sweep - Turco Inglés Diccionario

sweep

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "sweep" en diccionario turco inglés : 96 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
sweep v. süpürmek
She swept the dirt off the porch.
Verandadaki pislikleri süpürdü.

More Sentences
General
sweep n. tarama
The rescue chopper made another sweep over the area.
Kurtarma helikopteri bölge üzerinde bir tarama daha yaptı.

More Sentences
sweep n. (bıçak vb.) hareket
He split the watermelon in half with an easy sweep of the knife.
Kolay bir bıçak hareketiyle karpuzu ikiye böldü.

More Sentences
sweep n. süpürülme
This room could use a good sweep.
Bu odanın iyi bir süpürülmeye ihtiyacı var.

More Sentences
sweep v. sürüklenmek
They are no longer there, having been swept away in the torrents.
Artık orada değiller, selde sürüklenip gittiler.

More Sentences
sweep v. yayılmak
His music is sweeping the whole country.
Onun müziği tüm ülkeye yayılıyor.

More Sentences
sweep v. sürüklemek
Suddenly, he was swept along by the roaring crowd.
Gürleyen kalabalığın arasında aniden sürüklendi.

More Sentences
sweep v. temizlemek
I had her sweep my room.
Ona odamı temizlettim.

More Sentences
sweep v. ortadan kaldırmak
Instead, a social mechanism for providing security is swept away.
Bunun yerine, güvenliği sağlamaya yönelik toplumsal bir mekanizma ortadan kaldırılıyor.

More Sentences
sweep v. bırakıvermek
He swept aside the documents and pulled out a map.
Belgeleri kenara bırakıverdi ve bir harita çıkardı.

More Sentences
sweep v. doluşmak
The audience swept through the doors of the concert hall.
Seyirciler konser salonunun kapılarından içeri doluştular.

More Sentences
sweep v. esmek
We could hear the wind sweeping through the trees.
Ağaçların arasından esen rüzgârın sesini duyabiliyorduk.

More Sentences
sweep v. kasıp kavurmak
K-pop mania is sweeping across the internet.
K-pop çılgınlığı interneti kasıp kavuruyor.

More Sentences
sweep v. (duygu) kaplamak
A wave of happiness swept over him.
İçini bir mutluluk dalgası kapladı.

More Sentences
sweep v. dalmak
She swept into the room as the band started to play.
Grup çalmaya başladığında kız da odaya daldı.

More Sentences
sweep v. mağlubiyetsiz devirmek
France swept Denmark to become the European champions.
Fransa, Danimarka'yı mağlubiyetsiz devirerek Avrupa şampiyonu oldu.

More Sentences
sweep v. kıvrılarak uzanmak
We could see the foothills sweeping down to the river.
Nehre doğru kıvrılarak uzanan dağ eteklerini görebiliyorduk.

More Sentences
sweep v. (göz) gezinmek
Her eyes swept across the room.
Gözleri odanın içinde geziniyordu.

More Sentences
sweep v. (saç) toplamak
I swept my hair up into a messy bun.
Saçımı dağınık topuz şeklinde topladım.

More Sentences
sweep v. gümbür gümbür gelmek
The center-left parties swept to power later that year.
Merkez sol partiler o yılın sonlarına doğru gümbür gümbür iktidara gelmişti.

More Sentences
Technical
sweep v. süpürmek
Yet you want to sweep everything under the table!
Yine de her şeyi masanın altına süpürmek istiyorsunuz!

More Sentences
General
sweep n. meyil
sweep n. tarayıcı
sweep n. mayın tarama
sweep n. geniş kavis
sweep n. erim
sweep n. etki alanı
sweep n. kapsam
sweep n. geniş alan
sweep n. geniş dönemeç
sweep n. sıkı arama
sweep n. süpürme
sweep n. sürükleme
sweep n. tek bir hareket (el, kol)
sweep n. saha
sweep n. dönemeç
sweep n. çok geniş bir alan
sweep n. silip süpürme
sweep n. kıvrım
sweep n. hepsini alma
sweep n. svip
sweep n. çıkrık
sweep n. alan
sweep n. rezil
sweep n. ocakçı
sweep n. baca temizleyicisi
sweep n. geniş kıvrım
sweep n. temizleme
sweep n. mağlubiyetsiz yenerek eleme
sweep v. üzerinden geçmek (bir yerin)
sweep v. kendinden emin bir şekilde hışımla yürümek
sweep v. salınarak geçmek
sweep v. şiddetle ilerlemek
sweep v. bir el hareketiyle bir yere itmek
sweep v. üzerinde gezinmek (parmaklar)
sweep v. önüne katmak
sweep v. hızla yayılmak
sweep v. almak
sweep v. taramak
sweep v. süpürüp atmak
sweep v. hızla ilerlemek
sweep v. hızla ve gururla ilerlemek
sweep v. hepsini almak
sweep v. sert esmek
sweep v. ezip geçmek
sweep v. hışımla yürümek
sweep v. kendinden emin bir şekilde hızla yürümek
sweep v. uzanmak
sweep v. süpürerek temizlemek
sweep v. istila etmek
sweep v. çevirmek (bir alanı)
sweep v. salınmak
sweep v. akın etmek
sweep v. kıvrılmak (sokak)
sweep v. silip süpürmek
sweep v. uzamak (sokak)
sweep v. bir el hareketiyle (bir yere) itmek veya çekmek
sweep v. azametle yürümek
sweep v. çevrelemek (bir alanı)
sweep v. bir el hareketiyle bir yere çekmek
sweep v. sürtünmek
sweep v. sürtmek
sweep v. hakkıyla kazanmak
Irregular Verb
sweep v. swept - swept
Technical
sweep n. açısal hareket uzantısı
sweep n. boyna küreği
sweep n. elektron ışının crt’de yatay sapması
sweep n. kuyu çıkrığı
sweep n. silme kalıbı
sweep v. taramak
Informatics
sweep n. süpürme
sweep n. tarama
Electric
sweep n. tarama
Marine
sweep n. palamar halatı
Agriculture
sweep n. kazayağı
Basketball
sweep n. playoff serisinde bir takımın rakibini hiç mağlup olmadan elemesi

Significados de "sweep" con otros términos en diccionario inglés turco: 409 resultado(s)

Inglés Turco
General
chimney sweep n. baca temizleyicisi
Tom is a chimney sweep.
Tom bir baca temizleyicisi.

More Sentences
sweep up v. süpürmek
We need to sweep up the dust.
Tozu süpürmemiz gerekir.

More Sentences
sweep the floor v. yerleri silmek
The servant swept the floor.
Hizmetçi yeri sildi.

More Sentences
sweep the floor v. yerleri süpürmek
Sweep the floor.
Yeri süpür.

More Sentences
chimney sweep n. baca temizleyici
sweep net n. gırgır
square of sweep number n. sweep sayısının karesi
the sweep of the river n. nehrin çizdiği geniş kıvrım
the broad sweep of his argument n. iddiasının kapsamlılığı
negative sweep n. kanat ileri çıkıklığı
chimney sweep n. ocakçı
sweep the house n. evi süpürmek
sweep net n. atrap
sweep net n. böcek kepçesi
give something a sweep v. temizlemek
give something a sweep v. süpürmek
sweep before one v. önüne katmak
sweep away v. coşturmak
sweep away v. heyecanlandırmak
sweep away v. süpürüp atmak
sweep a place v. ortalığı süpürmek
sweep away v. sürüklemek
sweep off v. heyecanlandırmak
sweep mines v. mayın taramak
sweep off v. üstünden süpürmek
sweep someone off one's feet v. kalbini çalmak
sweep someone off one's feet v. tamamen ikna etmek
sweep under the carpet v. gizlemek
sweep away v. süpürüp temizlemek
sweep somebody off his feet v. aklını başından almak
sweep up v. bir yeri süpürmek
sweep before one v. sürüklemek
sweep away v. süpürmek
sweep away v. yok etmek
sweep away v. alıp götürmek
sweep down on v. saldırmak
sweep off v. coşturmak
sweep under the carpet v. örtbas etmek
sweep off v. süpürüp atmak
sweep someone off one's feet v. ayaklarını yerden kesmek
sweep away v. silip süpürmek
sweep someone off one's feet v. kendine aşık etmek
sweep the floors v. yerleri silmek
sweep the snow v. kar süpürmek
sweep someone off his/her feet v. aklını başından almak
sweep aside v. bir kenara kaldırmak
sweep out v. silip süpürmek
sweep out v. süpürmek
sweep through v. -de hızla yayılmak
sweep the house v. ev süpürmek
sweep the house v. evi süpürmek
sweep the leaves v. yaprakları süpürmek
Phrasals
sweep aside v. yana/bir kenara itmek/itelemek
sweep aside v. küçümsemek
sweep aside v. feshetmek
sweep aside v. iterek yol açmak
sweep aside v. burun kıvırmak
sweep aside v. dağıtmak
sweep aside v. önem vermemek
sweep aside v. bozguna uğratmak
sweep aside v. dinlememek
sweep out v. alan taramak
sweep over v. alt etmek
sweep away something v. bir şeyi ortadan kaldırmak
sweep something away v. bir şeyden kurtulmak
sweep someone in v. bir yere doğru silmek
sweep someone into something v. bir yere doğru silmek
sweep something away v. bir şeyi ortadan kaldırmak
sweep out of some place v. bir yerden hızla çıkmak
sweep away something v. bir şeyden kurtulmak
sweep through v. bir işi kolayca yapmak
sweep up after someone v. birinin ardından temizlik yapmak
sweep off v. dışarı fırlamak
sweep out of v. dışarıya süpürmek
sweep out v. dışarıya süpürmek
sweep something back v. geriye/arkaya taramak
sweep off v. hızla dışarı çıkmak
sweep over v. ezip geçmek
sweep in v. içeri dalmak/akın etmek
sweep into v. içeri dalmak/akın etmek
sweep aside v. kenara süpürmek
sweep someone into something v. silip süpürmek
sweep someone in v. silip süpürmek
sweep something off v. süpürerek çıkarmak/temizlemek
sweep something off (of) something v. süpürerek çıkarmak/temizlemek
sweep over v. süpürüp gitmek
sweep down v. süpürmek
sweep something off v. üzerindekileri süpürmek
sweep something off (of) something v. üzerindekileri süpürmek
sweep along v. (yelkenli vb) süzülmek
sweep back into (something) v. (bir şeye) hızla/süratle geri dönmek
sweep back into (something) v. (bir şeye) hemen geri dönmek
sweep back into (something) v. hızla (bir duruma) geri dönmek
sweep back into (something) v. hızla tekrar (bir duruma) gelmek
sweep back into (something) v. kesin olarak (bir konuma) geri dönmek
sweep back into (something) v. hızla (bir duruma) geri döndürmek
sweep back into (something) v. hızla tekrar (bir duruma) getirmek
sweep back into (something) v. kesin olarak (bir konuma) geri döndürmek
sweep back to (something) v. hızla (bir duruma) geri dönmek
sweep back to (something) v. hızla tekrar (bir duruma) gelmek
sweep back to (something) v. kesin olarak (bir konuma) geri dönmek
sweep back to (something) v. hızla (bir duruma) geri döndürmek
sweep back to (something) v. hızla tekrar (bir duruma) getirmek
sweep back to (something) v. kesin olarak (bir konuma) geri döndürmek
sweep back to (something) v. (bir şey) anımsatmak
sweep back to (something) v. birden (bir şeye/hatıraya) geri götürmek
sweep back to (something) v. (bir şeyi/anıyı) anımsatmak
sweep back to (something) v. (bir şeyi/hatırayı) tekrar yaşatmak
sweep up v. kapıp kaldırmak
sweep up v. hepsini alıp kaldırmak
sweep up v. hepsini alıp havaya kaldırmak
sweep up v. rüzgarına kaptırmak
sweep up v. rüzgarıyla sürüklemek
sweep up v. büyüsüne kaptırmak
sweep up v. heyecanına kaptırmak
sweep up v. heyecanıyla sürüklemek
sweep something up v. bir şeyi süpürmek
sweep something up v. bir şeyi süpürüp temizlemek
sweep something up v. bir yeri süpürmek
sweep something up v. bir yeri süpürüp temizlemek
sweep something up v. bir şeyi/saçını toplamak
sweep something up v. saçını taramak
sweep something up v. saçına dalga vermek
sweep up v. akıntıya kaptırmak
sweep up v. akıntıyla sürüklemek
sweep up v. akıntıyla alıp götürmek
sweep up v. büyülemek
sweep up v. kandırmak
sweep up v. hepsini kazanmak
sweep up v. silip süpürmek
sweep up v. tozunu attırmak
sweep up v. büyük para kaldırmak
sweep up v. tüm parayı süpürmek
sweep up v. büyük miktarda para kazanmak
sweep into (something) v. (bir şeyin) içine süpürmek
sweep into (something) v. alıp (bir şeyin) içine götürmek
sweep into (something) v. (bir şeyin) içine çekmek/taşımak
sweep into (something) v. (bir şeye) sürüklemek
sweep into (something) v. süpürüp (bir şeye) götürmek
sweep into (something) v. hızla (bir şey) elde etmek
sweep into (something) v. hızla (bir konuma) ulaşmak
sweep into (something) v. (bir konuma) hızlı bir çıkış/sıçrama yapmak
sweep into (something) v. (bir konuma) hızlı bir çıkış/sıçrama yaptırmak
sweep into (something) v. hızla (bir konuma) getirmek
sweep into (something) v. hızla (bir şeye) ulaştırmak
sweep someone into something v. birini bir şeye sürüklemek
sweep someone into something v. birini bir konuma çıkarmak
sweep someone into something v. birini otomatikman bir konuma getirmek
sweep someone in v. birini bir şeye sürüklemek
sweep someone in v. birini bir konuma çıkarmak
sweep someone in v. birini otomatikman bir konuma getirmek
sweep into v. -in içine sürüklemek
sweep into v. -in içine çekmek
sweep into v. -e ulaştırmak
sweep into v. -e hızla ulaşmak
sweep into v. -i hızla elde etmek
sweep into v. -e hızla yükselmek
sweep out v. bir akımla (su, rüzgar) dışarı süpürmek
sweep out v. önüne katıp götürmek
sweep out v. dışarı sürüklemek
sweep out v. seçimle görevine son vermek
sweep out v. iktidardan düşürmek
sweep out v. seçimle görevden almak
sweep out v. seçimde makamını kaybettirmek
sweep out v. bir göreve tekrar seçmemek
sweep out v. seçimle makamından etmek
sweep out of (something or some place) v. (bir şeyin/yerin) dışına süpürmek
sweep out of (something or some place) v. (bir şeyden/yerden) silmek
sweep out of (something or some place) v. (bir şeyden/yerden) süpürmek
sweep out of (something or some place) v. (bir şeyden/yerden) dışarı itmek
sweep out of (something or some place) v. (bir şeyin/yerin) dışına itmek
sweep out of (something or some place) v. (bir şeyin/yerin) dışına çekmek
sweep out of (something or some place) v. (bir şeyden/yerden) dışarı sürüklemek
sweep out of (something or some place) v. (bir şeyin/yerin) dışına sürüklemek
sweep out of (something or some place) v. (bir şeyden/yerden) alıp götürmek
sweep out of (something or some place) v. (bir şeyden/yerden) önüne katıp götürmek
sweep out of (something or some place) v. görevine derhal son vermek
sweep out of (something or some place) v. görevine kesin olarak son vermek
sweep out of (something or some place) v. hızlıca bir şey dışı bırakmak
sweep out of (something or some place) v. kesin bir şekilde görev/pozisyon dışı bırakmak
sweep someone or something out of something v. birini/bir şeyi bir şey dışı bırakmak
sweep someone or something out of something v. birini/bir şeyi bir şeyin dışına atmak
sweep someone or something out of something v. birini/bir şeyi yerinden/makamından etmek
sweep someone or something out of something v. birini/bir şeyi bir şeyin dışına sürüklemek
sweep someone or something out v. birini/bir şeyi bir şey dışı bırakmak
sweep someone or something out v. birini/bir şeyi bir şeyin dışına atmak
sweep someone or something out v. birini/bir şeyi yerinden/makamından etmek
sweep someone or something out v. birini/bir şeyi bir şeyin dışına sürüklemek
sweep something out of something v. bir şeyi bir şeyin dışına süpürmek
sweep off v. birini hızlıca/aniden almak
sweep off v. birini aniden ortadan yok etmek/kaybetmek
sweep off v. birini romantik bir seyahate götürmek/çıkarmak
sweep off v. birini alıp bir yere götürmek
sweep down on someone or something v. birinin/bir şeyin üstüne akmak
sweep down on someone or something v. birinin/bir şeyin üzerinden akıp geçmek
sweep down on someone or something v. şiddetle birinin/bir şeyin üzerine gelmek
sweep down on someone or something v. şiddetle birinin/bir şeyin üzerine esmek
sweep down on someone or something v. birini/bir şeyi süpürmek
sweep down on someone or something v. birini/bir şeyi önüne katmak
sweep down on someone or something v. birinin/bir şeyin üstüne inmek
sweep up after (someone) v. (birinin) arkasını toplamak
sweep up after (someone) v. (birinin) arkasından yaptıklarını saklamak/düzeltmek
sweep up after (someone) v. (birinin) arkasını toplamak
sweep up after (someone) v. (birinin) yaptıklarını arkasından ört bas etmek
sweep up after (someone) v. (birinin) yasa dışı/pis işlerini örtmek
sweep up after (someone) v. (birinin) ihmalkarlıklarını örtmek
sweep up after (someone) v. (birinin) arkasından kusurlarını örtmek
sweep up after (something) v. (bir şeyin) arkasından temizlik yapmak
sweep up after (something) v. (bir şeyin) arkasını toplamak/temizlemek
sweep up after (something) v. (bir şeyin) arkasından etrafı temizlemek
sweep along v. sürüklemek
sweep back v. geriye/arkaya taramak
sweep back v. geriye/arkaya itmek
sweep back v. geriye/arkaya çekmek
sweep back v. geriye/arkaya süpürmek
sweep back v. süpürüp/silip almak
sweep off of (something) v. (bir şeyden) süpürmek
sweep off of (something) v. (bir şeyden) temizlemek
sweep off of (something) v. (bir şeyden) sürüklemek
sweep off of (something) v. (bir şeyin) dışına itmek/sürüklemek
sweep over (someone or something) v. (birini/bir şeyi) kaplamak/sarmak
sweep over (someone or something) v. (birini/bir şeyi) ele geçirmek
sweep over (someone or something) v. (birini/bir şeyi) basmak
sweep over (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) içini bir duygu sarmak/kaplamak
Phrases
with a sweep of the arm expr. bir kol hareketi ile
with a wide sweep of the arm expr. geniş bir kol hareketi ile
Proverb
new brooms sweep clean bir işe yeni başlayan kimse kendini kabul ettirmek için elinden geleni yapar
new brooms sweep clean yeni süpürge iyi süpürür
new brooms sweep clean işe yeni başlamış kişi işini canla başla yapar
Colloquial
sweep the nation v. (toplumu/ülkeyi) kasıp kavurmak
sweep the floor v. yerleri silmek
Idioms
clean sweep n. net galibiyet
clean sweep n. kesin zafer
clean sweep n. açık ara galibiyet/zafer
clean sweep n. kökten temizlik
sweep (something) under the carpet [uk] v. halı altına süpürmek
sweep (something) under the carpet [uk] v. gözden uzak etmek
sweep (something) under the carpet [uk] v. herkesten/kamuoyundan gizlemek
sweep (something) under the carpet [uk] v. herkesten/kamuoyundan saklamak
sweep (something) under the carpet [uk] v. herkesten/kamuoyundan gizli tutmak
sweep (something) under the carpet [uk] v. herkesten/kamuoyundan sır olarak saklamak
sweep (something) under the carpet [uk] v. herkesten/kamuoyundan sır gibi saklamak
sweep (something) under the carpet [uk] v. görmezden/bilmezden gelmek
sweep (something) under the carpet [uk] v. farkında değilmiş/bilmiyormuş gibi davranmak
sweep (something) under the carpet [uk] v. inkar etmek
sweep (something) under the carpet [uk] v. yaptığını saklamak
sweep (something) under the carpet [uk] v. yadsımak
sweep (something) under the carpet [uk] v. yok saymak
sweep something under the carpet [uk] v. halı altına süpürmek
sweep something under the carpet [uk] v. gözden uzak etmek
sweep something under the carpet [uk] v. herkesten/kamuoyundan gizlemek
sweep something under the carpet [uk] v. herkesten/kamuoyundan saklamak
sweep something under the carpet [uk] v. herkesten/kamuoyundan gizli tutmak
sweep something under the carpet [uk] v. herkesten/kamuoyundan sır olarak saklamak
sweep something under the carpet [uk] v. herkesten/kamuoyundan sır gibi saklamak
sweep something under the carpet [uk] v. görmezden/bilmezden gelmek
sweep something under the carpet [uk] v. farkında değilmiş/bilmiyormuş gibi davranmak
sweep something under the carpet [uk] v. inkar etmek
sweep something under the carpet [uk] v. yaptığını saklamak
sweep something under the carpet [uk] v. yadsımak
sweep something under the carpet [uk] v. yok saymak
sweep something under the carpet [uk] v. kiri tozu halının altına doğru süpürerek gizlemek/saklamak
sweep something under the rug v. halı altına süpürmek
sweep something under the rug v. gözden uzak etmek
sweep something under the rug v. herkesten/kamuoyundan gizlemek
sweep something under the rug v. herkesten/kamuoyundan saklamak
sweep something under the rug v. herkesten/kamuoyundan gizli tutmak
sweep something under the rug v. herkesten/kamuoyundan sır olarak saklamak
sweep something under the rug v. herkesten/kamuoyundan sır gibi saklamak
sweep something under the rug v. görmezden/bilmezden gelmek
sweep something under the rug v. farkında değilmiş/bilmiyormuş gibi davranmak
sweep something under the rug v. inkar etmek
sweep something under the rug v. yaptığını saklamak
sweep something under the rug v. yadsımak
sweep something under the rug v. yok saymak
sweep one off one's feet v. ayaklarını yerden kesmek
sweep one off one's feet v. birini yere sermek
sweep one off one's feet v. birini alt etmek
sweep someone off of one’s feet v. birinin ayaklarını yerden kesmek
sweep someone off of one’s feet v. birinin aklını başından almak
sweep the board v. çok büyük başarı kazanmak
make a clean sweep v. derinlemesine/kökten temizlik yapmak
sweep underneath the rug v. gizli tutmak
sweep under the carpet v. gizlemek
sweep the board v. her şeyi kazanmak
sweep under the carpet v. gizli tutmak
sweep underneath the rug v. gizlemek
sweep something under the mat v. gizlemek
make a clean sweep v. ezip geçmek
sweep something under the rug v. gizlemek
sweep underneath the carpet v. gizlemek
sweep underneath the carpet v. gizli tutmak
sweep something under the mat v. örtbas etmek
sweep under the carpet v. örtbas etmek
sweep under the rug v. örtbas etmek
sweep something under the rug v. örtbas etmek
make a clean sweep v. silip süpürmek
sweep under the carpet v. saklamak
sweep underneath the carpet v. sümenaltı etmek
sweep underneath the rug v. sümenaltı etmek
sweep underneath the carpet v. saklamak
sweep the board v. silip süpürmek
sweep under the carpet v. sümenaltı etmek
sweep something under the mat v. sümen altı etmek
sweep something under the rug v. sümen altı etmek
sweep under the carpet v. sümen altı etmek
sweep under the rug v. sümen altı etmek
sweep underneath the rug v. saklamak
sweep the board v. tüm ödülleri kazanmak
sweep underneath the carpet v. (kötü bir olayı) sır olarak saklamak
sweep under the carpet v. (kötü bir olayı) sır olarak saklamak
sweep underneath the rug v. (kötü bir olayı) sır olarak saklamak
make a clean sweep v. derinlemesine/kökten temizlik yapmak
make a clean sweep v. istenmeyen/işe yaramayan/eski olan herkesten ve her şeyden kurtulmak
make a clean sweep (of something) v. (kişileri/şeyleri) kökten temizlemek
make a clean sweep (of something) v. (bir şeylerden/birilerinden) kurtulmak
make a clean sweep (of something) v. (bütün ödülleri) almak
make a clean sweep (of something) v. (tüm ödülleri) silip süpürmek
sweep off someone's feet v. birinin ayaklarını yerden kesmek
sweep off someone's feet v. birinin aklını başından almak
sweep off someone's feet v. birini olumlu etkilemek
sweep off someone's feet v. birinin aklını çelmek
sweep off feet v. ayaklarını yerden kesmek
sweep off feet v. aklını başından almak
sweep off feet v. olumlu etkilemek
sweep off feet v. aklını çelmek
sweep one off feet v. ayaklarını yerden kesmek
sweep one off feet v. alt etmek
sweep one off feet v. yere sermek
sweep somebody off their feet v. aklını başından almak
sweep somebody off their feet v. ayaklarını yerden kesmek
sweep too broadly v. çok genel olmak
sweep too broadly v. aşırı kapsamlı olmak
sweep too broadly v. çok fazla şeyi kapsamak
as black as a sweep expr. kapkara
black as a sweep expr. kömür gibi siyah
black as a sweep expr. kömür kadar siyah
black as a sweep expr. kapkara
as black as a sweep expr. simsiyah
black as a sweep expr. simsiyah
Trade/Economic
cash sweep n. artı bakiyenin otomatik olarak verilen talimata göre yatırıma/ödemelere yönlendirilmesi
sweep account n. artı bakiyenin otomatik olarak verilen talimata göre yatırıma/ödemelere yönlendirildiği hesap
cash sweep n. otomatik ödeme
cash sweep n. otomatik ödeme/yatırım talimatı
cash sweep n. zorunlu erken ödeme
Technical
dynamic sweep n. dinamik sürükleme
vertical sweep n. düşey süpürme
expanded sweep n. genişletilmiş süpürme
precision sweep n. hassas tarama
linear sweep n. lineer süpürme
sweep angle n. ok açısı
sweep frequency n. süpürme frekansı
sweep rate n. süpürme hızı
sweep jamming n. sweep karıştırması
solenoid sweep n. solenoid tarama
sweep voltage n. süpürme gerilimi
sweep circuit n. süpürme devresi
sweep jamming n. tarama yaparak karıştırma
sweep rate n. tarama hızı
horizontal sweep n. yatay süpürme
horizontal sweep n. yatay tarama
sweep a mold v. (döküm yaparken) kumu kalıp haline getirmek
Informatics
gated sweep n. geçitli tarama
sawtooth sweep n. testere dişi taraması
sweep frequency n. tarama sıklığı
recurrent sweep n. yinelenen tarama
sweep generating circuit n. zaman referansı devresi
sine sweep test n. sinüs taramalı test
Telecom
ping sweep n. bir tür ping saldırısı
Electric
delayed sweep n. gecikmeli süpürme
expanded sweep n. genleştirilmiş süpürme
linear sweep n. lineer süpürme
sweep voltage n. süpürme gerilimi
sweep circuit n. süpürme devresi
sweep frequency n. süpürme frekansı
horizontal sweep n. yatay tarama
Mechanic
sweep pattern n. silmeli model
Textile
sweep button n. etek düğmesi
sweep train n. kısa gelinlik kuyruğu
Railway
length of stagger sweep n. dezeksman süpürme boyu
Aeronautic
negative sweep n. kanat ileri çıkıklığı
blade sweep n. pala inhinası
Marine Biology
sweep line n. halat
Agriculture
wide sweep opener n. kazayağı tipi çizi açıcı
hay sweep n. ot toplayıcı
Military
net sweep n. ağla tarama
asymmetrical sweep n. asimetrik tarama
fighter sweep n. av akını
fighter sweep n. avcı akını
bottom sweep n. dip taraması
electrode sweep n. elektrot taraması
precision sweep n. hassas tarama
explosion resistant multi-influence sweep system n. infilak dirençli çok tesirli tarama sistemi
influence sweep n. influens tarama
explosion resistant multi-influence drone sweep n. infilak dirençli çok tesirli uzaktan kumandalı tarama
leading edge sweep n. kanat hücum açısı
mechanical sweep n. mekanik tarama
sweep path n. mayın taraması yapılmış yol
oropesa sweep n. şamandıralı tarama
sweep jamming n. taramalı karıştırma
tank sweep n. tank tarama taarruzu
armour sweep n. zırhlı tarama taarruzu
armed sweep n. zırhlı tarama
fighter sweep n. avcı uçakların belirli bir sahadaki düşman uçaklarını bulup yok etmesini veya ani hedefleri bombalama görevi
Basketball
sweep the boards v. herkesten yükseğe zıplayıp ribaundu almak
Card
sweep the deck v. tüm bahisleri kazanmak
Music
sweep picking n. ardışık penalama
sweep picking n. sıralı penalama
Star Wars
the sweep n. süpürüş