|
- Instagram can be an effective and inexpensive tool for marketing your business.
- Instagram, şirketinizi pazarlamak için etkili ve ucuz bir araç olabilir.
- Instagram can be an effective and inexpensive tool for marketing your business.
- Instagram, işletmenizi pazarlamak için etkili ve ucuz bir araç olabilir.
- Could you recommend an inexpensive restaurant?
- Ucuz bir restoran tavsiye edebilir misin?
- We spent the night in an inexpensive hotel.
- Biz geceyi ucuz bir otelde geçirdik.
- I stayed at an inexpensive hotel when I was in Boston.
- Boston'dayken ucuz bir otelde kaldım.
- Tom and Mary furnished their house with inexpensive furniture.
- Tom ve Mary ucuz mobilya ile evlerini döşediler.
- It's shockingly inexpensive.
- Şaşırtıcı derecede ucuz.
- We stayed in an inexpensive hotel in Boston.
- Boston'da ucuz bir otelde kaldık.
- Tom bought a bunch of inexpensive cameras to give to children who lived in his neighborhood.
- Tom mahallesinde yaşayan çocuklara vermek için bir sürü ucuz fotoğraf makinesi aldı.
- I'd like to rent your most inexpensive car for a week.
- En ucuz arabanızı bir haftalığına kiralamak istiyorum.
- It's shockingly inexpensive.
- Bu şaşırtıcı şekilde ucuz.
- Tom is looking for an inexpensive used car.
- Tom ucuz ve kullanılmış bir araba arıyor.
- I'd like inexpensive seats, if possible.
- Mümkünse ucuz koltuklar istiyorum.
- Tom and Mary furnished their house with inexpensive furniture.
- Tom ve Mary evlerini ucuz mobilyalarla döşediler.
- Everyone says the food in this restaurant is both delicious and inexpensive.
- Herkes bu restoranda yemeğin hem lezzetli hem de ucuz olduğunu söylüyor.
- We spent the night in an inexpensive hotel.
- Geceyi ucuz bir otelde geçirdik.
- I know a good restaurant that's inexpensive.
- Ucuz iyi bir restoran biliyorum.
- I know a good restaurant that's inexpensive.
- Ucuz olan iyi bir restoran biliyorum.
- These containers are pretty inexpensive.
- Bu kaplar oldukça ucuzdur.
- Could you recommend an inexpensive restaurant?
- Ucuz bir restoran önerebilir misiniz?
- This bracelet is very inexpensive.
- Bu bilezik çok ucuz.
- I'd like to rent your most inexpensive car.
- En ucuz arabanızı kiralamak istiyorum.
- Expensive skin creams don't work better than inexpensive ones.
- Pahalı cilt kremleri ucuz olanlardan daha iyi sonuç vermez.
- In Paris, I stayed at an inexpensive hotel.
- Paris'te ucuz bir otelde kaldım.
- I'd like to rent your most inexpensive car.
- En ucuz arabanı kiralamak istiyorum.
- Do you know of any inexpensive stores?
- Hiç ucuz mağaza biliyor musun?
- Do you know of any good inexpensive hotels in Boston?
- Boston'da bildiğiniz ucuz bir otel var mı?
- Is there an inexpensive hotel somewhere around here?
- Buralarda ucuz bir otel var mı?
- These containers are pretty inexpensive.
- Bu konteynerler oldukça ucuz.
- Is there an inexpensive hotel somewhere around here?
- Buralarda bir yerde ucuz bir otel var mı?
- This bag is both good and inexpensive.
- Bu çanta hem iyi hem de ucuz.
- This car was very inexpensive, a true bargain.
- Bu araba çok ucuzdu, gerçek bir pazarlık.
- I'd like the most inexpensive room you have for four nights.
- Dört gece için en ucuz odanızı istiyorum.
- We stayed at an inexpensive hotel.
- Biz ucuz bir otelde kaldık.
- Everyone says the food in this restaurant is both delicious and inexpensive.
- Herkes bu restorandaki yemeklerin hem lezzetli hem de ucuz olduğunu söylüyor.
- I'd like to rent your most inexpensive car for a week.
- Ben bir hafta için en ucuz arabanızı kiralamak istiyorum.
- Tom is looking for an inexpensive used car.
- Tom ucuz, ikinci el bir araba bakıyor.
- Tom is looking for an inexpensive used car.
- Tom ucuz bir ikinci el araba arıyor.
- I'd like the most inexpensive room you have for four nights.
- Dört gece için sahip olduğunuz en ucuz odayı istiyorum.
- This was a very inexpensive watch.
- Bu çok ucuz bir saatti.
- I'm looking for an inexpensive hotel.
- Ucuz bir otel arıyorum.
- This fish is inexpensive but nourishing.
- Bu balık ucuz ama besleyici.
Show More (39)
|
