standby - Turco Inglés Diccionario

standby

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "standby" en diccionario turco inglés : 41 resultado(s)

Inglés Turco
General
standby v. beklemek
National rescue teams are on standby ready to fly to Japan.
Ulusal kurtarma ekipleri Japonya'ya uçmak için hazır bekliyor.

More Sentences
standby v. beklemede olmak
I welcome the fact that NATO is on standby.
NATO'nun beklemede olmasını memnuniyetle karşılıyorum.

More Sentences
Technical
standby n. bekleme
The energy-star label should help to promote energy efficient standby equipment.
Enerji yıldızı etiketi, enerji tasarruflu bekleme ekipmanlarının teşvik edilmesine yardımcı olmalıdır.

More Sentences
standby adj. hazır
Workers must be on standby whenever and for however long their employers choose.
İşçiler, işverenleri ne zaman ve ne kadar süreyle isterse o zaman hazır olmalıdır.

More Sentences
General
standby n. sırt dayanan kimse
standby n. acil durumlarda güvenilen kimse
standby n. güvenilir kimse
standby n. güvenilir kaynak
standby n. güvenilir tercih
standby n. favori seçenek
standby n. favori kaynak
standby n. favori tercih
standby n. el altında tutulan şey
standby n. yedek şey
standby n. alternatif
standby n. standby yolcu
standby n. bekleme listesinde yer alan yolcu
standby n. son dakika bilet bulmaya çalışan yolcu
standby n. bekleme modu
standby n. uyku modu
standby n. standart şey
standby n. sıklıkla kullanılan şey
standby n. denenmiş şey
standby n. kanıtlanmış şey
standby adj. son dakikada olan (rezervasyon)
standby adj. son dakika rezervasyonu ile ilgili
standby adj. standby yolcuya özgü
standby adj. standby yolcu ile ilgili
standby adj. bekleme listesinde yer alan (yolcu)
standby adj. standby yolcuyu kabul eden (araç)
standby adj. bekleyen
standby adj. bekleme sürecine ait
standby adj. bekleme süreci ile ilgili
standby adv. hemen
standby adv. kullanıma hazır bir şekilde
standby adv. hazır olarak
Technical
standby n. destek
standby adj. hazırda bekleyen
standby adj. yedek
standby adj. yedek
Computer
standby n. bekleme konumu

Significados de "standby" con otros términos en diccionario inglés turco: 82 resultado(s)

Inglés Turco
General
old standby n. eskiden beri kullanılıp popüler olan şey
standby fare n. standby tarifesi
standby equipment n. yedek teçhizat
hot standby n. en iyi yedek
hot standby n. favori yedek
even at standby state adv. bekleme durumunda bile
even at standby state adv. bekleme durumunda dahi
Colloquial
on standby expr. yedekte
on standby expr. uçakta/trende/otobüste yer açılmasını bekleyerek
on standby expr. sıra bekleyerek
on standby expr. yer boşalmasını bekleyerek
on standby expr. hazır ve nazır
on standby expr. tetikte
on standby expr. hazır konumda
on standby expr. elde
on standby expr. mevcutta
on standby expr. el altında
on standby expr. yedek yolcu olarak
Idioms
on standby expr. beklemede/hazırda
Trade/Economic
standby equipment n. belirli üretim hacminde ya da belirli zamanlarda kullanılan makine ve teçhizat
standby credit n. destek kredisi
standby underwriting n. destekleme alımı
standby agreements n. destekleme anlaşması
standby letters of credit n. geçerli kredi teminat mektubu
standby underwriting n. kesin satış yükümlülüğü
standby underwriting n. menkul değerlerin satın alınacağını taahhüt
standby cost n. sabit gider
standby cost n. sabit masraf
standby letters of credit n. sınırlı süreli teminat akredifi
standby letter of credit n. standby akreditif
standby arrangement n. taahhüt sözleşmesi
standby letter of credit n. teminat akreditifi
standby fare n. yedek yolcu ücreti
Technical
standby block n. hazır blok
standby register n. hazırlık yazmacı
standby time n. hazırlık zamanı
standby block n. hazır öbek
standby state n. hazır bekleme durumu
hot standby n. sıcak bekleme
cold standby n. soğuk yedekte bekleme
standby power unit n. standby güç ünitesi
standby pump n. yedek pompa
standby power unit n. yedek güç ünitesi
standby system n. yedek dizge
standby fan n. yedek yelvuran
standby register n. yedek yazmaç
standby fan n. yedek vantilatör
standby system n. yedek sistem
standby redundancy n. yedek artıklık
standby battery n. yardımcı akümülatör
Computer
standby server n. yedek sunucu
standby block n. hazır blok
standby register n. hazırlık yazmacı
standby time n. hazırlık zamanı
standby block n. hazır öbek
cold standby n. kapalı yedekte bekleme
hot standby n. otomatik yedekleme
system standby n. sistem bekleme konumu
computer standby n. sistem beklemesi
standby system n. yedek sistem
standby register n. yedek yazmaç
standby system n. yedek dizge
cancel standby expr. beklemeyi iptal et
standby now expr. şimdi beklemeye geç
Informatics
standby mode n. bekleme kipi
standby power system n. yedek güç sistemi
standby line n. yedek hat
Telecom
standby time n. bekleme süresi
standby mode n. bekleme modu
standby state n. bekleme durumu
standby output power n. bekleme konumundaki çıkış gücü
standby and receive mode n. bekleme ve alma modu
standby line n. yedek hat
Transportation
standby fare n. (yedek yolculara yönelik) indirimli tarife
Aeronautic
local standby point n. mahalli bekleme noktası
full emergency standby point n. tam acil bekleme noktası
Medical
standby doctor n. icapçı doktor
doctor on standby n. icapçı doktor
doctor on standby service n. icapçı doktor
doctor on standby duty n. icapçı doktor
Military
standby reserve n. ikinci derecede hazır ihtiyat
standby force n. ihtiyat kuvveti