break into - Turc Anglais Dictionnaire

break into

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "break into" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 38 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
break into v. zorla girmek
Tom broke into a research laboratory.
Tom bir araştırma laboratuvarına zorla girdi.

More Sentences
General
break into v. (hırsızlık amacıyla) girmek
The expectation is that they will break into the Ministry of Economy tonight, and presumably do exactly the same thing.
Beklenti, bu gece Ekonomi Bakanlığı'na girecekleri ve muhtemelen aynı şeyi yapacakları yönünde.

More Sentences
break into v. zorla girmek
Our house was broken into last week, but it seems nothing was taken.
Geçen hafta evimize zorla girildi ama görünüşe göre hiçbir şey alınmamış.

More Sentences
break into v. tecavüz etmek
Sami broke into Layla's house and raped her.
Sami, Layla'nın evine girip ona tecavüz etmiş.

More Sentences
Phrasals
break into v. bölmek
The expensive china broke into a thousand pieces.
Pahalı porselen bin parçaya bölündü.

More Sentences
break into v. (kahkahalara) boğulmak
They broke into laughter.
Kahkahalara boğuldular.

More Sentences
Idioms
break into v. zorla girmek
He broke into a house.
Bir eve zorla girmiş.

More Sentences
General
break into v. zorla içeri girmek
break into v. dalmak
break into v. basmak
break into v. girmek
break into v. hırsızlık amacıyla bir yere girmek
break into v. ayırmak
break into v. birden bir şeye başlamak
break into v. konuşmayı kesmek
Phrasals
break into v. zorla/gizlice (sisteme) girmek
break into v. (bir sektöre) girmek
break into v. (bir sektörde/meslekte) kariyer yapmak
break into v. aniden (şarkıya
break into v. konuşmaya) girmek/giriş yapmak
break into v. aniden (konuşmaya
break into v. şarkı söylemeye
break into v. ağlamaya) başlamak
break into v. bir anda (konuşmaya
break into v. şarkı söylemeye
break into v. ağlamaya) başlamak
break into v. bir anda (göz yaşlarına
break into v. bir anda hızlanmak
break into v. yedek kaynakları tüketmek
break into v. ilk kodu kırmak
break into v. şifreyi kırmak
break into v. açmak
break into v. kullanmaya başlamak
Idioms
break into v. ansızın gülmeye başlamak
break into v. haneye tecavüz etmek
break into v. kıkırdamaya başlamak
break into v. kapıyı kırarak girmek
break into v. zorla yol açmak

Sens de "break into" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 53 résultat(s)

Anglais Turc
General
break into pieces v. parçalanmak
The tile which fell from the roof broke into pieces.
Çatıdan düşen kiremit parçalandı.

More Sentences
break into tears v. gözyaşlarına boğulmak
She broke into tears.
O gözyaşlarına boğuldu.

More Sentences
Idioms
break into tears v. gözyaşlarına boğulmak
The girl broke into tears.
Kız gözyaşlarına boğuldu.

More Sentences
General
break down into v. ayırmak
break into small pieces v. ufalamak
break into parts v. parçalarına ayırmak
break into splinters v. parçalarına ayırmak
break into pieces v. parçalarına ayırmak
break out into a sweat v. ter basmak
break into pieces v. parçalara ayırmak
break into fragments v. parçalarına ayırmak
break into pieces v. parçalamak
break into the market v. piyasaya girmek
break into market v. piyasaya açılmak
break into a conversation v. tartışmada araya girmek
break into a conversation v. tartışmayı bölmek
break into a conversation v. sözü kesmek
break into a conversation v. söze karışmak
break into tears v. ağlamaya başlamak
break up into small pieces v. tuzla buz olmak
break up into small pieces v. küçük parçalara ayırmak/ayrılmak
Phrasals
break (up) (into something) v. (bir şeylere) ayrılmak
break (up) (into something) v. kırılıp (bir şeylere) ayrılmak
break (up) (into something) v. küçük parçalara ayrılmak
break (up) (into something) v. tuzla buz olmak
break into something v. aniden (şarkıya, konuşmaya) girmek/giriş yapmak
break into something v. aniden (konuşmaya, şarkı söylemeye, ağlamaya, gülmeye) başlamak
break into something v. bir anda (konuşmaya, şarkı söylemeye, ağlamaya, başlamak) başlamak
break into something v. bir anda (göz yaşlarına, kahkahalara) boğulmak
break something up (into something) v. bir şeyi (küçük parçalara) ayırmak/bölmek
break something up (into something) v. bir şeyi (küçük parçalar halinde) kırmak
break something up (into something) v. bir şeyi kırıp (küçük para) bölmek
break (into) v. (para) bozmak
break (into) v. kahkahaya boğulmak
break (into) v. hızlanmak
break (out into) v. şarkı patlatmak
break (out into) v. hızlanmak
break (into) v. aniden belirmek
break (into) v. aniden gelmek
Phrases
break into a run expr. koşmaya başlamak
Idioms
break into a smile v. kendini tutamayıp gülmek/gülümsemek
break into tears v. ağlamaya başlamak
break out into tears v. ağlamaya başlamak
break into a gallop v. dört nala koşmaya başlamak
break into a gallop v. dört nala koşmak
break out into tears v. gözyaşlarına boğulmak
break into tears v. göz yaşları sel olmak
break into tears v. göz yaşlarına boğulmak
break something into small pieces v. paramparça etmek
break something into small pieces v. tuzla buz etmek
break out into tears v. birden ağlamaya başlamak
break into small pieces v. parçalanmak
Trade/Economic
break into market v. pazara girmek