reward - Turco Inglés Diccionario

reward

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "reward" en diccionario turco inglés : 39 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
reward n. mükafat
Patience has its rewards.
Sabrın mükafatı vardır.

More Sentences
reward n. ödül
Henry received a reward for his acing his finals.
Henry finallerini verdiği için bir ödül aldı.

More Sentences
reward v. ödüllendirmek
My boss rewarded me with a one-week paid leave.
Patronum beni bir haftalık ücretli izinle ödüllendirdi.

More Sentences
General
reward n. karşılık
Your efforts will be rewarded in the long run.
Çabalarınızın karşılığını uzun vadede alacaksınız.

More Sentences
reward n. ödül
The saving of a life is a disinterested action, taken with no reward in mind.
Bir hayatın kurtarılması, hiçbir ödül düşünülmeden gerçekleştirilen, çıkar gözetmeyen bir eylemdir.

More Sentences
reward n. (kaybolan için) ödül
The owners of the lost dog are offering a reward of 1000 pounds.
Kayıp köpeğin sahipleri başına 1000 pound ödül koyuyor.

More Sentences
reward v. ödüllendirmek
You are rewarding the production of supernumerary embryos, which one might term a stock incentive.
Bir hisse senedi teşviki olarak da adlandırılabilecek olan süpernümerer embriyo üretimini ödüllendiriyorsunuz.

More Sentences
reward v. mükafatlandırmak
We will reap rich rewards later on in life.
Hayatın ilerleyen dönemlerinde mükafatlandırılacağız.

More Sentences
Trade/Economic
reward n. mükafat
We will reap rich rewards later on in life.
Biz hayatın ileri dönemlerinde mükafat alacağız.

More Sentences
reward n. ödül
This is a more than adequate reward for agriculture's multifunctional nature.
Bu, tarımın çok işlevli doğası için fazlasıyla yeterli bir ödüldür.

More Sentences
Psychology
reward n. ödül
There is no true reward on this earth.
Bu dünyada esasen ödül diye bir şey yoktur.

More Sentences
General
reward n. ecir
reward n. caize
reward n. hizmet karşılığı kazanılan şey
reward n. ödüllendirme
reward n. ücret
reward n. bedel
reward n. fazladan gıda stoku
reward n. ekstra yiyecek
reward n. fazladan yemek
reward n. av
reward n. av köpeklerine verilen sakatat parçası
reward v. taltif etmek
reward v. ödül vermek
reward v. karşılığını vermek
Trade/Economic
reward n. prim
reward n. hakediş
reward n. bonus
reward n. yevmiye
reward n. hizmet bedeli
reward n. ödül ödemesi
reward n. yardım karşılığında alınan ödül ücreti
reward n. kar
Psychology
reward n. pozitif pekiştirme
reward n. olumlu pekiştirme
reward n. istenen davranışın sergilenmesi karşılığında koşullu sunulan şey
Biology
reward v. organizmaya (uyarıcı) vermek
reward v. istenen yanıt sonrasında organizmaya (uyarıcı) vermek
Biochemistry
reward n. istenen yanıt sonrasında organizmaya verilen uyaran

Significados de "reward" con otros términos en diccionario inglés turco: 63 resultado(s)

Inglés Turco
General
monetary reward n. para ödülü
punishment and reward n. ödül ve ceza
reward amount n. ödül miktarı
reward money n. ödül parası
extrinsic reward n. dışşal ödül
extrinsic reward n. dış kaynaklı ödül
give a reward to somebody v. mükafatlandırmak
give a reward v. mükafatlandırmak
get a reward v. mükafat almak
win a reward v. ödül kazanmak
reap reward v. ödül almak
receive reward v. ödül almak
obtain reward v. ödül almak
get reward v. ödül almak
gain reward v. ödül almak
earn reward v. ödül almak
reward oneself v. kendini ödüllendirmek
reward oneself v. kendisini ödüllendirmek
give a reward v. ödül vermek
worthy of reward adj. ödülü hakeden
worthy of reward adj. ödül almayı hakeden
Phrasals
reward someone with something v. birini bir şey ile ödüllendirmek
reward someone for something v. birini bir şey için ödüllendirmek
reward (someone, something, or oneself) for (something) v. (birini/bir şeyi/kendini bir şey) için ödüllendirmek
reward (someone, something, or oneself) with (something) v. (birini/bir şeyi/kendini bir şeyle) ödüllendirmek
reward for v. için ödüllendirmek
reward with v. ile ödüllendirmek
Proverb
virtue is its own reward erdemin kendi bir ödüldür
virtue is her own reward erdemin kendi bir ödüldür
virtue is her own reward erdemin kendisi bir ödüldür
virtue is its own reward erdemin kendi bir ödüldür
virtue is its own reward erdemin kendisi bir ödüldür
Idioms
get one's just reward v. hak ettiğini bulmak
get one's just reward v. hak ettiği cezayı almak
go to one's just reward v. ölmek
go to one's reward v. ölmek
get one's just reward v. layığını bulmak
go to reward v. ölmek
go to your reward v. ölmek
desert and reward seldom keep company expr. insan hak ettiğini her zaman alamaz
Speaking
may the lord reward you expr. allah gönlüne göre versin
may the lord reward you expr. allah ne muradın varsa versin
I want my reward expr. ödülümü istiyorum
Trade/Economic
effort-reward mechanism n. çaba-ödül mekanizması
ceo reward n. ceo ödülü
effort-reward imbalance n. çaba-ödül dengesizliği
reward/risk index n. getiri/risk indeksi
cost-reward comparison n. maliyet ödül karşılaştırması
risk reward ratio n. risk kazanç oranı
loyalty reward n. sadakat ödülü
reward manager n. ücretlendirme ve yan haklar müdürü
Law
suitable reward n. uygun ikramiye
Mining
reward claim [australia] n. altın keşfeden madenciye verilen ödeme
Psychology
intrinsic reward n. içsel ödül
reward theory of attraction n. ödülle çekim teorisi
reward expectancy n. ödül beklentisi
reward seeking behavior n. ödül arayışı davranışı
reward dependence n. ödül bağımlılığı
reward system n. ödül sistemi
token reward n. token ödülü
arousal cost-reward model n. uyarılma maliyet-ödül modeli
Education
reward system n. ödüllendirme sistemi
Military
reward training n. ödül eğitimi