Inglés | Turco | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | unified adj. | birleştirilmiş | ||
It has never once been unified. Hiçbir zaman birleştirilmemiştir. More Sentences |
||||
General | ||||
General | unified adj. | birleşmiş | ||
However, it is encouraging that the European Parliament is so unified in its view of ageing. Bununla birlikte, Avrupa Parlamentosu'nun yaşlanma konusundaki görüşünde bu denli birleşmiş olması cesaret vericidir. More Sentences |
||||
General | unified adj. | birleşik | ||
The Korean people lived in a unified country for over 1 300 years from the seventh century. Kore halkı yedinci yüzyıldan itibaren 1300 yılı aşkın bir süre boyunca birleşik bir ülkede yaşamıştır. More Sentences |