legislate - Anglais Turc Phrases
Anglais Turc
legislate yasa çıkarmak v.
  • Of course you cannot legislate for human behaviour, however.
  • Ancak elbette insan davranışları için yasa çıkaramazsınız.
  • At present, the Council meets behind closed doors and legislates for millions upon millions of Europeans.
  • Halihazırda Konsey kapalı kapılar ardında toplanmakta ve milyonlarca Avrupalı için yasa çıkarmaktadır.
  • We do need to pass more legislation; what we must do, at long last, is to apply existing legislation.
  • Daha fazla yasa çıkarmamız gerekiyor; en nihayetinde yapmamız gereken şey mevcut yasaları uygulamaktır.
Show More (11)
legislate yasa koymak v.
  • Those who legislate are to establish that this is the case before requiring labelling.
  • Yasa koyucuların etiketleme zorunluluğu getirmeden önce durumun böyle olduğunu tespit etmeleri gerekmektedir.
  • Those of us who legislate have significant opportunities to influence the behaviour of both producers and consumers.
  • Yasa koyucu olan bizler, hem üreticilerin hem de tüketicilerin davranışlarını etkilemek için önemli fırsatlara sahibiz.
Show More (-1)
legislate yasa yapmak v.
  • It is the duty of the public authorities to legislate and regulate.
  • Yasa yapmak ve düzenlemek kamu makamlarının görevidir.
Show More (-2)
legislate kanun yapmak v.
  • It's not possible to legislate against stupidity.
  • Aptallığa karşı kanun yapmak mümkün değil.
Show More (-2)