|
- I am extremely grateful for the courteous offer that has been made.
- Yapılan nazik teklif için son derece minnettarım.
- I shall respond to that very courteous point.
- Bu çok nazik noktaya cevap vereceğim.
- He was considerate, courteous and thorough.
- Düşünceli, nazik ve titizdi.
- Being respectable and courteous is never hard to do.
- Saygın ve nazik olmak hiçbir zaman zor değildir.
- Tom is always courteous.
- Tom her zaman naziktir.
- Tom wasn't very courteous.
- Tom çok nazik değildi.
- I think Tom is courteous.
- Bence Tom nazik biri.
- Were you courteous?
- Nazik miydin?
- I didn't think Tom would be so courteous.
- Tom'un bu kadar nazik olacağını sanmıyordum.
- I didn't think Tom would be so courteous.
- Tom'un bu kadar nazik olacağını düşünmemiştim.
- Tom seems courteous.
- Tom nazik görünüyor.
- Tom said that Mary was courteous.
- Tom, Mary'nin nazik olduğunu söyledi.
- Tom was very courteous to us.
- Tom bize karşı çok nazikti.
- Tom is quite courteous.
- Tom oldukça nazik.
- You must be courteous to any guest.
- Tüm misafirlere karşı nazik olmalısın.
- It is very courteous of you to call on me.
- Beni ziyaret etmeniz çok nazik bir davranış.
- She is always courteous!
- O her zaman naziktir!
- I should've been more courteous.
- Daha nazik olmalıydım.
- I like him not because he's courteous, but because he's honest.
- Onu nazik olduğu için değil, dürüst olduğu için seviyorum.
- Tom is courteous.
- Tom naziktir.
- Tom wasn't very courteous.
- Tom pek nazik değildi.
- She is always courteous!
- O her zaman nazik!
- Tom is courteous, but Mary isn't.
- Tom nazik ama Mary değil.
- You're courteous.
- Sen naziksin.
- Be courteous and respectful.
- Nazik ve saygılı olun.
- Tom is courteous, but Mary isn't.
- Tom nazik biri ama Mary değil.
- Tom told me that he thought Mary was courteous.
- Tom bana Mary'nin nazik olduğunu düşündüğünü söyledi.
- Tom was courteous.
- Tom nazikti.
- Be courteous.
- Nazik olun.
- I can be courteous.
- Nazik olabilirim.
Show More (27)
|
