|
- In 1990, Dan was still a rookie officer under Matt Smith.
- 1990'da Dan hâlâ Matt Smith'in emrinde çaylak bir memurdu.
- I'm a rookie.
- Ben bir çaylağım.
- Frankly speaking, in that GP Vettel was driving like a rookie.
- Dürüstçe konuşmak gerekirse, o Grand Prix'de Vettel bir çaylak gibi sürüyordu.
- Tom is a rookie.
- Tom bir çaylak.
- Tom is still a rookie.
- Tom hala bir çaylak.
- I'm not a rookie anymore.
- Artık çaylak değilim.
- I'm no longer a rookie.
- Ben artık bir çaylak değilim.
- Frankly speaking, in that GP Vettel was driving like a rookie.
- Açıkçası, o GP'de Vettel bir çaylak gibi kullanıyordu.
- I made a rookie mistake.
- Çaylakça bir hata yaptım.
- I'm no longer a rookie.
- Artık çaylak değilim.
- Tom isn't a rookie anymore.
- Tom artık bir çaylak değil.
- I'm not a rookie anymore.
- Artık bir çaylak değilim.
Show More (9)
|