yüklenen - Turco Inglés Diccionario

yüklenen

Significados de "yüklenen" en diccionario inglés turco : 3 resultado(s)

Turco Inglés
General
yüklenen imposed adj.
That is a responsibility that is imposed primarily on the Member States themselves.
Bu, öncelikle Üye Devletlerin kendilerine yüklenen bir sorumluluktur.

More Sentences
Computer
yüklenen downloaded adj.
yüklenen downloading adj.

Significados de "yüklenen" con otros términos en diccionario inglés turco: 42 resultado(s)

Turco Inglés
General
gayri menkulle yüklenen külfet veya mükellefiyet incumbrance n.
başkasının suçunu yüklenen kimse scapegoat n.
yüklenen kimse assumer n.
(eski yahudilik geleneğinde) öldürülen bir akrabanın öcünü alma, borçlarını üstlenme gibi görevler yüklenen kimse goel n.
her işi yüklenen kimse pack horse n.
bir platforma yüklenen miktar skid n.
sahada yüklenen field-loading adj.
(kabahat) yüklenen imputative adj.
çok fazla idari gereklilik yüklenen paperbound adj.
Idioms
her işi yüklenen kimse packhorse n.
Trade/Economic
bir ürüne yüklenen masraf applied cost n.
gayri menkulle sahibi tarafından yüklenen ek mükellefiyet better equity n.
faiz yüklenen borçlar interest bearing debts n.
imalata yüklenen genel imal giderleri burden applied n.
kişiye yüklenen vergi personal tax n.
yüklenen malların ağırlığı shipping weight n.
vergi yüklenen kimse incidence n.
Law
hasarlı yüklenen yükü belirten konşimento foul bill of lading n.
irtifak hakkı ile yüklenen gayrimenkul servient tenement n.
kanunen yüklenen borç legal obligation n.
Insurance
sigorta poliçesini düzenleyen ve riski yüklenen taraf insurance carrier n.
Media
cep telefonuyla kaydedilip yüklenen podcast mobcast n.
cep telefonuyla kaydedilip yüklenen podcastlerin internet sitesindeki koleksiyonu mobcast n.
Technical
bir uçağa yüklenen toplam ağırlık wing loading n.
tekrarlı yüklenen yapılar cyclically loaded structures n.
yüklenen eşya shipment n.
Computer
tam yüklenen/toplam loaded ok/total n.
yüklenen dosya sayısı files installed n.
yüklenen bölgeler download sites n.
yüklenen konum installed on n.
kullanıcı fark etmeden bilgisayara yüklenen teklifsiz yazılım parasite n.
karşıdan yüklenen download n.
Transportation
(hava limanında/limanda) yüklenen veya boşaltılan malların sayımını yapan kişi tallyman n.
(hava limanında/limanda) yüklenen veya boşaltılan malların sayımını yapan kişi tally clerk n.
bir gemiye yüklenen tüm yüke dair verilerin ayrıntılı listesi ocean manifest n.
ücretsiz olarak istasyona teslim edilip trene yüklenen (konsinye mallar) free on rail adj.
Aeronautic
uçağa yüklenen özel yüklerin kaptana bildirildiği evrak notification to captain n.
Psychology
nesnelere yüklenen libido object libido n.
Agriculture
gemiye yüklenen hububat general cargo n.
Religious
kişinin başı dönene kadar dönerek düştüğü yerdeki harflere anlam yüklenen bir kehanet yöntemi gyromancy n.
Art
sonradan sanatsal anlam yüklenen buluntu nesne found object n.
Engineering
yüklenen el arabalarının beygir gücü ile eğik düzlem üzerinde durması için kullanılan bir cihaz horse run n.