birikmek

Sens de "birikmek" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 31 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	birikmek	pile up v.
Structural Funds payments have piled up to an alarming extent. Yapısal Fon ödemeleri endişe verici ölçüde birikmiştir. More Sentences
2	Common Usage	birikmek	accumulate v.
Snow accumulated on the roof. Çatıda kar birikmiş. More Sentences
General
3	General	birikmek	collect v.
Heavy smoke and poisonous gasses collect first along the ceiling. Ağır duman ve zehirli gazlar ilk olarak tavan boyunca birikir. More Sentences
4	General	birikmek	accumulate v.
The pollutants accumulate in inland waters and lakes, which are frequently used for the abstraction of drinking water. Kirlilik maddeleri iç su kaynaklarında ve göllerde birikir, bu kaynaklar sık sık içme suyu temininde kullanılır. More Sentences
5	General	birikmek	build up v.
No longer will we stand by and watch payment arrears being built up. Artık ödeme borçlarının birikmesine seyirci kalmayacağız. More Sentences
6	General	birikmek	backlog v.
The present centralised method, which means that there is a backlog of cases, is inevitably somewhat arbitrary. Davaların birikmesi anlamına gelen mevcut merkezi yöntem, kaçınılmaz olarak biraz keyfidir. More Sentences
Trade/Economic
7	Trade/Economic	birikmek	accumulate v.
The substance accumulates in nature and, as has already been pointed out, it has been found in mother's milk. Bu madde doğada birikmektedir ve daha önce de belirtildiği gibi anne sütünde bulunmuştur. More Sentences
Technical
8	Technical	birikmek	accumulate v.
The pollutants accumulate in inland waters and lakes, which are frequently used for the abstraction of drinking water. Kirletici maddeler, içme suyu elde etmek için sıklıkla kullanılan iç sularda ve göllerde birikmektedir. More Sentences
9	Technical	birikmek	pile up v.
And, sweetheart, those years pile up real fast. Ve tatlım, o yıllar çok çabuk birikiyor. More Sentences
General
10	General	birikmek	drift v.
11	General	birikmek	collect together v.
12	General	birikmek	accrue v.
13	General	birikmek	gather v.
14	General	birikmek	mass v.
15	General	birikmek	crowd v.
16	General	birikmek	come together v.
17	General	birikmek	congregate v.
18	General	birikmek	pile v.
19	General	birikmek	roll up v.
20	General	birikmek	stack v.
21	General	birikmek	puddle v.
Phrasals
22	Phrasals	birikmek	run up v.
23	Phrasals	birikmek	stack up v.
24	Phrasals	birikmek	accrue to (something) v.
25	Phrasals	birikmek	accrue to someone or something v.
Trade/Economic
26	Trade/Economic	birikmek	accresce v.
27	Trade/Economic	birikmek	accrew v.
28	Trade/Economic	birikmek	accrue v.
Construction
29	Construction	birikmek	concentrate v.
Automotive
30	Automotive	birikmek	build up v.
Biochemistry
31	Biochemistry	birikmek	cumulate v.

Sens de "birikmek" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 12 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	çok miktarda toplanmak/birikmek	swarm with v.
2	General	rüzgarla savrulup yığınlar halinde birikmek	drift v.
3	General	sıvı birikmek	fluidify v.
4	General	(silt) birikmek	silt v.
5	General	yavaşça birikmek	stand v.
Phrasals
6	Phrasals	kazanç olarak birikmek	come in v.
7	Phrasals	(sıvı) birikmek	pool up v.
Trade/Economic
8	Trade/Economic	(borç) birikmek	run v.
Medical
9	Medical	(kan) birikmek	pool v.
Dermatology
10	Dermatology	(madde, toksin) cilt altında birikmek	bioaccumulate v.
Geography
11	Geography	alüvyon birikmek	alluviate v.
Archaic
12	Archaic	katmanlarda birikmek	couch v.