şikayet etmek

Sens de "şikayet etmek" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 71 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	şikayet etmek	complain v.
Therefore, it does not seem appropriate to complain about subsidies to the air transport industry. Bu nedenle hava taşımacılığı sektörüne verilen sübvansiyonlardan şikayet etmek uygun görünmemektedir. More Sentences
General
2	General	şikayet etmek	grumble v.
Tom is always grumbling about something. Tom her zaman bir şeylerden şikayet eder. More Sentences
3	General	şikayet etmek	report v.
The school telltale reported Tom to the principal for smoking behind the gym. Okul tellalı Tom'u spor salonunun arkasında sigara içtiği için müdüre şikayet etti. More Sentences
4	General	şikayet etmek	complain v.
It is not our job to complain. Şikayet etmek bizim işimiz değil. More Sentences
Phrasals
5	Phrasals	şikayet etmek	grumble about v.
Tom will always find something to grumble about. Tom her zaman şikayet edecek bir şeyler bulur. More Sentences
Law
6	Law	şikayet etmek	complain v.
Mr Medina Ortega complained that we have too many economic activities. Sayın Medina Ortega çok fazla ekonomik faaliyetimiz olduğundan şikayet etti. More Sentences
Tourism
7	Tourism	şikayet etmek	complain v.
We complain that the United States is the only country that can do this. Bunu yapabilecek tek ülkenin Amerika Birleşik Devletleri olduğundan şikâyet ediyoruz. More Sentences
General
8	General	şikayet etmek	bemoan v.
9	General	şikayet etmek	take action v.
10	General	şikayet etmek	delate v.
11	General	şikayet etmek	inform against v.
12	General	şikayet etmek	belly v.
13	General	şikayet etmek	grouse v.
14	General	şikayet etmek	bellyache v.
15	General	şikayet etmek	grouch v.
16	General	şikayet etmek	squawk v.
17	General	şikayet etmek	remonstrate v.
18	General	şikayet etmek	crab v.
19	General	şikayet etmek	beef about v.
20	General	şikayet etmek	rank v.
21	General	şikayet etmek	tell v.
22	General	şikayet etmek	denounce v.
23	General	şikayet etmek	whimper v.
24	General	şikayet etmek	mean [scotland] v.
25	General	şikayet etmek	meane v.
26	General	şikayet etmek	represent v.
27	General	şikayet etmek	mute [obsolete] [scotland] v.
28	General	şikayet etmek	deplore [obsolete] v.
29	General	şikayet etmek	grudge v.
30	General	şikayet etmek	grutch [dialect] v.
31	General	şikayet etmek	murmur v.
32	General	şikayet etmek	crake [dialect] [uk] v.
33	General	şikayet etmek	peenge [scotland] v.
34	General	şikayet etmek	bitch v.
Phrasals
35	Phrasals	şikayet etmek	rag on (something) v.
36	Phrasals	şikayet etmek	tell of v.
37	Phrasals	şikayet etmek	squawk about v.
38	Phrasals	şikayet etmek	faunch around v.
39	Phrasals	şikayet etmek	grouse about v.
40	Phrasals	şikayet etmek	gripe at v.
41	Phrasals	şikayet etmek	howl out v.
42	Phrasals	şikayet etmek	whine out v.
Colloquial
43	Colloquial	şikayet etmek	rag on v.
44	Colloquial	şikayet etmek	beef v.
45	Colloquial	şikayet etmek	holler v.
46	Colloquial	şikayet etmek	dump v.
Idioms
47	Idioms	şikayet etmek	whip the cat [australia/new zealand] v.
48	Idioms	şikayet etmek	sing the blues v.
49	Idioms	şikayet etmek	air one's grievances v.
50	Idioms	şikayet etmek	find fault with v.
51	Idioms	şikayet etmek	enter a protest v.
52	Idioms	şikayet etmek	grouse (about) v.
53	Idioms	şikayet etmek	air a grievance v.
54	Idioms	şikayet etmek	cry the blues v.
55	Idioms	şikayet etmek	air grievances v.
56	Idioms	şikayet etmek	air grievances v.
57	Idioms	şikayet etmek	play merry hell v.
Archaic
58	Archaic	şikayet etmek	plein v.
Slang
59	Slang	şikayet etmek	bitch out v.
60	Slang	şikayet etmek	rag about v.
61	Slang	şikayet etmek	bitch v.
62	Slang	şikayet etmek	bitch and moan v.
63	Slang	şikayet etmek	bitch about v.
64	Slang	şikayet etmek	gritch v.
65	Slang	şikayet etmek	bind v.
66	Slang	şikayet etmek	piss and moan v.
67	Slang	şikayet etmek	blow off v.
68	Slang	şikayet etmek	dime out v.
British Slang
69	British Slang	şikayet etmek	gurn (scottish) v.
70	British Slang	şikayet etmek	girn v.
71	British Slang	şikayet etmek	give out v.

Sens de "şikayet etmek" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 95 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Phrasals
1	Phrasals	(biri/bir şey) hakkında şikayet etmek	complain about (someone or something) v.
I try to never complain about the food. Asla yiyecek hakkında şikayet etmemeye çalışıyorum. More Sentences
2	Phrasals	(bir şeyden) şikayet etmek	complain of (something) v.
Foreign businessmen living in Tokyo often complain of the high prices for imported western food. Tokyo'da yaşayan yabancı iş adamları çoğunlukla ithal batı ürünlerinin yüksek fiyatlarından şikâyet etmektedir. More Sentences
3	Phrasals	(birine/bir şeye) şikayet etmek	complain to (someone or something) v.
The public tends to complain to us, not to the Environment Council. Halk Çevre Konseyine değil, bize şikayet etme eğilimindedir. More Sentences
4	Phrasals	(bir şeyden) şikayet etmek	quarrel with (something) v.
Don't quarrel with your bread and butter. Hayat standartlarından şikayet etme. More Sentences
General
5	General	de şikayet etmek	deplore v.
6	General	hayat standartlarından şikayet etmek	quarrel with one's bread and butter v.
7	General	yazılı olarak şikayet etmek	file a complaint v.
8	General	şikayet etmek (halinden)	sound off v.
9	General	ağlayıp sızlayarak şikayet etmek	bemoan v.
10	General	şikayet etmek için sebebi bulunmak	have reason for complaint v.
11	General	(sürekli) şikayet etmek	quetch v.
12	General	(sürekli) şikayet etmek	complain v.
13	General	(sürekli) şikayet etmek	kick v.
14	General	(sürekli) şikayet etmek	plain v.
15	General	(sürekli) şikayet etmek	sound off v.
16	General	(sürekli) şikayet etmek	kvetch v.
17	General	kilosundan şikayet etmek	complain about her weight v.
18	General	çok fazla şikayet etmek/şikayetçi olmak/mızmızlanmak	whine/complain a lot v.
19	General	bir şeyden şikayet etmek (hayal kırıklığına uğramış olduğundan)	bemoan v.
20	General	durmadan şikayet etmek	nag v.
21	General	sürekli şikayet etmek	noodge v.
22	General	bağırarak şikayet etmek	yell v.
23	General	(bir şey hakkında) durmaksızın şikayet etmek	whittle [northern england] v.
24	General	kendini beğenmişlikle şikayet etmek	harrumph v.
25	General	sürekli şikayet ederek rahatsız etmek	hen-peck v.
26	General	sert bir şekilde şikayet etmek	gripe v.
27	General	öfkeyle şikayet etmek	growl v.
28	General	(yüksek sesle) şikayet etmek	ologoan [ireland] v.
29	General	durmadan şikayet etmek	snag [dialect] v.
Phrasals
30	Phrasals	yüksek sesle şikayet etmek	cry out v.
31	Phrasals	birisini şikayet etmek	take out (something) against (one) v.
32	Phrasals	birisini şikayet etmek	take (something) out against (one) v.
33	Phrasals	(biri veya bir şey hakkında) şikayet etmek/söylenmek	groan about (someone or something) v.
34	Phrasals	birine şikayet etmek	complain to someone about v.
35	Phrasals	birini çekiştirmek/şikayet etmek	kick about someone v.
36	Phrasals	durmadan şikayet etmek	grind away v.
37	Phrasals	(birini) durmadan şikayet etmek	grind away at (someone or something) v.
38	Phrasals	-den şikayet etmek	kick about v.
39	Phrasals	(bir şeyden) şikayet etmek	sound off (about something) v.
40	Phrasals	(birine/bir şeye) şikayet etmek	report to (someone or something) v.
41	Phrasals	(birinden/bir şeyden) şikayet etmek	beef about (someone or something) v.
42	Phrasals	birinden/bir şeyden şikayet etmek	beef about someone/something v.
43	Phrasals	arayıp şikayet etmek	call in v.
44	Phrasals	arayıp şikayet etmek	call into v.
45	Phrasals	(birinden/bir şeyden) şikayet etmek	carp at someone or something v.
46	Phrasals	-den şikayet etmek	carp about v.
47	Phrasals	(birinden/bir şeyden) şikayet etmek	carp about (someone or something) v.
48	Phrasals	(birine) şikayet etmek	carp at (one) v.
49	Phrasals	(birine) şikayet etmek	cavil at (one) v.
50	Phrasals	birine şikayet etmek	complain to someone v.
51	Phrasals	'-e şikayet etmek	complain to v.
52	Phrasals	birini/bir şeyi şikayet etmek	fulminate against someone or something v.
53	Phrasals	(biri/bir şey) hakkında (birine) şikayet etmek	give out (to one) about (someone or something) [ireland] v.
54	Phrasals	hakkında şikayet etmek/söylenmek	groan about v.
55	Phrasals	(biri/bir şey) hakkında şikayet etmek	grouse about (someone or something) v.
56	Phrasals	(biri/bir şey) hakkında şikayet etmek	grumble about (someone or something) v.
57	Phrasals	(birini) şikayet etmek	inform against (one) v.
58	Phrasals	(birini) şikayet etmek	inform on (one) v.
59	Phrasals	(birinden/bir şeyden) şikayet etmek	murmur against (someone or something) v.
60	Phrasals	-den şikayet etmek/yakınmak	rant against v.
61	Phrasals	(birinden/bir şeyden) şikayet etmek/yakınmak	rant against (someone or something) v.
62	Phrasals	(birine/bir şeye) şikayet etmek/yakınmak	rant at (someone or something) v.
63	Phrasals	-e şikayet etmek/yakınmak	rant at v.
64	Phrasals	(birinden/bir şeyden) şikayet etmek/yakınmak	say (something) against (someone or something) v.
65	Phrasals	(birinden/bir şeyden) şikayet etmek	squawk about (someone or something) v.
66	Phrasals	(birini) şikayet etmek	tattle on (one) v.
67	Phrasals	(birinden/bir şeyden) şikayet etmek	whine about (someone or something) v.
68	Phrasals	(birinden/bir şeyden) şikayet etmek	whinge about (someone or something) [uk] v.
Phrases
69	Phrases	şikayet etmek yerine	instead of complaining of expr.
Colloquial
70	Colloquial	(bir şeyden) şikayet etmek	beef v.
71	Colloquial	(ısrarlı şikayet ve eleştiri ile) taciz etmek	ride v.
Idioms
72	Idioms	çok fazla şikayet etmek/şikayetçi olmak/mızmızlanmak	protest too much v.
73	Idioms	sürekli şikayet etmek/karşı çıkmak	play merry hell about v.
74	Idioms	sürekli bir şeyden şikayet etmek	get on (one's) hobby-horse v.
75	Idioms	(birinden veya bir şeyden) durmadan yakınmak/şikayet etmek	harp away at (someone or something) v.
76	Idioms	(birini) polise şikayet etmek	have the law on (someone) [uk] v.
77	Idioms	birini polise şikayet etmek	have the law on somebody [uk] v.
78	Idioms	sık sık/aralıksız olarak bir şeyden şikayet etmek	ride (one's) hobby-horse v.
79	Idioms	(polise, yetkililere) şikayet etmek	blow the whistle (on someone) v.
80	Idioms	birini/bir şeyi (polise, yetkililere) şikayet etmek	blow the whistle on someone/something v.
81	Idioms	-i polise şikayet etmek/bildirmek	drop the dime on [us] v.
82	Idioms	-i polise şikayet etmek/bildirmek	drop a dime on [us] v.
83	Idioms	sürekli şikayet etmek/karşı çıkmak	play hell v.
84	Idioms	sürekli şikayet etmek/karşı çıkmak	play merry hell [uk] v.
Speaking
85	Speaking	amacım şikayet etmek değil	my aim is not to complain expr.
86	Speaking	amacım şikayet etmek değil	i don't mean to complain expr.
Law
87	Law	savcılığa şikayet etmek	turn to prosecution v.
88	Law	(bir kimseyi) kanunu çiğnediği için yazılı olarak şikayet etmek	write up v.
Slang
89	Slang	bir şeyden şikayet etmek	rag v.
90	Slang	sürekli şikayet etmek	bitch and moan v.
91	Slang	birini/bir şeyi birine şikayet etmek	rag out v.
92	Slang	(birinden/bir şeyden) şikayet etmek	bitch about (someone or something) v.
93	Slang	(birinden/bir şeyden) şikayet etmek	rag about (someone or something) v.
94	Slang	(birinden/bir şeyden) şikayet etmek/yakınmak	rank on (someone or something) v.
95	Slang	şikayet etmek/yakınmak	rank out v.