television - Turco Inglés Diccionario

television

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "television" en diccionario turco inglés : 6 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
television n. televizyon
We watched the game on television last night.
Dün gece maçı televizyondan izledik.

More Sentences
General
television n. televizyon dünyası
Television offers us a wide variety of programs for entertainment.
Televizyon dünyası bizlere eğlence amaçlı pek çok program sunmaktadır.

More Sentences
Television
television n. televizyon
She works in the television industry.
Televizyon sektöründe çalışıyor.

More Sentences
General
television n. sınalgı
Technical
television n. televizyon seti
Slang
television n. aptal kutusu

Significados de "television" con otros términos en diccionario inglés turco: 430 resultado(s)

Inglés Turco
General
television tube n. televizyon tüpü
I am talking about light bulbs, television tubes, and fire retardants.
Ampuller, televizyon tüpleri ve yangın geciktiricilerden bahsediyorum.

More Sentences
television station n. televizyon istasyonları
Television stations broadcast 24 hours a day.
Televizyon istasyonları günde yirmi dört saat yayın yapar.

More Sentences
television programs n. televizyon programları
What sort of television programs are on today?
Bugün ne tür televizyon programları var?

More Sentences
television camera n. televizyon kamerası
Access also needs to be given to the television cameras, so that we reach the public at large.
Halkın geneline ulaşabilmemiz için televizyon kameralarına da erişim sağlanmalıdır.

More Sentences
television screen n. televizyon ekranı
For us the pyres were not on the television screen, they were over the garden fence.
Bizim için ateşler televizyon ekranında değil, bahçe çitlerinin üzerindeydi.

More Sentences
television program n. televizyon programı
Last Thursday, I was taking part in a television programme in Milan.
Geçtiğimiz Perşembe günü Milano'da bir televizyon programına katılıyordum.

More Sentences
television set n. televizyon
Your wallet is on the television set.
Cüzdanın televizyonun üzerinde.

More Sentences
television set n. televizyon seti
The old television set went for 10 dollars.
Eski televizyon seti 10 dolara satıldı.

More Sentences
television broadcasting n. televizyon yayını
Radio and television broadcasting in any of the Kurdish languages is forbidden.
Herhangi bir Kürtçe dilde radyo ve televizyon yayını yapılması yasaktır.

More Sentences
television system n. televizyon sistemi
I would like to intervene to say that the television system here still does not receive images or sound from Finland.
Buradaki televizyon sisteminin Finlandiya'dan hala görüntü veya ses almadığını söylemek için araya girmek istiyorum.

More Sentences
television news n. televizyon haberleri
Laura is watching television news.
Laura televizyon haberlerini izliyor.

More Sentences
digital television n. dijital televizyon
We have been concerned for many years as to how we can promote digital television still further in Europe.
Dijital televizyonu Avrupa'da nasıl daha da ileriye taşıyabileceğimiz konusunda uzun yıllardır endişe duyuyoruz.

More Sentences
television series n. televizyon dizisi
The Terminator saga also has a television series.
Terminatör efsanesinin bir de televizyon dizisi var.

More Sentences
closed-circuit television n. kapalı devre televizyon
The suspect was identified quickly after being recorded on closed-circuit television.
Şüpheli, kapalı devre televizyonda kaydedildikten sonra hemen tespit edildi.

More Sentences
state television n. devlet televizyonu
It still has no free or fair access to the media, especially state television.
Başta devlet televizyonu olmak üzere medyaya hala özgür veya adil erişim imkanı bulunmamaktadır.

More Sentences
be on television v. televizyona çıkmak
Tom was on television last night.
Tom dün gece televizyona çıktı.

More Sentences
watch television v. televizyon izlemek
We have child sports stars to entertain us as we watch television.
Televizyon izlerken bizi eğlendirecek çocuk spor yıldızlarımız var.

More Sentences
watch television v. televizyon seyretmek
Don't watch television!
Televizyon seyretme!

More Sentences
show on television v. televizyonda göstermek
That movie was shown on television.
O film televizyonda gösterilmişti.

More Sentences
watch television together v. beraber televizyon seyretmek
Last night, we watched television together.
Dün gece beraber televizyon seyrettik.

More Sentences
Trade/Economic
public television n. kamu televizyonu
Public television is not a monopoly and should not be one.
Kamu televizyonu bir tekel değildir ve tekel olmamalıdır.

More Sentences
Media
television programs n. televizyon programları
This story may be adaptable for a television program.
Bu hikaye bir televizyon programına uyarlanabilir.

More Sentences
Telecom
closed-circuit television n. kapalı devre televizyon
The suspect was identified quickly after being recorded on closed-circuit television.
Zanlı, kapalı devre televizyon sistemine kaydedildikten sonra hızla tespit edildi.

More Sentences
Television
television screen n. televizyon ekranı
The situation at Sangatte, near Calais, has featured often on television screens in my home country in recent months.
Calais yakınlarındaki Sangatte'deki durum son aylarda ülkemdeki televizyon ekranlarında sık sık yer aldı.

More Sentences
tube television n. tüplü televizyon
We still have an old tube television.
Bizim hala eski tüplü televizyonumuz var.

More Sentences
Cinema
television series n. dizi
The Terminator saga also has a television series.
Terminatör efsanesi ayrıca bir TV dizisi.

More Sentences
General
high definition television n. görüntüsü net televizyon
television authorship n. televizyon yazarlığı
television broadcasting n. televizyon yayıncılığı
television in politics n. politikada televizyon
television film n. televizyon filmi
television circuits n. televizyon devreleri
television transmitter n. televizyon aktarıcısı
color television n. renkli televizyon
television advertising n. televizyon reklamcılığı
television in education n. eğitimde televizyon
television licence n. televizyon ruhsatı
television studio n. televizyon stüdyosu
television antenna n. televizyon anteni
social aspects of television broadcasting n. sosyal açıdan televizyon yayıncılığı
television room n. televizyon odası
television station n. televizyon istasyonu
television star n. televizyon yıldızı
motion pictures and television n. sinema ve televizyon
community antenna television n. müşterek antenli televizyon
television reporter n. televizyon röportajcısı
television broadcasting of news n. televizyon haber yayıncılığı
television announcer n. televizyon spikeri
television and politics n. televizyon ve politika
interactive television n. etkileşimli televizyon
television plays n. televizyon oyunları
television set n. televizyon alıcısı
television culture n. televizyon kültürü
television broadcast n. televizyon yayını
television cable n. televizyon kablosu
television equipment n. televizyon donanımı
cable television n. kablolu tv
radio and television supreme council n. radyo televizyon üst kurulu
live television programs n. canlı televizyon programları
violence on television n. televizyonda şiddet
direct broadcast satellite television n. uydu televizyon yayıncılığı
television producer n. televizyon yapımcısı
television work n. televizyon yapıtı
television series n. dizi film
closed circuit television system n. kapalı devre televizyon sistemi
closed circuit television system n. kapalı devre tv sistemi
high definition television n. yüksek tanımlı televizyon
pay television n. ücretli televizyon
television receiver n. televizyon
television table n. televizyon sehpası
television remote control n. televizyon kumandası
invention of television n. televizyonun icadı
37 inch television n. 37 ekran televizyon
the invention of television n. televizyonun icadı
public television n. devlet televizyonu
japanese television n. japon televizyonu
violence shown on television n. televizyonda gösterilen şiddet
flat-screen television n. düz-ekran televizyon
television guide n. televizyon rehberi
morning television n. sabah televizyonu
television commercial n. televizyon reklamı
television advertisement n. televizyon reklamı
television cameraman n. televizyon kameramanı
television cameraman n. tv kameramanı
satellite television n. uydu televizyonu
television viewer n. televizyon izleyicisi
television series actress n. dizi oyuncusu
television series actor n. dizi oyuncusu
high definition television n. yüksek çözünürlüklü televizyon
television corner n. televizyon köşesi
cable television service n. kablolu televizyon hizmeti
be on television v. televizyonda olmak
make a television programme v. televizyon programı yapmak
make a television programme v. tv programı yapmak
fix the television v. televizyonu tamir etmek
go on television v. televizyona çıkmak
look at the television reception v. televizyonun nasıl çektiğine bakmak
repair the television v. televizyonu tamir etmek
race for the best seats in front of the television set v. televizyonun karşısındaki en iyi koltuğu kapmak için yarışmak
settle in front of the television v. televizyon karşısına geçmek
settle in front of the television v. tv karşısına geçmek
see someone on television v. birini televizyonda görmek
watch a lot of television v. çok televizyon izlemek
watch too much television v. çok tv izlemek
watch too much television v. çok televizyon izlemek
watch a lot of television v. çok tv izlemek
turn on the television v. televizyonu açmak
switch on the television v. televizyonu açmak
switch off the television v. televizyonu kapamak
turn off the television v. televizyonu kapamak
turn off the television v. televizyonu kapatmak
switch off the television v. televizyonu kapatmak
unplug the television v. televizyonun fişini çekmek
unplug the television v. tv'nin fişini çekmek
Idioms
trial by television n. televizyonda/medyada yargılanma
trial by television n. medya tarafından yargılanma
Speaking
I'm watching television expr. ben televizyon izliyorum
what's on television tonight? expr. bu gece televizyonda ne var?
how much television do you watch per day? expr. günden ne kadar televizyon izlersiniz?
how much television do you watch every day? expr. günden ne kadar televizyon izlersiniz?
how much television do you watch per day? expr. günden ne kadar televizyon izlersin?
how much television do you watch every day? expr. günden ne kadar televizyon izlersin?
I rarely watch television expr. nadiren televizyon izlerim
I saw you on television expr. seni televizyonda görmüştüm
turn on the television expr. televizyonu aç
do you like watching television? expr. televizyon izlemekten hoşlanır mısın?
do you like watching television? expr. televizyon izlemekten hoşlanır mısınız?
where do you find the time to watch television? expr. televizyon izleyecek vakti nereden buluyorsun?
where do you find the time to watch television? expr. televizyon izleyecek zamanı nereden buluyorsun?
Trade/Economic
turkish radio and television corporation n. türkiye radyo televizyon kurumu
jictar (joint industry committee for television advertising research) n. televizyon reklam araştırması için ortak endüstri komitesi
Law
private television act n. özel televizyon yasası
law on radio and television high council n. radyo ve televizyon üst kurulu kanunu
radio-television organisations n. radyo-televizyon kuruluşları
radio and television high council law n. radyo ve televizyon üst kurulu kanunu
the law on the establishment of radio and television enterprises and their media services n. radyo ve televizyonların kuruluş ve yayın hizmetleri hakkında kanun
Politics
minority television viewers n. azınlık televizyon izleyicileri
european convention on cross border television n. avrupa sınır ötesi televizyon sözleşmesi
european convention on transfrontier television n. avrupa sınırötesi televizyon sözleşmesi
european convention on transfrontier television n. sınır ötesi televizyona dair avrupa sözleşmesi
free television n. serbest televizyon
european agreement concerning programme exchanges by means of television films n. televizyon filmleri yoluyla program değişimlerini içeren avrupa sözleşmesi
additional protocol to the protocol to the european agreement on the protection of television broadcasts n. televizyon yayınlarının korunmasına dair avrupa sözleşmesi protokolüne ek protokol
third additional protocol to the protocol to the european agreement on the protection of television broadcasts n. televizyon yayınlarının korunmasına dair avrupa anlaşması protokolüne ek 3. protocol
national television steering committee n. ulusal televizyon yönetim kurulu
protocol amending the european convention on transfrontier television n. avrupa sınır ötesi televizyon sözleşmesi ek protokol
Institutes
radio and television higher council n. radyo ve televizyon üst kurulu
radio and television high council n. radyo ve televizyon üst kurulu
radio and television supreme council corporation n. radyo ve televizyon üst kurulu
television without frontiers n. sınırsız televizyon
turkish radio and television corporation n. türkiye radyo-televizyon kurumu
general directorate of turkey radio and television agency n. t r t genel müdürlüğü
turkish radio, television corporation n. türkiye radyo televizyon kurumu
radio-television authority of turkey n. türkiye radyo-televizyon kurumu
national television standards committee n. ulusal televizyon standartları komitesi
ntsc (national television standards committee) n. ulusal televizyon standartları komitesi
crtc (canadian radio-television and telecommunications commission) n. kanada radyo-televizyon ve telekomünikasyon komisyonu
Media
china global television network (cgtn) n. çin küresel televizyon ağı
european television and film forum n. avrupa televizyon ve film forumu
television program for women n. kadın programı
women's television program n. kadın programı
private television n. özel televizyon
television announcing n. televizyon spikerliği
television serials n. televizyon dizileri
television journalism n. televizyon gazeteciliği
television stations n. televizyon istasyonları
television news anchors n. televizyon haber sunucuları
television film n. televizyon filmi
television broadcast n. televizyon yayını
television and family n. televizyon ve aile
television and music n. televizyon ve müzik
television broadcasting of news n. televizyon haber yayıncılığı
television and women n. televizyon ve kadınlar
television broadcasting policy n. televizyon yayın politikası
television criticism n. televizyon eleştirisi
television end frames n. televizyon son kare görüntüleri
television authorship n. televizyon yazarlığı
television and politics n. televizyon ve politika
television broadcasting n. televizyon yayıncılığı
television announcer n. televizyon spikeri
television advertising n. televizyon reklamcılığı
television channel n. televizyon kanalı
television broadcast n. televizyon yayını (program vb)
television plays n. televizyon oyunları
television graphics n. televizyon grafikleri
broadcast via television n. televizyon yayını
television advertising and children n. televizyon reklamcılığı ve çocuklar
television cameras n. televizyon kameraları
television and children n. televizyon ve çocuklar
television viewers n. televizyon izleyicileri
television display systems n. televizyon görüntü sistemleri
television newscasting n. televizyon haber yayıncılığı
television and the aged n. televizyon ve yaşlı
television broadcaster n. televizyon spikeri
television discussion programs n. televizyon tartışma programları
television frequency allocation n. televizyon frekans tahsisi
television and youth n. televizyon ve gençlik
local television station n. yerel televizyon istasyonu
local television n. yerel televizyon
closed-captioned television n. (t.v programında) duyma engelliler için alt yazı seceneği
bet (black entertainment television)® n. abd'de bir kablolu televizyon kanalı
commercial television n. reklam yayınlayan televizyon
public-access television n. devlet televizyonu
public-access television n. kablolu televizyon kanalı
television show n. televizyon dizisi
american federation of television and radio artists (aftra) n. amerikan televizyon ve radyo sanatçıları federasyonu
Technical
television prompter n. akıl defteri
open-circuit television n. açık devre televizyonu
open-circuit television n. açık yayın
regional television n. bölgesel televizyon
multistandard television receiver n. çok normlu alıcı
television tube n. ekran lambası
instructional television n. eğitim televizyonu
large screen television projector n. geniş ekranlı televizyon göstericisi
large-screen television projector n. geniş ekranlı televizyon göstericisi
closed circuit television n. kapalı yayın
closed circuit television n. kapalı devre televizyonu
closed circuit television n. kapalı devre televizyon
closed circuit television/tv system n. kapalı devre televizyon sistemi
closed circuit television system n. kapalı devre televizyon sistemi
cable television n. kablolu televizyon
wired television n. kablolu televizyon
community television n. kablolu televizyon
cassette television n. kasetli televizyon
community-antenna television n. müşterek antenli televizyon
catv (community antenna television) n. müşterek antenli televizyon
catv (community antenna television) n. ortak antenli televizyon
television car n. naklen yayın aracı
television prompter n. otokö
projection television n. projeksiyon televizyonu
colour television receiver n. renkli televizyon alıcısı
colour television camera n. renkli televizyon kamerası
television tube n. resim tüpü
radio and television repairman n. radyo ve televizyon tamircisi
colour television n. renkli televizyon
colour television tube n. renkli televizyon tüpü
colour television mask n. renkli televizyon maskesi
colour television systems n. renkli televizyon sistemleri
television tube n. resim lambası
monochrome television n. siyah-beyaz televizyon
audiovisual video and television devices and systems n. sesli görüntü video ve televizyon cihazları ve sistemleri
black-and-white television n. siyah-beyaz televizyon
stereoscopic television n. stereoskopik televizyon
radio television camera n. telsiz bağlantılı kamera
television receiver n. televizyon alıcısı
television prompter n. telepromptır
television signals n. televizyon sinyalleri
television signals n. televizyon işaretleri
satellite television n. uydu televizyonu
stereoscopic television n. üçboyutlu televizyon
three-dimensional television n. üçboyutlu televizyon
unmatched television aerial feeder n. uyumlanmamış televizyon anten besleyicisi
remote-controlled television n. uzaktan kumandalı televizyon
television car n. yayın arabası
x-ray television n. x ışını televizyonu
Computer
community antenna television n. kolektif antenli televizyon
television audio n. televizyon sesi
high definition television n. yüksek tanımlı televizyon
Informatics
instructional television n. eğitim televizyonu
closed-circuit television (cctv) n. kapalı devre televizyon
digital television n. sayısal televizyon
high definition television n. yüksek çözünürlüklü televizyon
Telecom
interactive television n. etkileşimli televizyon
enhanced television n. gelişmiş televizyon
enhanced television n. geliştirilmiş televizyon
advanced television systems committee n. gelişmiş televizyon sistem komitesi
broadband television n. genişbantlı televizyon
advisory committee on advance television service n. ileri televizyon hizmetleri danışma komitesi
cable television n. kablolu televizyon
cable television relay service station n. kablolu televizyon röle hizmeti istasyonu
master antenna television system n. merkezi anten televizyon sistemi
community antenna television n. ortak antenli televizyon
digital terrestrial television n. sayısal karasal tv
existing-quality television n. sabit kaliteli televizyon
instructional television fixed service n. sabit telefon üzerinden talimatlı televizyon hizmeti
radio–television broadcast n. radyo-televizyon yayını
digital television n. sayısal televizyon
television households n. televizyona sahip hanehalkı
television transmitter n. televizyon vericisi
broadcast television systems committee n. televizyon yayıncılığı sistem komitesi
national television standards committee n. ulusal televizyon standartları komitesi
satellite antenna television system n. uydu antenli televizyon sistemi
three dimensional television n. üç boyutlu televizyon
enhanced-quality television n. yüksek kaliteli televizyon
datv (digitally assisted television) abrev. dijital televizyon
Television
television newscaster n. haber sunucusu
television pickup tube n. optik görüntüyü hızla tarayan ve elektronik sinyallere dönüştüren bir tür televizyon
television reporter n. haber sunucusu
television-camera tube n. optik görüntüyü hızla tarayan ve elektronik sinyallere dönüştüren bir tür televizyon
tricolor television tube n. renkli televizyon
tricolour television tube n. renkli televizyon
television monitor n. yayınlanmakta olan programı stüdyoda izlemekte kullanılan monitör
television prompter n. akıl defteri
television cameraman n. alıcı yönetmeni
multistandard television receiver n. çok normlu alıcı
television tube n. ekran lambası
television monitor n. görüntü denetliği
closed circuit television n. kapalı devre televizyonu
community television n. kablolu televizyon
closed circuit television n. kapalı yaym
wired television n. kablolu televizyon
closed circuit television n. kapalı yayın
cable television n. kablolu televizyon
cassette television n. kasetli televizyon
community antenna television n. kolektif antenli televizyon
mobile television n. mobil televizyon
television car n. naklen yayın aracı
television prompter n. otokö
projection television n. projeksiyon televizyonu
colour television mask n. renkli televizyon maskesi
colour television camera n. renkli televizyon kamerası
radio and television receiver n. radyo ve televizyon alıcısı
colour television n. renkli televizyon
television tube n. resim lambası
colour television tube n. renkli televizyon tüpü
television tube n. resim tüpü
colour television systems n. renkli televizyon sistemleri
colour television receiver n. renkli televizyon alıcısı
television monitor n. resim monitörü
digital terrestrial television receiver n. sayısal karasal televizyon alıcısı
digital television receiver n. sayısal televizyon alıcısı
black and white television tube n. siyah beyaz televizyon tüpü
measurements for monochrome and colour television transmission n. siyah beyaz ve renkli televizyon işaretinin iletimi ölçümleri
monochrome and colour television transmission n. siyah beyaz ve renkli televizyon işaretinin iletimi
reception of voice and television broadcast n. ses ve televizyon yayınının alınması
black and white television n. siyah beyaz televizyon
sound and television broadcasting n. ses ve televizyon yayını
black-and-white television tube n. siyah-beyaz televizyon tüpü
digital terrestrial television n. sayısal yeryüzü televizyonu
stereoscopic television n. stereoskopik televizyon
television prompter n. telepromptır
television picture n. televizyon görüntüsü
television broadcast station n. televizyon yayın istasyonu
television antenna n. televizyon anteni
television microscope n. televizyon mikroskobu
television leader n. televizyon amorsu
television coverage n. televizyon yayın bölgesi
television picture tube n. televizyon resim tüpü
television standard n. televizyon standardı
television field n. televizyon alanı
television signal n. televizyon sinyali
television circuits n. televizyon devreleri
television broadcasting center n. televizyon yayın merkezi
television center n. televizyon merkezi
television transposer n. televizyon aktarıcısı
television amplifier n. televizyon kuvvetlendiricisi
television transmitter n. televizyon vericisi
television channel n. televizyon kanalı
television network n. televizyon şebekesi
television telephone n. televizyonlu telefon
television band n. televizyon bandı
mobile television n. taşınabilir televizyon
aerials for the reception of sound and television broadcasting n. televizyon yayım ve ses alma için antenler
television studio n. televizyon stüdyosu
television transmission n. televizyon yayını
radio television camera n. telsiz bağlantılı kamera
television cable n. televizyon kablosu
television broadcast transmission n. televizyon yayın iletimi
television signals n. televizyon sinyalleri
television tower n. televizyon kulesi
television station n. televizyon istasyonu
television cameraman n. televizyon kameramanı
performance characteristics for television transposers n. televizyon aktarıcılarının performans karakteristikleri
television projector n. televizyon göstericisi
television and sound program transmission n. televizyon ve ses programı iletimi
television coverage n. televizyon yayın alanı
crt television n. tüplü televizyon
television broadcast n. televizyon yayını
television leader n. televizyon kılavuzu
television film n. televizyon filmi
television programme n. televizyon programı
television receiver n. televizyon alıcısı
reception of television broadcast transmission n. televizyon yayın iletimi alımı
stereoscopic television n. üçboyutlu televizyon
satellite master antenna television distribution system n. uydu antenli televizyon dağıtım sistemi
satellite television n. uydu televizyonu
television car n. yayın arabası
television center n. yayın merkezi
time shifted television n. zaman kaydırmalı televizyon
appointment television n. belirli bir zaman ayırıp izlenen televizyon programları
etv (educational television) n. eğitim televizyonu
event television n. yüksek reytingli olaylara odaklanan televizyon programı
mtv (music television) n. günde 24 saat yayın yapan amerikalı bir televizyon müzik kanalı
ita (independent television authority) [uk] n. bağımsız televizyon otoritesi
itc (independent television commission) n. bağımsız televizyon komisyonu
itn (independent television news) [uk] n. bağımsız televizyon haberleri
field-sequential color television n. renkli televizyonun erken bir formu
field-sequential color television system n. renkli televizyonun erken bir formu
ctv (canadian television network limited) n. (kanada'da) bir televizyon yayın ağı
ctv (canterbury television) n. (yeni zelanda'da) canterbury region televizyon istasyonu
itv (independent television) n. (ingiltere) bağımsız televizyon idaresi
itv (instructional television) n. öğretimsel televizyon
subscription television n. paralı kanal
hbo® (home box office (a cable television channel) abrev. home box office
hbo® (home box office (a cable television channel) abrev. bir kablolu televizyon kanalı
hdtv (high-definition television) abrev. yüksek çözünürlüklü televizyon
dtt (digital terrestrial television) abrev. sayısal karasal tv
ptv (pay television) abrev. özel televizyon kanalı
ptv (public television) abrev. devlet televizyonu
Furniture
television table n. televizyon sehpası
television stand n. televizyon masası
television stand n. televizyon sehpası
Automotive
amplifier, signal, television subsystem n. amplifikatör sinyal televizyon tali sistemi
antenna, television subsystem n. anten televizyon tali sistemi
cable assembly, television subsystem n. kablo tertibatı, televizyon tali sistemi
tuner, television subsystem n. radyo televizyon tali sistemi
television subsystem n. televizyon tali sistemi
Psychology
sex role on television n. televizyonda cinsiyet rolü
Education
academy of television arts and sciences n. televizyon sanatları ve bilimleri akademisi
Military
day television sensor n. gündüz görüş kamerası
armed forces radio and television service n. silahlı kuvvetler radyo ve televizyon hizmeti
television imagery n. televizyon görüntüsü
Sport
olympic television archive bureau (otab) n. olimpik televizyon arşiv bürosu
Theatre
television show n. televizyon gösterisi
television play n. televizyon oyunu
Cinema
film television n. telesinema
academy of television arts and sciences n. televizyon sanatları ve bilimleri akademisi
Abbreviation
ntsc (national television standards committee) n. ulusal televizyon standartları komitesi
tmo (television match official) n. (ragbide) video hakem sistemi
tvm (television movie) n. televizyon filmi
tvnz (television new zealand) n. yeni zelanda televizyonu
tvr (television rating) n. televizyon reytingi
tvi (television interference) n. televizyonun karıncalı göstermesi
turkish radio and television association n. trt
turkish radio and television corporation n. trt
afrts (armed forces radio and television service) n. silahlı kuvvetler radyo ve televizyon hizmeti
atsc (advanced television systems committee) n. gelişmiş televizyon sistem komitesi
bafta (british academy of film and television arts) n. ingiliz sinema ve televizyon sanatları akademisi
radio and television supreme council abrev. rtük
the supreme board of radio and television abrev. rtük