Latin America sneezes, Spain catches a cold, or so I read recently. Latin Amerika hapşırdığında İspanya nezle oluyor, ya da geçenlerde öyle okudum. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Technical | recently n. | son zamanlarda | ||
Recently there has been much talk about the no-payment principle in particular. Son zamanlarda özellikle ödeme yapılmaması ilkesi hakkında çok konuşuluyor. More Sentences |
||||
Technical | recently adv. | son günlerde | ||
Recently someone told me 'freedom is inside you'. Son günlerde biri bana "Hürriyet içinizdedir." dedi. More Sentences |
||||
General | ||||
General | recently adv. | yakın geçmişte | ||
General | recently adv. | ahiren | ||
General | recently adv. | yakında | ||
General | recently adv. | şu aralar | ||
General | recently adv. | az zaman önce | ||
General | recently adv. | son dönemde | ||
General | recently adv. | yakın dönemde | ||
General | recently adv. | yenilerde |