Inglés | Turco | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | walk away v. | terketmek | ||
I'm not going to walk away. Terketmeyeceğim. More Sentences |
||||
General | walk away v. | uzaklaşmak | ||
And Alex's kid sister walked away without a scratch. Ve Alex'in kız kardeşi tek bir çizik bile almadan oradan uzaklaştı. More Sentences |
||||
General | walk away v. | geride bırakmak | ||
Don't walk away from us. Bizi geride bırakma. More Sentences |
||||
General | walk away v. | çekip gitmek | ||
No longer should the public bear the burden of clean-up costs when often the polluter has walked away. Çoğu zaman kirleten çekip gitmişken, temizleme masraflarının yükünü artık kamu üstlenmemelidir. More Sentences |
||||
Phrasals | ||||
Phrasals | walk away v. | uzaklaşmak | ||
Don't walk away from Tom. Tom'dan uzaklaşma. More Sentences |
||||
General | ||||
General | walk away v. | basıp gitmek | ||
General | walk away v. | alıp başını gitmek | ||
General | walk away v. | başını alıp gitmek |