sakinleştirmek - Turco Inglés Diccionario

sakinleştirmek

Significados de "sakinleştirmek" en diccionario inglés turco : 74 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
sakinleştirmek calm v.
Jimmy, get over there and calm those folks down.
Jimmy, oraya git ve milleti sakinleştir.

More Sentences
sakinleştirmek soothe v.
The nurse soothed the crying child.
Hemşire ağlayan çocuğu sakinleştirdi.

More Sentences
General
sakinleştirmek pacify v.
There is no point in trying to pacify wild animals by playing music.
Yabani hayvanları müzik çalarak sakinleştirmeye çalışmanın hiçbir anlamı yoktur.

More Sentences
sakinleştirmek cool v.
As soon as you can, get over there and cool him out.
Bir an önce oraya git ve onu sakinleştir.

More Sentences
sakinleştirmek quiet v.
The mother was quieting her crying baby.
Anne ağlayan bebeğini sakinleştiriyordu.

More Sentences
sakinleştirmek steady v.
Tom steadied himself.
Tom kendini sakinleştirdi.

More Sentences
sakinleştirmek sedate v.
Tom has been sedated.
Tom sakinleştirildi.

More Sentences
sakinleştirmek becalm v.
This should becalm you.
Bu seni sakinleştirmeli.

More Sentences
sakinleştirmek settle v.
Music has settled her nerves.
Müzik onun sinirlerini sakinleştirdi.

More Sentences
sakinleştirmek tranquilise v.
Mary needs to be tranquilised.
Mary'nin sakinleştirilmesi gerekiyor.

More Sentences
sakinleştirmek calm v.
When we touch our faces, we in fact calm ourselves down.
Yüzümüze dokunduğumuzda aslında kendimizi sakinleştiririz.

More Sentences
Phrasals
sakinleştirmek calm down v.
Sami was trying to calm down Layla.
Sami Layla'yı sakinleştirmeye çalışıyordu.

More Sentences
General
sakinleştirmek placate v.
sakinleştirmek allay v.
sakinleştirmek cool down v.
sakinleştirmek tranquillise v.
sakinleştirmek calm somebody down v.
sakinleştirmek appease v.
sakinleştirmek hush v.
sakinleştirmek made calm v.
sakinleştirmek smooth down v.
sakinleştirmek cool somebody down v.
sakinleştirmek make calm v.
sakinleştirmek tranquilize v.
sakinleştirmek smooth v.
sakinleştirmek tranquillize v.
sakinleştirmek still v.
sakinleştirmek deescalate v.
sakinleştirmek de-escalate v.
sakinleştirmek accoy [obsolete] v.
sakinleştirmek acquiet [obsolete] v.
sakinleştirmek addulce [obsolete] v.
sakinleştirmek abate v.
sakinleştirmek recompose v.
sakinleştirmek narcotize v.
sakinleştirmek narcotise v.
sakinleştirmek aleye v.
sakinleştirmek quieten v.
sakinleştirmek emolliate v.
sakinleştirmek encalm [obsolete] v.
sakinleştirmek unruffle v.
sakinleştirmek balm v.
sakinleştirmek lay v.
sakinleştirmek whist v.
sakinleştirmek mease [scotland] v.
sakinleştirmek gentle v.
sakinleştirmek demulce v.
sakinleştirmek rock v.
sakinleştirmek instimulate v.
sakinleştirmek dill [dialect] [uk] v.
sakinleştirmek consopite [obsolete] v.
sakinleştirmek pease [obsolete] v.
sakinleştirmek serenate v.
sakinleştirmek solace v.
sakinleştirmek soother [dialect] v.
sakinleştirmek sopite v.
sakinleştirmek strew v.
sakinleştirmek succor [us] v.
sakinleştirmek succour [uk] v.
sakinleştirmek supple v.
Phrasals
sakinleştirmek work out v.
sakinleştirmek cool out v.
sakinleştirmek hush down v.
Colloquial
sakinleştirmek cool off v.
Idioms
sakinleştirmek settle someone's hash v.
sakinleştirmek quieten down [uk] v.
sakinleştirmek lay at rest v.
sakinleştirmek settle hash v.
sakinleştirmek steady the ship v.
Politics
sakinleştirmek subside v.
Archaic
sakinleştirmek alay v.
sakinleştirmek serene v.
sakinleştirmek stanch v.
Slang
sakinleştirmek mellow out v.

Significados de "sakinleştirmek" con otros términos en diccionario inglés turco: 30 resultado(s)

Turco Inglés
General
(ortamı) sakinleştirmek defuse v.
Tom tried to defuse the situation.
Tom durumu sakinleştirmeye çalıştı.

More Sentences
birini sakinleştirmek settle someone down v.
öfkeli kalabalığı sakinleştirmek calm down the angry crowd v.
(ortamı) sakinleştirmek defuze v.
metale vurarak arıları sakinleştirmek tang bees v.
yeniden sakinleştirmek repacify v.
ninni söyleyerek sakinleştirmek lullaby v.
(kendini) sakinleştirmek compose v.
Phrasals
birisini sakinleştirmek calm someone down v.
birini sakinleştirmek cool someone down v.
birini sakinleştirmek talk someone down v.
birini sakinleştirmek quiet someone down v.
birisini sakinleştirmek cool someone out v.
birini sakinleştirmek calm someone down v.
birini sakinleştirmek cool someone off v.
konuşarak sakinleştirmek/yatıştırmak/ikna etmek talk down v.
birini (bir hayvanı) sakinleştirmek calm someone (or an animal) down v.
birini sakinleştirmek hose down v.
Colloquial
(bir ortamı) sakinleştirmek defuse (something) v.
Idioms
birini yatıştırmak/sakinleştirmek için sunulan şey a sop to cerberus n.
birini sakinleştirmek smooth (somebody's) ruffled feathers v.
kavga edenleri sakinleştirmek pour oil on troubled waters v.
(bir şeyi) yatıştırmak/sakinleştirmek/rahatlatmak lay (something) at rest v.
(birini) sakinleştirmek take a lot off (of) (one's) mind v.
öperek ağlayan birinin rahatlatmak/sakinleştirmek kiss (one's) tears away v.
öperek ağlayan birini rahatlatmak/sakinleştirmek kiss (one's) tears away v.
(birini) sakinleştirmek set (one's) heart at rest v.
Speaking
biraz sakinleştirmek bring some calm v.
Breeding
çiftlik hayvanlarını sakinleştirmek için çıkarılan ses whisht n.
Slang
hastayı uyuşturup sakinleştirmek gork v.