sallamak - Turco Inglés Diccionario

sallamak

Significados de "sallamak" en diccionario inglés turco : 57 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
sallamak swing v.
The lamp was swinging back and forth.
Lamba ileri geri sallanıyordu.

More Sentences
sallamak shake v.
The Belgian Presidency-in-Office shakes her head in disbelief.
Belçika Dönem Başkanlığı inanamayarak başını sallar.

More Sentences
General
sallamak dangle v.
Her feet dangled in the water.
Ayakları suda sallanıyordu.

More Sentences
sallamak wave v.
It is difficult to decree normality in a country by waving the barrel of a kalashnikov.
Bir kalaşnikofun namlusunu sallayarak bir ülkede normalliği ilan etmek zordur.

More Sentences
sallamak roll v.
Roll your dice.
Salla zarını.

More Sentences
sallamak rock v.
It rocked the boat and people panicked.
Tekneyi salladı ve insanlar panikledi.

More Sentences
sallamak wag v.
The tail is wagging the dog.
Kuyruk köpeği sallıyor.

More Sentences
Technical
sallamak rock v.
Tom rocked back and forth in his chair.
Tom sandalyesinde ileri geri sallandı.

More Sentences
sallamak shake v.
You can shake your head, but that is the reality.
Başınızı sallayabilirsiniz ama gerçek bu.

More Sentences
General
sallamak leave in suspense v.
sallamak flap v.
sallamak flirt v.
sallamak switch v.
sallamak jog v.
sallamak sway v.
sallamak joggle v.
sallamak jiggle v.
sallamak flourish v.
sallamak waggle v.
sallamak jolt v.
sallamak make up v.
sallamak brandish v.
sallamak wobble v.
sallamak jounce v.
sallamak agitate v.
sallamak fling v.
sallamak whisk v.
sallamak vibrate v.
sallamak woggle v.
sallamak hike [dialect] [uk] v.
sallamak dandle v.
sallamak dinnle [dialect] [scotland] v.
sallamak overpromise v.
sallamak oversway [obsolete] v.
sallamak conquassate v.
sallamak shoggle v.
sallamak shoogle v.
sallamak shoogie v.
sallamak shudder v.
sallamak shug v.
Phrasals
sallamak lash around v.
sallamak vamp up v.
Idioms
sallamak move (one's) body v.
sallamak be whistling in the wind v.
sallamak be firing blanks v.
sallamak drop the ball v.
sallamak talk out of the back of (one's) head v.
sallamak be full of bull v.
Technical
sallamak agitate v.
sallamak vibrate v.
sallamak flutter v.
Slang
sallamak balls about v.
sallamak be full of crap v.
sallamak be full of shit/crap v.
sallamak give a rat's arse [uk] v.
sallamak give a shite [uk] v.
sallamak cap v.

Significados de "sallamak" con otros términos en diccionario inglés turco: 235 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
el sallamak wave v.
Melanie waved her hand.
Melanie elini salladı.

More Sentences
kafa sallamak (olumlu anlamda) nod v.
Grandfather nodded toward me.
Büyükbaba bana doğru kafasını salladı.

More Sentences
General
baş sallamak nod v.
Tom nodded sympathetically.
Tom sempatik bir şekilde başını salladı.

More Sentences
beşikte sallamak cradle v.
The hand that rocks the cradle rules the world.
Beşik sallayan el, dünyayı yönetir.

More Sentences
el sallamak wave v.
I waved.
El salladım.

More Sentences
başını sallamak nod v.
Tom is nodding.
Tom başını sallıyor.

More Sentences
arkasından el sallamak wave goodbye v.
Tom waved goodbye to me.
Tom arkamdan el salladı.

More Sentences
bayrak sallamak wave a flag v.
Tom was waving a flag.
Tom bir bayrak sallıyordu.

More Sentences
(hayvan) kuyruk sallamak wag v.
The dog was wagging his tail.
Köpek kuyruğunu sallıyordu.

More Sentences
(kuyruk vb.) sallamak waggle v.
The dog wagged its tail excitedly.
Köpek heyecanla kuyruğunu salladı.

More Sentences
elinde sallamak flourish v.
Tim walked into the living room, flourishing an envelope.
Tim elinde bir zarfı sallayarak oturma odasına girdi.

More Sentences
Phrasals
(birine/bir şeye) el sallamak wave at (someone or something) v.
Who's that girl waving at me?
Bana el sallayan o kız kim?

More Sentences
(birine/bir şeye) el sallamak wave to (someone or something) v.
That girl smiled and waved to me.
O kız gülümsedi ve bana el salladı.

More Sentences
Idioms
(birine) el sallamak wave goodbye to (someone) v.
Tom waved goodbye to us.
Tom bize el sallayarak veda etti.

More Sentences
General
bir yandan öbür yana sallamak (hayvanın kuyruğu) switch v.
çabuk ve kesik bir şekilde elini sallamak flick one's wrist v.
başını sallamak shake one's head v.
sallamak (beysbol veya golf sopası) swing v.
kuyruk sallamak toady to v.
kafa vb sallamak bob v.
sallamak (başı/yumruğu) shake v.
kuyruk sallamak wag the tail v.
sallamak (katı maddeleri) shake v.
kuyruk sallamak cringe v.
tehdit edercesine sallamak (elini/parmağını vb) brandish v.
katı maddeyi sallamak shake something up v.
şiddetle sallamak succuss v.
el sallamak wave one's hand v.
yavaşça sallamak joggle v.
kuyruk sallamak frisk v.
asıp sallamak dangle v.
sallamak (kuyruğu) whisk v.
bir şeye doğru şöyle bir sallamak take a swipe at v.
çabuk çabuk sallamak flutter v.
sallamak (baş) nod v.
bir yandan öbür yana şiddetle sallamak toss v.
kuyruk sallamak play up to v.
kuyruk sallamak fawn v.
sallamak (tenis raketi vb) swing v.
ayaklarını sallamak swing one's feet v.
bacaklarını sallamak swing one's legs v.
kuyruk sallamak flatter v.
sağa sola sallamak brandish v.
hafifçe sallamak joggle v.
sallamak (mendil/el/tabanca) wave v.
sağa sola sallamak flail v.
müziğin ritmiyle kafa sallamak headbang v.
beşik sallamak shake a crib v.
beşik sallamak rock a cradle v.
kılıç sallamak swing sword around v.
bıçak sallamak wave the knife v.
kalçalarını sallamak swing one’s hips v.
kalçalarını sallamak shake one’s hips v.
direksiyon sallamak go behind the steering wheel v.
direksiyon sallamak drive a car/bus v.
direksiyon sallamak drive v.
kuyruğunu sallamak whisk one's tail v.
kuyruğunu sallamak swish one's tail v.
kuyruk sallamak flick one's tail v.
kuyruk sallamak wag one's tail v.
kuyruğunu sallamak flick one's tail v.
kuyruğunu sallamak wag one's tail v.
kuyruk sallamak swish one's tail v.
kuyruk sallamak whisk one's tail v.
evet anlamında başını sallamak nod one's head yes v.
başını evet anlamında sallamak nod one's head yes v.
kuyruğunu (kırbaç gibi) sallamak thrash one's tail v.
yumruğunu sallamak wave one's fist v.
başını aşağı yukarı sallamak nod v.
evet anlamında başını sallamak nod v.
(ikide bir) başını silkmek/sallamak/silkelemek/geriye atmak chack v.
birine parmak sallamak shake one's finger at someone v.
birine parmağını sallamak shake one's finger at someone v.
(oltayı) sallamak cast v.
(onaylama/selam verme amacıyla) baş sallamak nod v.
kafa sallamak noddle v.
yeniden sallamak rejolt [rare] v.
tahtını sallamak totter v.
(havada) yukarı sallamak upsway v.
yukarı doğru sallamak upswing v.
şiddetle sallamak betoss v.
(parmağı) iki yana sallamak wag v.
(mecazen) el sallamak marcel v.
el sallamak bless [obsolete] v.
(bir şeyi) havada sallamak bless [obsolete] v.
ağır kısımları dibe çökecek şekilde sallamak gravitate v.
beşikte sallamak rock v.
(at) koşu sırasında ön ayakları yanlara sallamak dish v.
kafadan sallamak fanfaronade v.
kuyruk sallamak fawner v.
(av köpeği) iz ararken gergin biçimde kuyruk sallamak feather v.
(başını) sallamak doddle [dialect] v.
(yavaşlatmak için) uçağın kuyruğunu sağa-sola sallamak fishtail v.
kuvvetlice sallamak flail v.
dalgalanacak şekilde sallamak flap v.
el sallamak flaunt v.
daha iyi sallamak outrock v.
(zar) sallamak shake v.
yavaşça sallamak shoggle v.
ileri geri sallamak shoogle v.
ileri geri sallamak shoogie v.
(bebeği) sallamak showd v.
birbirlerine el sallamak wave hands to each other v.
Phrasals
olta sallamak cast about for (something) v.
el sallamak/etmek beckon to (one) v.
el sallamak/etmek beckon to someone v.
birine el etmek/sallamak wave to someone v.
birine el etmek/sallamak wave at someone v.
birisine kafa sallamak (olumlu) nod to someone v.
birisine kafa sallamak (olumlu) nod at someone v.
şiddetle/hızla sarsmak/sallamak lash something about v.
el sallamak wave off v.
(bir şeyi) şiddetle sarsmak/sallamak jar on (something) v.
(beysbolda) sopa sallamak bat away v.
(beysbolda) topa vurmak için sopa sallamak bat away v.
(birine/bir şeye) yumruk savurmak/sallamak swipe at (someone or something) v.
el sallamak/etmek beckon to v.
(birini/bir şeyi) sallamak care about (someone or something) v.
'-i şiddetle sallamak lash about v.
-e kafa sallamak (olumlu) nod at v.
(izlediği/okuduğu/dinlediği bir şey) boyunca kafa sallamak nod through v.
-e bıçak sallamak slash at v.
(birine) bıçak sallamak slash at (someone) v.
(birine/bir şeye) doğru bir şey sallamak wave at (someone or something) v.
el sallayan birine karşılık olarak el sallamak wave back v.
karşısında/karşılık olarak el sallamak wave back v.
Colloquial
başını hayır anlamında sallamak shake one's head v.
başını sallamak nod one's head v.
başı bir kadının memeleri arasına koyup ağızla sürat teknesi sesi çıkararak iki yana sallamak motorboat v.
Idioms
parmağını sallamak wag one's finger at v.
yaptıkça/ilerledikçe sallamak make (something) up as (one) goes (along) v.
bir işi yapmaya devam ederken doğaçlama yapmak/uydurmak/sallamak make (something) up as (one) goes (along) v.
kanlı gömlek sallamak wave the bloody shirt v.
kafadan sallamak be whistling in the wind v.
(kızgınlığını belli etmek için) birine yumruk sallamak shake one's fist (at someone) v.
boşa kürek sallamak hit one's head against a brick wall v.
boşa kürek sallamak flog a dead horse v.
boşa kürek sallamak be banging one's head against a brick wall v.
boşa kürek sallamak be on a hiding to nothing v.
boşa kürek sallamak beat one's head against the wall v.
boşa kürek sallamak bang one's head against a brick wall v.
boş keseden sallamak be all mouth and trousers v.
boşa kürek sallamak be hitting one's head against a brick wall v.
boş keseden sallamak shoot a line v.
bol keseden sallamak draw the longbow v.
işkembeden sallamak draw a bow at a venture v.
işkembeden atmak/sallamak invent something out of whole cloth v.
kafadan sallamak whistle in the dark v.
kafadan sallamak turn the wheel v.
kafadan sallamak be whistling in the dark v.
rasgele sallamak chuck around v.
surat sallamak wear/draw/pull a long face v.
(bir hissi belirterek) el kol hareketi yapmak/elini kolunu oynatmak/elini kolunu sallamak fling (one's) hands up in (some emotion) v.
(bir hissi belirterek) el kol hareketi yapmak/elini kolunu oynatmak/elini kolunu sallamak fling (one's) arms up in (some emotion) v.
işkembeden atmak/sallamak fire from the hip v.
(birine/bir şeye) elini kaldırarak tokat atacakmış gibi sallamak shake (one's) fist at (someone or something) v.
(birine veya bir şeye) yumruk atmak/indirmek/sallamak have a pop at (someone or something) [uk] v.
kafasını hayır anlamında sallamak shake (one's) head no v.
kafasını iki yana sallamak/çevirmek shake (one's) head no v.
kafasını olumsuz anlamda sallamak shake (one's) head no v.
kafasını olumsuz anlamda iki yana sallamak/çevirmek shake (one's) head no v.
birini sallamak shake someone's tree v.
surat sallamak wear a long face v.
surat sallamak pull a long face v.
surat sallamak draw a long face v.
boşa kürek sallamak bang your head against a brick wall v.
boşa kürek sallamak knock your head against a brick wall v.
boşa kürek sallamak bang (one's) head against a wall v.
boşa kürek sallamak bang (one's) head into a brick wall v.
boşa kürek sallamak bang your head against a brick wall v.
boşa kürek sallamak be banging your head against a brick wall [uk] v.
boşa kürek sallamak be banging your head against a wall [us] v.
boşa kürek sallamak beat head against the wall v.
boşa kürek sallamak beat one's head against the wall v.
elini kolunu sallamak fling (one's) hands up v.
elini kolunu sallamak fling up (one's) arms v.
elini kolunu sallamak fling up (one's) hands v.
boşa kürek sallamak knock head against a brick wall v.
laf sallamak/savurmak let fly with (something) v.
(bir şeyin) görülmesini/anlaşılmasını sallamak ram (something) home [uk] v.
(kızgınlığını belli etmek için) birine yumruk sallamak shake your fist (at somebody) v.
(birine) elini kaldırarak tokat atacakmış gibi sallamak shake your fist (at somebody) v.
başını hayır anlamında sallamak shake your head v.
beyaz bayrak sallamak wave a white flag v.
beyaz bayrak sallamak wave the white flag v.
giderken (birine) el sallamak wave goodbye to (someone) v.
Technical
değirmen taşı miline hazneyi sallamak için takılan bir bağlantı parçası damsel n.
yelpaze sallamak fan out v.
Marine
(işaret bayrağını) düşey düzlemden yatay düzleme ve sonra tekrar düşey düzleme gelecek şekilde sallamak dip v.
(geminin) bandırasını düşey düzlemden yatay düzleme ve sonra tekrar düşey düzleme gelecek şekilde sallamak dip v.
yüklerin yerlerini değiştirerek (gemiyi) sallamak sally v.
Medical
akıntı olasılığını anlamak amacıyla hastayı sallamak succuss v.
Veterinary
(ahırdaki bir atın) başı boynu ve vücudu ileri geri sallamak weave v.
Zoology
bir veya daha fazla bacağını vücudundan uzağa sallamak (at) wing [obsolete] v.
Sport
(golf sopasını) öne arkaya sallamak waggle v.
Baseball
atıştan önce kolu sallamak wind up v.
(sopayı) sahada sallamak offer v.
Music
(dans esnasında) vücudun bir bölümünü sallamak shake v.
Archaic
başını sallamak beck v.
Slang
desteksiz sallamak shoot a line v.
işkembeden sallamak shoot from the hip v.
kuyruğunu sallamak the o.o v.
kuyruğunu sallamak give a come-hither look v.
kuyruk sallamak come-up-and-see-me-sometime-look v.
kuyruk sallamak the ogle v.
kuyruk sallamak leer v.
kuyruğunu sallamak pash-eye v.
kuyruk sallamak the o.o v.
kuyruk sallamak sheep's-eyes v.
kuyruğunu sallamak leer v.
kuyruğunu sallamak the ogle v.
kuyruk sallamak goo-goo eye v.
kuyruk sallamak goo-goo eyes v.
kuyruğunu sallamak get-the-eye v.
kuyruğunu sallamak goo-goo eyes v.
kuyruğunu sallamak come-up-and-see-me-sometime-look v.
kuyruğunu sallamak glad eye v.
kuyruk sallamak pash-eye v.
kuyruk sallamak give a come-hither look v.
kuyruğunu sallamak sheep's-eyes v.
kuyruk sallamak googly-eyes v.
kuyruk sallamak glad eye v.
kuyruğunu sallamak mash-eye v.
kuyruğunu sallamak goo-goo eye v.
kuyruğunu sallamak googly-eyes v.
kuyruk sallamak mash-eye v.
kuyruk sallamak get-the-eye v.
sallamak/uydurmak blow smoke v.
(rock müzik) kafa sallamak mosh v.
birini/bir şeyi sallamak give a fuck about someone/something v.
(birini/bir şeyi) sallamak give a shit about (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) sallamak give a shit (about someone/something) v.
(birini/bir şeyi) sallamak give a fuck (about someone/something) v.
kıçından sallamak pull out of one's ass v.
götünden sallamak pull out of one's ass v.