|
- Tom looked like he was cold.
- Tom üşümüş gibi görünüyordu.
- Do you think Tom is cold?
- Sence Tom üşüyor mu?
- Tom said Mary was likely to be cold.
- Tom, Mary'nin üşüyebileceğini söyledi.
- Tom may be cold.
- Tom üşümüş olabilir.
- Tom and Mary are cold.
- Tom ve Mary üşüyor.
- Peter is cold, he wish a sweater.
- Peter üşüyor, o bir kazak istiyor.
- Tom told me he was cold.
- Tom bana üşüdüğünü söyledi.
- Even though I was wearing gloves, my fingers were cold.
- Eldiven giymiş olmama rağmen parmaklarım üşümüştü.
- Tom seemed to be cold.
- Tom üşümüş gibiydi.
- Tom is cold and tired.
- Tom üşümüş ve yorgun.
- Tom said Mary was cold.
- Tom, Mary'nin üşüdüğünü söyledi.
- Tom was cold.
- Tom üşümüştü.
- My hands were cold.
- Ellerim üşümüştü.
- Tom has to be cold.
- Tom üşümüş olmalı.
- I put on my coat because I was cold.
- Üşüdüğüm için paltomu giydim.
- I don't think I'll be cold.
- Üşüyeceğimi sanmıyorum.
- Tom said Mary is cold.
- Tom Mary'nin üşüdüğünü söyledi.
- I think I am cold.
- Sanırım üşüyorum.
- Do you think Tom is cold?
- Tom'un üşüdüğünü mü düşünüyorsun?
- My feet are cold.
- Ayaklarım üşüyor.
- Tom was cold, but Mary wasn't.
- Tom üşüyordu ama Mary üşümüyordu.
- Tom said he thought Mary would be cold.
- Tom, Mary'nin üşüyeceğini düşündüğünü söyledi.
- Tom said Mary was likely to still be cold.
- Tom Mary'nin muhtemelen hâlâ üşüdüğünü söyledi.
- Tom's feet were cold.
- Tom'un ayakları üşüyordu.
- Do you really think Tom is cold?
- Gerçekten Tom'un üşüdüğünü düşünüyor musun?
- Since I was cold, I put on my coat.
- Üşüdüğüm için montumu giydim.
- Tom doesn't like to be cold.
- Tom üşümekten hoşlanmıyor.
- I told Tom that I was cold.
- Tom'a üşüdüğümü söyledim.
- You seem to be cold.
- Üşümüş gibisin.
- I sure am cold.
- Kesinlikle üşüyorum.
- Because she was cold, she turned on the stove.
- Üşüdüğü için sobayı yaktı.
- My ears are cold.
- Kulaklarım üşüdü.
- Even though I was wearing gloves, my fingers were cold.
- Eldiven takmama rağmen parmaklarım üşüyordu.
- The children are cold.
- Çocuklar üşüyor.
- Tom wasn't wearing socks, so his feet were cold.
- Tom çorap giymiyordu, bu yüzden ayakları üşüyordu.
- Even when I sat in the sun, I was cold.
- Güneşte otururken bile üşüdüm.
- Tom is cold, isn't he?
- Tom üşüyor, değil mi?
- Tom doesn't think Mary will be cold.
- Tom Mary'nin üşüyeceğini düşünmüyor.
- Tom thinks Mary will be cold.
- Tom, Mary'nin üşüyeceğini düşünüyor.
- I don't think Tom will be cold.
- Tom'un üşüyeceğini sanmıyorum.
- Tom is likely to be cold.
- Tom muhtemelen üşüyecek.
- I think I am cold.
- Sanırım üşüdüm.
- Tom doesn't think Mary will be cold.
- Tom, Mary'nin üşüyeceğini düşünmüyor.
- Tom's hands were cold.
- Tom'un elleri üşümüştü.
- Tom said Mary was likely to still be cold.
- Tom, Mary'nin hâlâ üşüyor olabileceğini söyledi.
- Tom thought Mary would be cold.
- Tom, Mary'nin üşüyeceğini düşündü.
- I put on my coat because I was cold.
- Üşüdüğüm için montumu giydim.
- Her hands were cold.
- Elleri üşüyordu.
- Since I was cold, I put on my coat.
- Üşüdüğüm için paltomu giydim.
- Tom said that he was cold.
- Tom üşüdüğünü söyledi.
- Tom doesn't like to be cold.
- Tom üşümekten hoşlanmaz.
- My ears are cold.
- Kulaklarım üşüyor.
- Tom looked like he was cold.
- Tom üşümüş gibiydi.
- Tom thinks Mary won't be cold.
- Tom, Mary'nin üşümeyeceğini düşünüyor.
- Tom said Mary was likely to be cold.
- Tom Mary'nin muhtemelen üşüdüğünü söyledi.
- Tom said Mary is cold.
- Tom, Mary'nin üşüdüğünü söyledi.
- Tom was cold.
- Tom üşüyordu.
- They looked like they were cold.
- Üşümüş gibi görünüyorlardı.
- My hands are cold.
- Ellerim üşüyor.
- Tom said his hands were cold.
- Tom ellerinin üşüdüğünü söyledi.
- Tom knew that I was cold.
- Tom üşüdüğümü biliyordu.
- I don't like being cold.
- Üşümekten hoşlanmıyorum.
- I'm not wearing socks, so my feet are cold.
- Çorap giymediğim için ayaklarım üşüyor.
- Even when I sat in the sun, I was cold.
- Güneşte oturduğumda bile üşüdüm.
- Tom thought Mary would be cold.
- Tom Mary'nin üşüyeceğini düşünüyordu.
- Peter is cold, he wish a sweater.
- Peter üşümüş, bir kazak istiyor.
- Do you really think Tom is cold?
- Sence Tom gerçekten üşüyor mu?
- Tom told Mary that he was cold.
- Tom, Mary'ye üşüdüğünü söyledi.
- I sure am cold.
- Üşüdüğüme eminim.
- Tom won't likely be cold.
- Tom muhtemelen üşümeyecektir.
- You are cold.
- Sen üşüyorsun.
- Tom told me that he thought Mary was cold.
- Tom bana Mary'nin üşüdüğünü düşündüğünü söyledi.
Show More (74)
|