|
- At least half the world's population will have fresh water.
- Dünya nüfusunun en az yarısı tatlı suya kavuşacak.
- Fish like carp and trout live in fresh water.
- Sazan ve alabalık gibi balıklar tatlı suda yaşamaktadır.
- That fish lives in fresh water.
- O balık tatlı suda yaşar.
- You are drinking fresh water.
- Tatlı su içiyorsun.
- Such fishes as carp and trout live in fresh water.
- Sazan ve alabalık gibi balıklar tatlı suda yaşar.
- Fish such as carp and trout live in fresh water.
- Sazan ve alabalık gibi balıklar tatlı suda yaşar.
- Salmon lay their eggs in fresh water.
- Somonlar yumurtalarını tatlı suya bırakırlar.
- We're running out of fresh water.
- Tatlı suyumuz tükeniyor.
- Desalination of water is worthwhile where fresh water is expensive.
- Tatlı suyun pahalı olduğu yerlerde suyun tuzdan arındırılması faydalıdır.
- We drained the pond and filled it with fresh water.
- Göleti boşalttık ve tatlı suyla doldurduk.
- Fish like carp and trout live in fresh water.
- Sazan ve alabalık gibi balıklar tatlı suda yaşar.
- That fish lives in fresh water.
- O balık tatlı suda yaşıyor.
Show More (9)
|