|
- What worries me is that bankruptcies increased by 19% in Europe and by 32% in Germany last year.
- Beni endişelendiren şey, iflasların geçen yıl Avrupa'da %19, Almanya'da ise %32 oranında artmasıdır.
- In the United Kingdom, the state is facing the bankruptcy of British Energy.
- Birleşik Krallık'ta devlet British Energy'nin iflasıyla karşı karşıya.
- In total, 1.4 million people faced these problems due to bankruptcy sustained by their employers.
- Toplamda 1,4 milyon kişi işverenlerinin iflası nedeniyle bu sorunlarla karşı karşıya kalmıştır.
- It would not surprise me if many of them were forced into bankruptcy.
- Birçoğunun iflasa zorlanması beni şaşırtmaz.
- In total, 1.4 million people faced these problems due to bankruptcy sustained by their employers.
- Toplamda 1.4 milyon kişi işverenlerinin iflası nedeniyle bu sorunlarla karşı karşıya kalmıştır.
- Tom has filed for bankruptcy.
- Tom iflas başvurusunda bulundu.
- Under the circumstances, bankruptcy is inevitable.
- Bu koşullar altında, iflas kaçınılmazdır.
- Tom filed for bankruptcy in 2013.
- Tom, 2013 yılında iflas başvurusunda bulundu.
- Cyprus is struggling to avoid bankruptcy.
- Kıbrıs iflası önlemek için mücadele ediyor.
- Does this mean that we have to file bankruptcy?
- Bu iflas başvurusunda bulunmamız gerektiği anlamına mı geliyor?
- Corporate bankruptcies continued at a high level last month.
- Şirket iflasları geçen ay da yüksek seviyede devam etti.
- Sooner or later, bankruptcy hangs over our heads and we will all die penniless like beggars.
- Er ya da geç iflas başımıza bela olacak ve hepimiz dilenciler gibi beş parasız öleceğiz.
- As a matter of fact, bankruptcy is inevitable.
- Aslına bakarsanız, iflas kaçınılmaz.
- The company Tom was working for declared bankruptcy.
- Tom'un çalıştığı şirket iflas bayrağını çekti.
- Detroit has filed for bankruptcy.
- Detroit iflas başvurusunda bulundu.
- This company has filed for bankruptcy.
- Bu şirket iflas başvurusunda bulundu.
- Under the circumstances, bankruptcy is inevitable.
- Bu şartlar altında iflas kaçınılmazdır.
- Tom has filed for bankruptcy.
- Tom iflas davası açtı.
- Corporate bankruptcies continued at a high level last month.
- Şirket iflasları geçen ay yüksek bir düzeyde devam etti.
- Cyprus is struggling to avoid bankruptcy.
- Kıbrıs iflastan kaçınmak için mücadele ediyor.
- Under the circumstances, bankruptcy is inevitable.
- Bu şartlar altında iflas kaçınılmaz.
- The company Tom was working for declared bankruptcy.
- Tom'un çalıştığı şirket iflasını açıkladı.
- As a matter of fact, bankruptcy is inevitable.
- İşin doğrusu iflas kaçınılmaz.
- 50 cents has filed for bankruptcy.
- 50 sent iflas başvurusunda bulundu.
- Tom filed for bankruptcy in 2013.
- Tom 2013'te iflas başvurusunda bulundu.
- Tom was forced into bankruptcy.
- Tom iflasa zorlandı.
Show More (23)
|