|
- There are great differences between the south and the north regarding the notion of family.
- Aile kavramı konusunda güney ve kuzey arasında büyük farklılıklar vardır.
- In considering causes and solutions, the notion of inflexibility and structural reform are often bandied about.
- Sebepler ve çözümler değerlendirilirken, esnek olmama ve yapısal reform kavramları sıklıkla dile getirilmektedir.
- Indeed the notion of an ombudsman was originally a Nordic one.
- Aslında ombudsman kavramı aslen Nordik bir kavramdır.
- The same applies to the notion of safety.
- Aynı şey güvenlik kavramı için de geçerlidir.
- I reject this notion and support the concept of voluntary modulation which was agreed by the 15 Member States in Berlin.
- Bu fikri reddediyor ve Berlin'de 15 Üye Devlet tarafından kabul edilen gönüllü modülasyon kavramını destekliyorum.
- At the same time notions such as 'altruism' and 'solidarity' cannot be captured in legislation.
- Aynı zamanda 'diğerkâmlık' ve 'dayanışma' gibi kavramlar mevzuatta yer alamaz.
- The notion of human rights will not work where they are being violated both mentally and physically.
- İnsan hakları kavramı, hem zihinsel hem de fiziksel olarak ihlal edildikleri yerde işe yaramayacaktır.
- Recently, in this very House, indigenous Mapuches from Chile defended this very notion, diversity.
- Kısa bir süre önce, tam da bu Meclis'te, Şili'den yerli Mapucheler tam da bu çeşitlilik kavramını savundular.
- Let us hope that this notion transcends European borders and is applied to other regions.
- Umarız bu kavram Avrupa sınırlarını aşar ve diğer bölgelere de uygulanır.
- Indeed the notion of an ombudsman is originally a Nordic one.
- Ombudsman kavramı aslında İskandinavya'ya özgü bir kavramdır.
- Africa has to find meaning for the notion of democracy itself.
- Afrika, demokrasi kavramının kendisine bir anlam bulmak zorundadır.
- The notion of a reference period cannot be used to establish single payment and decoupling.
- Referans dönemi kavramı, tek ödeme ve ayrıştırma oluşturmak için kullanılamaz.
- I am in favour of the notion of global emissions trading as one way of cutting greenhouse gas emissions.
- Sera gazı emisyonlarını azaltmanın bir yolu olarak küresel emisyon ticareti kavramını destekliyorum.
- No virus has the capacity to comprehend the notions of subsidiarity, proportionality and territoriality.
- Hiçbir virüs ikincillik, orantılılık ve bölgesellik kavramlarını kavrayacak kapasiteye sahip değildir.
- Even the notion of citizenship is distinct from being a citizen.
- Vatandaşlık kavramı bile vatandaş olmaktan farklıdır.
- I believe subsidiarity is a very important notion but it is also a very difficult one because it is not very precise.
- Yetki ikamesinin çok önemli bir kavram olduğuna inanıyorum ancak aynı zamanda çok zor bir kavram çünkü çok kesin değil.
- It is thereafter possible to address the content of the notion of an immigration policy.
- Bundan sonra bir göç politikası kavramının içeriğini ele almak mümkündür.
- We need to be pragmatic and rediscover the practical value of the notion of governance.
- Pragmatik olmalı ve yönetişim kavramının pratik değerini yeniden keşfetmeliyiz.
- Secondly, the main focus of taxing motoring should be made to move away from the notion of ownership.
- İkinci olarak motorlu taşıtların vergilendirilmesinde ana odak noktası mülkiyet kavramından uzaklaştırılmalıdır.
- Solidarity and citizenship are at the heart of the whole notion of the European Union.
- Dayanışma ve vatandaşlık, Avrupa Birliği'nin temel kavramının merkezinde yer almaktadır.
- What are we thinking of, defining the notion of 'ethics' from Finland to Greece?
- Finlandiya'dan Yunanistan'a "etik" kavramını tanımlarken ne düşünüyoruz?
- Recently, in this very House, indigenous Mapuches from Chile defended this very notion, diversity.
- Kısa bir süre önce, tam da bu Meclis'te, Şili'den yerli Mapucheler işte bu kavramı, yani çeşitliliği savunuyorlardı.
- I have been involved in drawing up reports which have gradually transformed the notion of centres of excellence.
- Mükemmeliyet merkezleri kavramını kademeli olarak dönüştüren raporların hazırlanmasında yer aldım.
- My report hinges on the notions of transparency and accountability, regulation and solidarity.
- Raporum şeffaflık ve hesap verebilirlik, düzenleme ve dayanışma kavramları üzerinde durmaktadır.
- Indeed the notion of an ombudsman is originally a Nordic one.
- Aslında ombudsman kavramı aslen İskandinavya'ya özgü bir kavramdır.
- This definition reflects too broad an understanding of the notion of circumvention.
- Bu tanım, atlatma kavramına ilişkin çok geniş bir anlayışı yansıtmaktadır.
- Destruction goes against every notion of sustained use.
- Yıkım, sürekli kullanım kavramına aykırıdır.
- Why pursue this extreme notion of multi-branding?
- Bu aşırı çoklu markalaşma kavramının peşinden gitmek niye?
- Nevertheless, as we heard, for the Union the notion of the Northern Dimension has been a tool to shape strategy.
- Bununla birlikte, duyduğumuz üzere, Kuzey Boyutu kavramı Birlik için stratejiyi şekillendiren bir araç olmuştur.
- The notion of a closed defence core is strange, puzzling and even frightening.
- Kapalı bir savunma çekirdeği kavramı garip, şaşırtıcı ve hatta korkutucudur.
- It would be dangerous to ban any notion of sectoral aid, however.
- Ancak sektörel yardım kavramını yasaklamak tehlikeli olacaktır.
- The lack of this notion in the report is an oversight, in my view.
- Raporda bu kavramın yer almaması bence bir eksikliktir.
- It is thereafter possible to address the content of the notion of an immigration policy.
- Bundan sonra göç politikası kavramının içeriğine değinmek mümkündür.
- Bringing ones 'whole self' to work is a notion born of recent times.
- İnsanın 'tüm benliğini' işe getirmesi son zamanlardan kalma bir kavramdır.
- Bringing ones 'whole self' to work is a notion born of recent times.
- İşyerine 'bütünüyle kendini' getirmek, son zamanlarda doğan bir kavramdır.
- Bringing ones 'whole self' to work is a notion born of recent times.
- İşyerine 'tüm benliğini' getirmek son zamanlarda ortaya çıkan bir kavram.
- I've lost notion of time.
- Zaman kavramını yitirdim.
- In the same way as Hegel, Panovsky's notion of the dialectic makes history follow a predetermined course.
- Hegel gibi Panovsky'nin diyalektik kavramı da tarihin önceden belirlenmiş bir seyir izlemesini sağlar.
- In the same way as Hegel, Panovsky's notion of the dialectic makes history follow a predetermined course.
- Hegel'le aynı şekilde, Panovsky'nin diyalektik kavramı, tarihe önceden belirlenmiş bir rota izlettirir.
- I've lost notion of time.
- Zaman kavramını kaybettim.
- I've crossed the seas of eternity to understand that the notion of time is nothing but an illusion.
- Zaman kavramının bir yanılsamadan başka bir şey olmadığını anlamak için sonsuzluk denizlerini aştım.
Show More (38)
|
|
- Be careful not to entertain notions such as these, notions which I sometimes hear coming out of Berlin and London.
- Berlin ve Londra'dan zaman zaman duyduğum bu gibi fikirlere kapılmamaya dikkat edin.
- In general, I support the notion that technical systems are not neutral.
- Genel olarak, teknik sistemlerin tarafsız olmadığı fikrini destekliyorum.
- In many Member States, the public is struggling with the notion that the husband can also apply for parental leave.
- Birçok Üye Devlette kamuoyu, kocanın da ebeveyn izni için başvurabileceği fikriyle mücadele ediyor.
- If that is so, we must disabuse him of that notion.
- Eğer öyleyse, onu bu fikirden vazgeçirmeliyiz.
- In many Member States, the public is struggling with the notion that the husband can also apply for parental leave.
- Birçok Üye Devlette kamuoyu, kocanın da ebeveyn izni için başvurabileceği fikriyle mücadele etmektedir.
- Rapporteur Poignant opposes the notion that peripheral regions should also give up fleet capacity.
- Raportör Poignant, çevre bölgelerin de filo kapasitesinden vazgeçmesi gerektiği fikrine karşı çıkmaktadır.
- Where did he ever come up with the notion of opening a branch?
- Şube açma fikri nereden aklına geldi?
- Where did he ever come up with the notion of opening a branch?
- O, şu ana kadar nerede yeni bir şube açma fikrini ileri sürdü?
- My scientific notions do not conflict with my spiritual notions.
- Bilimsel fikirlerim ruhani fikirlerimle çatışmıyor.
- I haven't got the foggiest notion what you're talking about.
- Neden bahsediyorsun zerre kadar fikrim yok.
- I haven't got the foggiest notion what you're talking about.
- Neden bahsettiğin hakkında en ufak bir fikrim yok.
- This notion is ridiculous.
- Bu fikir çok saçma.
Show More (9)
|
