|
- Here, CESR should wait and see what Parliament and the Council decide before it embarks on its work.
- Burada CESR, çalışmalarına başlamadan önce Parlamento ve Konsey'in ne karar vereceğini beklemeli ve görmelidir.
- In our view, these are crucial elements to address before we can embark on new partnerships with developing countries.
- Bize göre bunlar, gelişmekte olan ülkelerle yeni ortaklıklara başlamadan önce ele alınması gereken önemli unsurlardır.
- We have embarked on a policy in Iran of tough-minded but constructive engagement.
- İran konusunda sert ama yapıcı bir angajman politikası izlemeye başladık.
- Reading the document one has the strong feeling that we are embarking on a new round of expansions.
- Belgeyi okuyunca insan yeni bir genişleme turuna başladığımız hissine kapılıyor.
- Today, we are embarking on a new round which focusses on feed additives.
- Bugün, yem katkı maddelerine odaklanan yeni bir tura başlıyoruz.
- We must embark on this with great urgency.
- Buna büyük bir aciliyetle başlamalıyız.
- Sami and Layla embarked on a new life.
- Sami ve Layla yeni bir hayata başladılar.
- He embarked on a new career.
- Yeni bir kariyere başladı.
- He embarked on a new career.
- O yeni bir kariyere başladı.
Show More (6)
|