| 1 |
willingly |
isteyerek |
adv. |
|
- The money is willingly being offered.
- Para isteyerek teklif ediliyor.
- They have been a constant presence by willingly forming a human shield.
- Onlar isteyerek bir canlı kalkan oluşturarak sürekli bir varlık göstermişlerdir.
- Far from hesitating, she willingly offered to help me.
- Tereddüt etmek bir yana, isteyerek bana yardım etmeyi teklif etti.
- She did it willingly.
- O isteyerek yaptı.
- He did it willingly.
- O isteyerek yaptı.
- Layla went to Sami's house quite willingly.
- Layla Sami'nin evine gayet isteyerek gitti.
- I willingly eat sweets.
- Tatlıları isteyerek yerim.
- I'll count up to three and if you won't give it to me willingly, I will take it from you.
- Üçe kadar sayacağım ve eğer isteyerek vermezsen, onu senden alacağım.
- I did it willingly.
- Ben isteyerek yaptım.
- She helped me willingly.
- O bana isteyerek yardım etti.
- He gave it to me willingly.
- O bunu bana isteyerek verdi.
- They did it willingly.
- İsteyerek yaptılar.
- Tom did it willingly.
- Tom bunu isteyerek yaptı.
- He gave it to me willingly.
- Bana isteyerek verdi.
- I did that willingly.
- Bunu isteyerek yaptım.
- He did it willingly.
- Onu isteyerek yaptı.
- Tom may not resign willingly.
- Tom isteyerek istifa etmeyebilir.
- Tom went willingly.
- Tom isteyerek gitti.
- I willingly eat sweets.
- İsteyerek tatlı yiyorum.
- Tom has willingly done everything we've asked him to do.
- Tom yapmasını istediğimiz her şeyi isteyerek yaptı.
- I did that willingly.
- Onu isteyerek yaptım.
- I didn't do it willingly.
- İsteyerek yapmadım.
- Tom didn't do that willingly.
- Tom bunu isteyerek yapmadı.
- Tom has willingly done everything we've asked him to do.
- Tom ondan yapmasını istediğimiz her şeyi isteyerek yaptı.
- He's helped me willingly.
- Bana isteyerek yardım etti.
- She did it willingly.
- O bunu isteyerek yaptı.
- Tom did it willingly.
- Tom onu isteyerek yaptı.
- Tom willingly did that.
- Tom bunu isteyerek yaptı.
- She helped me willingly.
- Bana isteyerek yardım etti.
- He's helped me willingly.
- O isteyerek bana yardımcı oldu.
- I willingly fulfilled his wish.
- Onun isteğini isteyerek yerine getirdim.
- Tom has willingly done everything we've asked him to.
- Tom ondan istediğimiz her şeyi isteyerek yaptı.
- They did it willingly.
- Onlar bunu isteyerek yaptı.
- Tom did that willingly.
- Tom bunu isteyerek yaptı.
- I didn't do it willingly.
- Bunu isteyerek yapmadım.
Show More (32)
|
| 2 |
willingly |
kendi isteğiyle |
adv. |
|
- They have been a constant presence by willingly forming a human shield.
- Kendi istekleriyle canlı bir kalkan oluşturarak sürekli yanımda oldular.
- I'll count up to three and if you won't give it to me willingly, I will take it from you.
- Üçe kadar sayacağım ve eğer onu bana kendi isteğinle vermezsen, senden zorla alacağım.
- Tom willingly went to jail.
- Tom kendi isteğiyle hapse girdi.
- Tom will never willingly go there by himself.
- Tom oraya asla kendi isteğiyle gitmez.
Show More (1)
|
| 3 |
willingly |
seve seve |
adv. |
|
- She would willingly come but she was on vacation.
- Seve seve gelirdi fakat tatildeydi.
- I willingly have done whate'er I could.
- Elimden geleni seve seve yaptım.
Show More (-1)
|
| 4 |
willingly |
memnuniyetle |
adv. |
|
- I willingly take note of your statement and your request.
- Beyanınızı ve talebinizi memnuniyetle dikkate alıyorum.
Show More (-2)
|
