Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
Colloquial | ||||
Colloquial | (bir şey yapmak) için ölmek | be dying to (do something) v. | ||
He was dying to kiss her. Onu öpmek için ölüyordu. More Sentences |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Colloquial | bir şey/bir şey yapmak için ölmek | be dying for something/to do something v. |
Idioms | ||
Idioms | aptalca, tehlikeli bir şey/bir şey yapmak için ölmek | be hell-bent on something/on doing something v. |