saygılı - Turco Inglés Diccionario

saygılı

Significados de "saygılı" en diccionario inglés turco : 29 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
saygılı respectful adj.
He's a very nice and respectful young man.
O çok hoş ve saygılı bir genç adam.

More Sentences
General
saygılı courteous adj.
I can be courteous.
Saygılı olabilirim.

More Sentences
saygılı deferential adj.
Tom was too deferential.
Tom fazla saygılıydı.

More Sentences
saygılı respectful adj.
Tom was very respectful.
Tom çok saygılıydı.

More Sentences
saygılı considerate adj.
You should be more considerate of your parents.
Anne babana daha saygılı olmalısın.

More Sentences
saygılı reverent adj.
With deep and reverent awe I replaced the candelabrum in its former position.
Derin ve saygılı bir huşu içinde şamdanı eski yerine yerleştirdim.

More Sentences
saygılı dutiful adj.
This girl was always good and dutiful.
Bu kız her zaman iyi ve saygılıydı.

More Sentences
saygılı officious [obsolete] n.
saygılı reverential adj.
saygılı deferent adj.
saygılı fearful adj.
saygılı venerated adj.
saygılı regardful adj.
saygılı venerating adj.
saygılı pious adj.
saygılı obeisant adj.
saygılı thoughtful adj.
saygılı humble adj.
saygılı honorifical adj.
saygılı honourific adj.
saygılı courtly adj.
saygılı discreet adj.
saygılı respectable adj.
saygılı adviceful adj.
saygılı nice adj.
saygılı douce [scotland] adj.
saygılı discreet [scotland] adj.
saygılı soft [obsolete] adj.
Archaic
saygılı awful adj.

Significados de "saygılı" con otros términos en diccionario inglés turco: 66 resultado(s)

Turco Inglés
General
saygılı olmak be respectful v.
You should be respectful to your parents.
Ebeveynlerine karşı saygılı olmalısın.

More Sentences
yasalara saygılı law-abiding adj.
This is how to ensure they remain law-abiding men and women.
Yasalara saygılı erkek ve kadınlar olarak kalmaları bu şekilde sağlanabilir.

More Sentences
saygılı bir biçimde thoughtfully adv.
Tom smiled thoughtfully.
Tom saygılı bir biçimde gülümsedi.

More Sentences
Trade/Economic
yasalara saygılı law-abiding adj.
You are as law-abiding as Vichy!
Vichy kadar yasalara saygılısınız!

More Sentences
General
kanunlara/yasalara saygılı vatandaş law-abiding citizen n.
saygılı davranış tack n.
saygılı olma regardfulness n.
saygılı olma respectfulness n.
üstüne saygılı ve sadakatli olan kimse vassalism n.
kadınlara kullanılan saygılı ve kibar bir hitap mem n.
nazik ve saygılı olma humbleness n.
geneli zeki, çalışkan ve yasalara saygılı olma gibi arzu edilen özelliklere sahip olan azınlık grubu model minority n.
saygılı görevli observer [obsolete] n.
saygılı hizmetkar observer [obsolete] n.
faaliyet veya tutumu tamamlayıcı resmi veya saygılı usul complement [obsolete] n.
saygılı davranmak act respectfully v.
saygılı davranmak behave in a respectful manner v.
saygılı olmak be reverent v.
saygılı olmak show respect v.
çevreye saygılı olmak respect the environment v.
saygılı davranmak genuflect v.
aşırı saygılı olmak comply [obsolete] v.
aşırı saygılı obsequious adj.
çok saygılı reverent adj.
işine saygılı dutiful adj.
başkalarının düşüncelerine saygılı broadminded adj.
(yasalara/kurallara) saygılı abiding adj.
duygulara saygılı tactful adj.
büyüklerine saygılı pious adj.
saygılı davranılan uncontemned adj.
saygılı olmayan undeferential adj.
işine saygılı olmayan undutiful adj.
saygılı bir hitap şekli worshipful [uk] adj.
aşırı saygılı overawful adj.
aşırı saygılı bir biçimde obsequiously adv.
çok saygılı bir şekilde reverently adv.
saygılı bir şekilde veneratively adv.
saygılı bir şekilde deferentially adv.
saygılı bir biçimde regardfully adv.
saygılı bir şekilde deliberatively adv.
saygılı bir biçimde respectfully adv.
saygılı olarak considerately adv.
saygılı bir şekilde obeisantly adv.
saygılı göstererek tributarily adv.
işine saygılı olmadan undutifully adv.
nazik ve saygılı bir şekilde humbly adv.
saygılı bir şekilde reverendly adv.
(saygılı hitap şekli olarak) yaşlı adam oom [south africa] expr.
(saygılı hitap şekli olarak) amca oom [south africa] expr.
Phrases
farklılıklara saygılı olmalıyız we must respect differences expr.
Colloquial
dürüst ve saygılı olmak be on the up and up v.
büyüklerinize saygılı olun respect your elders and betters expr.
büyüklerine saygılı ol respect your elders and betters expr.
büyüklerine saygılı ol be nice to your elders expr.
büyüklerinize saygılı olun be nice to your elders expr.
son derece saygılı on the up and up [us] expr.
Idioms
haddinden fazla saygılı davranmak bow and scrape v.
-ecek kadar saygılı olmak have the courtesy to do something v.
(birine) saygılı davranmak give (someone) face v.
Speaking
birbirimize saygılı olmalıyız we have to respect each other expr.
Trade/Economic
işçi haklarına saygılı ve çevresel zararı en aza indirgeyen adil ve dürüst ticaret fair trade n.
Linguistics
saygılı biçim honorific form n.
Religious
hindistan'da nazik veya saygılı bir selamlama veya veda için kullanılan el hareketi namas kar n.
hindistan'da nazik veya saygılı bir selamlama veya veda için kullanılan el hareketi namaskar n.
özellikle hindular arasında kibar veya saygılı bir selamlama veya veda ifade etmek için kullanılan el hareketi namaste n.
Archaic
saygılı olma submissions n.