bodice - Turc Anglais Dictionnaire

bodice

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "bodice" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 8 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
bodice n. korse
Women in the Victorian era often wore tightly laced bodices.
Viktorya döneminde kadınlar genellikle sıkıca bağlanan korseler giyerlerdi.

More Sentences
General
bodice n. (elbise) üst kısım
The dress had a beautifully embroidered bodice.
Elbisenin üst kısmında güzel bir işleme vardı.

More Sentences
Technical
bodice n. korsaj
The historical costume featured a lace-trimmed bodice.
Tarihi kostümün dantel süslemeli bir korsajı vardı.

More Sentences
General
bodice n. korsa
bodice n. elbisenin üst kısmı
Textile
bodice n. beden
bodice n. kadın yeleği
bodice n. korsaj

Sens de "bodice" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 3 résultat(s)

Anglais Turc
Textile
liberty bodice® n. eskiden özellikle küçük çocukların giydiği, vücudun üst kısmını örten kolsuz pamuklu bir içlik markası
Literature
bodice ripper n. romatik bir roman türü
bodice-ripping adj. cinsellik ve şiddet içeren tarihi ve duygusal (kitap, film)