1 |
irresistible |
karşı konulmaz |
adj. |
|
- Layla became irresistible.
- Leyla karşı konulmaz hale geldi.
- Layla became irresistible.
- Layla karşı konulmaz oldu.
- I find them irresistible.
- Onları karşı konulamaz buluyorum.
- Tom is irresistible.
- Tom karşı konulmazdır.
- Tom found Mary irresistible.
- Tom, Mary'yi karşı konulamaz buldu.
- He's charming and irresistible.
- Çekici ve karşı konulmaz biri.
- I find her irresistible.
- Onu karşı konulamaz buluyorum.
- Tom was irresistible.
- Tom karşı konulmazdı.
- The Internet is an irresistible tsunami.
- İnternet karşı konulmaz bir tsunami.
- You are irresistible.
- Karşı konulamazsın.
- I find Tom irresistible.
- Tom'u karşı konulmaz buluyorum.
- He found her irresistible.
- Onu karşı konulmaz buldu.
- Tom is charming and irresistible.
- Tom çekici ve karşı konulmaz.
- He's charming and irresistible.
- O büyüleyici ve karşı konulmaz.
- I find him irresistible.
- Onu karşı konulamaz buluyorum.
- There's something about Mary that makes her irresistible.
- Mary'de onu karşı konulmaz yapan bir şey var.
- I find them irresistible.
- Onları karşı konulmaz buluyorum.
- It was irresistible.
- O karşı konulmazdı.
- I find you irresistible.
- Seni karşı konulamaz buluyorum.
- It was irresistible.
- Karşı konulmazdı.
- The Internet is an irresistible tsunami.
- İnternet karşı konulmaz bir tsunamidir.
Show More (18)
|
2 |
irresistible |
dayanılmaz |
adj. |
|
- Everybody can see this from your irresistible desire to ban Batasuna and all the Basque nationalist organisations.
- Batasuna'yı ve tüm Bask milliyetçi örgütlerini yasaklamaya yönelik dayanılmaz arzunuzdan bunu herkes görebilir.
- I find him irresistible.
- Onu dayanılamaz buluyorum.
- You are irresistible.
- Sen dayanılmazsın.
- Tom found Mary irresistible.
- Tom Mary'yi dayanılmaz buldu.
- Tom was irresistible.
- Tom dayanılmazdı.
- You're irresistible.
- Sen dayanılmazsın.
- I find Tom irresistible.
- Tom'u dayanılmaz buluyorum.
- I find her irresistible.
- Onu dayanılamaz buluyorum.
- Tom is charming and irresistible.
- Tom büyüleyici ve dayanılmaz.
Show More (6)
|
3 |
irresistible |
çok çekici |
adj. |
|
- I find you irresistible.
- Seni çok çekici buluyorum.
Show More (-2)
|