| 1 |
sunrise |
güneş doğuşu |
n. |
|
- It looks like two sunrises at once.
- Aynı anda iki güneşin doğuşuna benziyor.
- We got up early in order to see the sunrise.
- Güneşin doğuşunu görmek için erken kalktım.
- Let's stay up all night and watch the sunrise together.
- Bütün gece uyumayalım ve güneşin doğuşunu birlikte izleyelim.
- I go to bed early so I can get up to capture the sunrise.
- Güneşin doğuşunu yakalayabilmek için erken yatıyorum.
- I saw the sunrise.
- Güneşin doğuşunu gördüm.
- Tom and I watched the sunrise together.
- Tom ve ben güneşin doğuşunu birlikte izledik.
- I go to bed early so I can get up to capture the sunrise.
- Güneşin doğuşunu yakalayabilmek için erken yatarım.
- She got up early to see the sunrise.
- Güneşin doğuşunu görmek için erken kalktı.
- She got up early in order to see the sunrise.
- Güneşin doğuşunu görmek için erken kalktı.
- We made it to the top of the mountain just in time to see the sunrise.
- Güneşin doğuşunu görmek için tam zamanında dağın tepesine ulaştık.
- To see the sunrise from a mountaintop is a delight.
- Güneşin doğuşunu bir dağın tepesinden görmek büyük bir zevk.
- I woke up at sunrise.
- Güneş doğarken uyandım.
- We got up early to see the sunrise.
- Güneşin doğuşunu görmek için erken kalktık.
- She got up early to see the sunrise.
- O, güneşin doğuşunu görmek için erken kalktı.
- We got up early in order to see the sunrise.
- Güneşin doğuşunu görebilmek için erken kalktık.
- Tom and Mary woke up early to see the first sunrise of the year.
- Tom ve Mary yılın ilk güneşinin doğuşunu görmek için erken uyandı.
- It will be sunrise soon.
- Birazdan güneş doğacak.
- How beautiful a sunrise is!
- Güneşin doğuşu ne kadar da güzeldir!
- I wanted Tom to see the sunrise.
- Tom'un güneşin doğuşunu görmesini istedim.
- How often do you get up early enough to see the sunrise?
- Güneşin doğuşunu görmek için ne sıklıkla yeterince erken kalkarsın?
- Tom got up early so he could see the sunrise.
- Tom güneşin doğuşunu görebilmek için erken kalktı.
- To see the sunrise from a mountaintop is a delight.
- Bir dağ zirvesinden güneş'in doğuşunu izlemek bir zevk.
- Tom got up early to see the sunrise.
- Tom güneşin doğuşunu görmek için erken kalktı.
- Tom got out of bed, walked over to the window and looked out at the sunrise.
- Tom yataktan kalktı, pencereye doğru yürüdü ve güneşin doğuşuna baktı.
- We got up early so that we could see the sunrise.
- Güneşin doğuşunu görebilmek için erken kalktık.
- How often do you get up early enough to see the sunrise?
- Ne sıklıkla güneşin doğuşunu görecek kadar erken kalkarsınız?
- We woke up very early in order to see the sunrise.
- Güneşin doğuşunu görmek için çok erken uyandık.
Show More (24)
|
| 2 |
sunrise |
gün doğumu |
n. |
|
- At what time is sunrise?
- Gün doğumu saat kaçta?
- We will attack at sunrise.
- Gün doğumunda saldıracağız.
- We will attack at sunrise.
- Gün doğarken saldıracağız.
- I woke up at sunrise.
- Gün doğarken uyandım.
- We'll attack at sunrise.
- Gün doğarken saldıracağız.
- Tom and Mary woke up early to see the first sunrise of the year.
- Tom ve Mary yılın ilk gün doğumunu görmek için erkenden uyandılar.
- The train left at sunrise.
- Tren gün doğumunda yola çıktı.
- We'll attack at sunrise.
- Gün doğumunda saldıracağız.
- We made it to the top of the mountain just in time to see the sunrise.
- Gün doğumunu tam zamanında görmek için dağın tepesine gittik.
- I'll get up at sunrise.
- Gün doğarken kalkacağım.
- I got up at sunrise.
- Gün doğarken kalktım.
- What time is sunrise?
- Gün doğumu ne zaman?
- How beautiful a sunrise is!
- Gün doğumu ne kadar güzel!
- He works on the farm from sunrise to sunset.
- Gün doğumundan gün batımına kadar çiftlikte çalışıyor.
- I go to bed early so I can get up to capture the sunrise.
- Erken yatıyorum ki gün doğumunu yakalayabileyim.
- He works on the farm from sunrise to sunset.
- Gün doğumundan gün batımına kadar çiftlikte çalışır.
- I want you gone by sunrise.
- Gün doğmadan gitmenizi istiyorum.
- What a beautiful sunrise it is!
- Ne güzel bir gün doğumu!
- I saw the sunrise.
- Ben gün doğumunu gördüm.
- Tom woke up to watch the sunrise.
- Tom gün doğumunu izlemek için uyandı,
- I'll get up at sunrise.
- Gün doğumunda kalkacağım.
- The farmer rose at sunrise and worked till sunset.
- Çiftçi gün doğumunda kalktı ve gün batımına kadar çalıştı.
- I got up at sunrise.
- Gün doğumunda kalktım.
Show More (20)
|
| 3 |
sunrise |
gündoğumu |
n. |
|
- We got up early so that we could see the sunrise.
- Gündoğumunu izleyebilelim diye erken kalktık.
- The sunrise is beautiful this morning.
- Bu sabah gündoğumu güzel.
- Tom got here before sunrise.
- Tom gündoğumundan önce buraya geldi.
Show More (0)
|
