temizlik - Turco Inglés Diccionario

temizlik

Significados de "temizlik" en diccionario inglés turco : 27 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
temizlik cleanliness n.
This does not discharge those who keep animals from their obligation of cleanliness and good order.
Bu, hayvan besleyenleri temizlik ve iyi düzen yükümlülüklerinden muaf tutmaz.

More Sentences
temizlik cleaning n.
Finally, just a few words about the possibilities offered by exhaust-gas cleaning.
Son olarak, egzoz gazı temizliğinin sunduğu olanaklar hakkında birkaç söz.

More Sentences
General
temizlik cleanup n.
The team needed to find another way to power the cleanup - fast.
Ekibin temizliği hızlandırmak için başka bir yol bulması gerekti; hızlıca.

More Sentences
temizlik hygiene n.
Apart from that, I always pay attention to my hand hygiene.
Onun dışında el temizliğine sürekli dikkat ediyorum.

More Sentences
temizlik treatment n.
Cleaning suede requires a special treatment process.
Süetin temizlenmesi özel bir temizlik işlemi gerektiriyor.

More Sentences
Food Engineering
temizlik sanitation n.
Sanitation is important in the city.
Şehirde temizlik önemlidir.

More Sentences
Tobacco
temizlik housekeeping n.
The Commission itself publishes its housekeeping figures monthly.
Komisyonun kendisi de temizlik rakamlarını aylık olarak yayınlıyor.

More Sentences
General
temizlik chasteness n.
temizlik neatness n.
temizlik honesty n.
temizlik spit and polish n.
temizlik purity n.
temizlik pureness n.
temizlik combout n.
temizlik spotlessness n.
temizlik purge n.
temizlik cleanness n.
temizlik chastity n.
temizlik house-cleaning n.
temizlik nattiness n.
temizlik turnout n.
temizlik glean [obsolete] n.
temizlik claritude n.
temizlik clean n.
temizlik clearedness n.
temizlik innocence n.
Technical
temizlik cleanness n.

Significados de "temizlik" con otros términos en diccionario inglés turco: 179 resultado(s)

Turco Inglés
General
etnik temizlik ethnic cleansing n.
It will prosecute the worst kind of crimes, such as genocide, mass slaughter, widespread rape and ethnic cleansing.
Soykırım, toplu katliam, yaygın tecavüz ve etnik temizlik gibi en kötü türden suçları kovuşturacaktır.

More Sentences
temizlik ürünü cleaning product n.
Certain cleaning products can be harmful to one's health.
Bazı temizlik ürünleri insan sağlığı için zararlı olabilir.

More Sentences
(temizlik vs gibi) ev işleri household chores n.
Tom's mother relies heavily on him to do her shopping and household chores.
Tom'un annesi onun alışverişini ve ev işlerini yapması için ona çok güveniyor.

More Sentences
temizlik yapmak do the cleaning v.
Did you do the cleaning?
Temizlik yaptın mı?

More Sentences
temizlik yapmak clean up v.
Tom and three other people will help us clean up after the picnic.
Tom ve diğer üç kişi piknikten sonra bizim temizlik yapmamıza yardımcı olacak.

More Sentences
Politics
etnik temizlik ethnic cleansing n.
It shows that genocide and ethnic cleansing cannot be accepted by the international community.
Soykırım ve etnik temizliğin uluslararası toplum tarafından kabul edilemeyeceğini göstermektedir.

More Sentences
Technical
temizlik bezi rag n.
You shouldn't keep towels and cleaning rags together.
Havlu ve temizlik bezlerini bir arada tutmamalısın.

More Sentences
Slang
temizlik manyağı cleaning freak n.
Tom is a clean freak.
Tom bir temizlik manyağı.

More Sentences
General
temizlik bezi swab n.
temizlik firması cleaning company n.
temizlik için kullanılan deterjan abluent n.
temizlik günü cleaning day n.
temizlik işleri sanitation n.
temizlik malzemesi cleaning materials n.
temizlik malzemeleri cleaning materials n.
temizlik malzemesi cleaning material n.
temizlik maddesi cleaner n.
temizlik bezi rubber n.
büyük temizlik cleanup n.
çevre temizlik vergisi sanitation tax n.
temizlik malzemesi cleaning supplies n.
temizlik hizmeti cleaning services n.
kişisel temizlik personal hygiene n.
temizlik ürünü cleansing agent n.
temizlik tozu cleaning powder n.
temizlik ürünleri cleaning products n.
temizlik ürünü cleaner n.
kişisel temizlik personal cleaning n.
temizlik görevlisi janitor n.
temizlik işleri cleaning works n.
temizlik işleri cleaning services n.
temizlik maddesi cleanser n.
temizlik işçisi cleaner n.
dip köşe temizlik thorough cleaning n.
dip köşe temizlik deep cleaning n.
temizlik işçisi refuse collector n.
temizlik işçisi garbage collector n.
temizlik işçisi garbage man n.
temizlik işçisi dustman n.
genel temizlik general cleaning n.
genel temizlik general hygiene n.
temizlik elemanı cleaning staff member n.
temizlik işçisi cleaning worker n.
temizlik görevlisi caretaker n.
temizlik kadrosu cleaning staff n.
temizlik elemanı cleaning worker n.
temizlik elemanı cleaner n.
temizlik müptelası cleaning addict n.
temizlik hastası cleaning freak n.
temizlik hastası cleaning addict n.
bataklık temizlik görevlisi swamper n.
temizlik seti cleaning set n.
temizlik ekibi cleaning team n.
aşındırıcı temizlik malzemesi abrasive cleaner n.
genel yüzey temizlik ürünleri general surface cleaning products n.
temizlik hizmetleri cleaning services n.
temizlik kağıdı cleaning paper n.
temizlik kağıdı sanitary paper n.
ev temizlik ürünleri household cleaners n.
banyo temizlik ürünleri bath cleaning products n.
temizlik mendili wipe n.
temizlik maddesi detergent n.
lekesiz temizlik stainless cleaning n.
temizlik kimyasalları cleaning chemicals n.
günlük temizlik daily cleaning n.
vileda (alman ev ve temizlik ürünleri şirketi) vileda (german household and cleaning products company) n.
temizlik faturası cleaning bill n.
kafeterya temizlik görevlisi cafeteria attendant n.
yemekhane temizlik görevlisi cafeteria attendant n.
(kadın) otel temizlik görevlisi chambermaid n.
günlük temizlik everyday cleaning n.
temizlik odası broom closet n.
arabaların bakımını yapan kimse (cila, yeniden boyama, temizlik) detailer n.
temizlik ürünü detersive n.
ovalayarak temizlik yapan işçi dollier [uk] n.
yer tozu almada kullanılan kuru temizlik bezi dry mop n.
yer tozu almada kullanılan kuru temizlik bezi dust mop n.
yer tozu almada kullanılan kuru temizlik bezi dustmop n.
temizlik aleti cleaning equipment n.
temizlik aleti cleaning implement n.
temizlik pedi cleaning pad n.
temizlik işçisi clearer n.
temizlik görevlisi porter n.
kadın temizlik görevlisi porteress n.
temizlik görevlisi kadın portress n.
sıhhi temizlik durumu sanitary condition n.
temizlik işi yapan kimse scourer n.
yol temizlik fırçası scraper n.
temizlik amaçlı kullanılan büyük çapa scraper n.
kısa etekli temizlik elbisesi shortgown [obsolete] [scotland] n.
temizlik fırçası stiff brush n.
detaylı temizlik spring-cleaning n.
belediye temizlik işçisi street cleaner n.
temizlik yapmak do cleaning v.
temizlik robotu almak buy a cleaning robot v.
Phrasals
birinin ardından temizlik yapmak sweep up after someone v.
(bir şeyin) arkasından temizlik yapmak sweep up after (something) v.
Phrases
dikkat temizlik var cleaning in progress expr.
temizlik yapılıyor cleaning in progress expr.
Proverb
temizlik imandan gelir cleanliness is next to godliness
Colloquial
temizlik benim öncelikli sorunum değil cleanup is not my chief concern expr.
Idioms
kökten temizlik clean sweep n.
derinlemesine/kökten temizlik clean-up operation n.
temizlik operasyonu mop-up operation n.
dip köşe temizlik yapmak bottom the house [antiquated] v.
dip bucak temizlik yapmak bottom the house [antiquated] v.
derinlemesine/kökten temizlik yapmak make a clean sweep v.
derinlemesine/kökten temizlik yapmak make a clean sweep v.
temizlik özürlü hygienically challenged adj.
temizlik imandan gelir cleanliness is next to godliness expr.
Trade/Economic
çevre ve temizlik vergisi environment tax n.
temizlik şirketi cleaning company n.
temizlik malzemeleri cleaning supplies n.
temizlik firması cleaning company n.
Politics
temizlik hizmetleri müdürü cleaning services manager n.
temizlik işleri müdürü cleaning services manager n.
Institutes
temizlik işleri dairesi cleansing department n.
Industry
temizlik maddesi clearer n.
Tourism
oda temizlik görevlisi room attendant n.
oda temizlik sorumlusu room attendant n.
Technical
lağımlarda temizlik amaçlı kullanılan, bir ipin ucuna bağlanmış torba demeti badger n.
bakım ve temizlik housekeeping n.
bakım ve temizlik odası utility room n.
deri kaplı çubuk (temizlik için kullanılır) bulf n.
içyapısal temizlik microcleanliness n.
kimyasal temizlik chemical cleaning n.
sabun bazlı temizlik maddesi soap-based cleansing material n.
su esaslı temizlik maddeleri water-based cleaning agents n.
su bazlı temizlik maddeleri water-based cleaning agents n.
temizlik maddeleri cleaning agents n.
temizlik sistemi flushing system n.
tam temizlik fonksiyonu full cleaning function n.
temizlik fırçası cleaning brush n.
madende periyodik temizlik cleanup n.
etkisi arttırılmış (temizlik maddesi) reinforced adj.
Computer
yoğun temizlik deep cleaning n.
Construction
inşaat sonrası kaba temizlik rough cleaning n.
inşaat sonrası kaba temizlik post-construction (rough) cleaning n.
kaba temizlik rough cleaning n.
Automotive
araç iç dış detaylı temizlik hizmetleri car wash and detailing services n.
buharlı temizlik makinası steam vacuum cleaner n.
temizlik malzemesi flushing agent n.
Marine
geminin bakım, tamir veya temizlik masrafları careenage n.
Medical
hastane temizlik personeli hospital cleaning staff n.
operasyon sonrası temizlik post operative cleaning n.
sıhhi temizlik sanitation n.
temizlik bilgileri cleaning instruction n.
Psychology
temizlik hastası germophobe n.
temizlik hastası mysophobe n.
Food Engineering
temizlik maddesi sanitizer n.
temizlik maddesi sanitiser n.
yerinde temizlik cleaning in place n.
yerinden sökülerek temizlik cleaning out of place n.
Marine Biology
temizlik süngeri spunge n.
Zoology
arının ayağında yer alan temizlik fırçası cleaning-comb n.
Apiculture
arının ayağında yer alan temizlik fırçası cleaning-comb n.
Forestry
temizlik kesimi cleaning cutting n.
Education
temizlik sırasında dikkat edilecek hususlar points to be paid attention to while cleaning n.
History
büyük temizlik (sscb) great purge n.
Environment
çevre temizlik vergisi environmental cleaning tax n.
ab temizlik standartlarına uyan sahillere verilen yeşil bayrak green flag n.
ab'nin temizlik standartlarını karşılayan plajlara verilen bir ödül golden starfish n.
temizlik istasyonu cleansing station n.
(federal hükumetin yürüttüğü) sahipsiz tehlikeli atık tesislerini tespit ve temizlik programı superfund n.
(federal hükumetin yürüttüğü) sahipsiz tehlikeli atık tesislerini tespit ve temizlik programı superfund program n.
Military
kadrolu tuvalet temizlik görevlisi permanent latrine orderly (plo) n.
mayın temizlik bölgesi clearing area n.
temizlik atımı fouling shot n.
temizlik subayı police officer n.
temizlik veya bakım görevinden sorumlu askerler police n.
harbi temizlik fırçası spunge n.
teftiş hazırlığı olarak temizlik yapmak g.i. v.
Hunting
namlu temizlik ipi pull-through n.
Football
belediye temizlik görevlisi sanitation worker n.
temizlik işçisi sanitation worker n.
Mythology
sağlık ve temizlik tanrıçası hygeia n.
sağlık ve temizlik tanrıçası hygieia n.
Slang
temizlik manyağı clean-freak n.
temizlik delisi neat freak n.