buzul - Turc Anglais Dictionnaire

buzul

Sens de "buzul" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 10 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
buzul glacier n.
The glacier moves slowly.
Buzul yavaş hareket ediyor.

More Sentences
General
buzul icecap n.
We know that the thickness of the polar icecap had decreased by 40% in just a decade.
Kutup buzulunun kalınlığının sadece on yıl içinde %40 oranında azaldığını biliyoruz.

More Sentences
buzul ice cap n.
The Andean ice caps are in danger of disappearing altogether.
And buzulları tamamen yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.

More Sentences
buzul glacial adj.
There are three glacial fjords in Ireland.
İrlanda'da üç tane buzul fiyortu var.

More Sentences
Geography
buzul glacier n.
The glacier moves slowly.
Buzul yavaş hareket eder.

More Sentences
General
buzul ice n.
Geography
buzul glacial period n.
buzul iceblink n.
Meteorology
buzul iceberg n.
buzul glacier n.

Sens de "buzul" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 235 résultat(s)

Turc Anglais
General
buzul dönemi glacial period n.
küçük buzul growler n.
iç buzul continental glacier n.
buzul çağı ice age n.
buzul tortusu till n.
buzul çakılı boulder gravel n.
buzul dili glacier tongue n.
buzul toprağı glacial soil n.
buzul buzu glacier ice n.
buzul akışı glacier flow n.
buzul taş ve toprağı moraine n.
buzul çağı glacial epoch n.
buzul çağı pleistocene epoch n.
buzul çağı pleistocene n.
(özellikle iskandinav bölgelerinde) buzul brae n.
buzul kütlesi ice field n.
buzul alan icescape n.
buzul alan fotoğrafı icescape n.
buzul oluk dorr n.
(buzul dönemde) alt dönem stadial n.
buzul sonrası post-glacial adj.
yerinden kopmuş (buzul/kaya) erratic adj.
kuzey amerika buzul çağında ikinci buzul arasına ait yarmouth adj.
buzul dokusu olmayan deglaciated adj.
(su, buzul ile) temizlenmiş scoured adj.
(su, buzul ile) akıp gitmiş scoured adj.
(su, buzul ile) oyulmuş scoured adj.
buzul hızında glacially adv.
Technical
akarsu ve buzul kökenli zemin soil of fluvioglacial origin n.
buzul kar névé n.
buzul bilim glaciology n.
buzul buzu glacier ice n.
buzul kar firn n.
Anatomy
özellikle buzul aşındırması sonucu oluşmuş tepelere sahip mamillated adj.
Biology
buzlu sularda ve erimiş buzul sularında yaşayan plankton cryoplankton n.
Marine Biology
buzul balinası northern right whale (eubalaena glacialis) n.
buzul balinası north atlantic right whale (eubalaena glacialis) n.
buzul balinası northern atlantic right whale (eubalaena glacialis) n.
Astronomy
mars'ta yer alan buzul kuşağı polar cap n.
Zoology
buzul kuşu glacier bird n.
History
buzul çağı the ice age n.
buzul çağı insanı glacial man n.
buzul devri ice age n.
buzul devri the ice age n.
buzul çağı glacial period n.
buzul dönemi glacial epoch n.
buzul çağı ice age n.
buzul dönemi ice age n.
1645 ve 1715 yılları arasında yaşanan, güneş lekesi etkinliğinde olağandışı bir düşüşün meydana geldiği ve küçük buzul çağı'nın en soğuk olan orta evresine denk gelen döneme verilen ad maunder minimum n.
Environment
buzul çağı sonrası yaş postglacial age n.
buzul genleşmesi icing accretion n.
günz buzul devri günz glacial stage n.
buzul veya rüzgar aşındırması planation n.
(buzul) önceden geri çekilmiş olduğu bir bölgeye yeniden ilerlemek readvance v.
Geography
özellikle bir buzul tarafından oluşturulmuş, küçük dağ gölü tairn n.
özellikle bir buzul tarafından oluşturulmuş, küçük dağ gölü tarn n.
(akarsu, buzul, vb.) rejimi regimen n.
new york'un merkezinde, finger göller bölgesi'nde yer alan buzul gölü lake canandaigua n.
new york'un merkezinde, finger göller bölgesi'nde yer alan ve bu göllerin en uzunu olan buzul gölü lake cayuga n.
new york'un merkezinde, finger göller bölgesi'nde bulunan buzul gölü lake keuka n.
new york'un merkezinde, finger gölleri'nin en büyüğü olan buzul gölü lake seneca n.
buzul üzerindeki nevenin alt sınırını işaret eden çizgi veya bölge névé line n.
buzul koyağı through valley n.
denize kadar uzanan ve genellikle buzdağlarına bölünen buzul tidewater glacier n.
yüksek bir vadiden aşağı doğru hareket eden buzul alpine glacier n.
yüksek bir vadiden aşağı doğru hareket eden buzul alpine type of glacier n.
akarsu-buzul birikintileri fluvioglacial deposits n.
asılı buzul hanging glacier n.
buzul gölü glacial lake n.
buzul döneminde kısa süreli daha ılıman geçen dönem interstadial n.
buzul devri glacial n.
buzul kuşağı cryal zone n.
buzul gölü glacier lagoon n.
buzul çökeltileri glacial deposits n.
buzul alanı cryal zone n.
buzul eksilmesi ablation n.
buzul bilimi glaciology n.
buzul çevresi periglacial n.
buzul-akarsu birikintileri glaciofluvial deposits n.
buzul salınım glacial oscillation n.
buzul çanağı glacial basin n.
buzul toprağı glacial till n.
buzul arazi şekilleri glacial landform n.
buzul kökenli zemin soil of glacial origin n.
buzul devri glacial period n.
buzul çökelleri till n.
buzul birikintisi glacial till n.
buzul ovası outwash plain n.
buzul jeolojisi glacial geology n.
buzul molozlar glacial boulders n.
buzul iklimi glacial climate n.
buzul tarfından oluşturulan erozyon izi glacial scar n.
buzul sonrası çağ postglacial age n.
buzul devri ice age n.
buzul koyağı u-shaped valley n.
buzul iklim glacial climate n.
buzul ovası glacial outwash n.
buzul çağdan kalma glacial relict n.
buzul artığı outwash n.
buzul çatlağı crevice n.
buzul aşındırması glacial erosion n.
buzul erozyonu glacial erosion n.
buzul çağı glacial period n.
buzul öncesi kumu preglacial sand n.
buzul koyağı u valley n.
buzul çizikleri glacial striae n.
buzul çağı glacial epoch n.
buzul erimesi glacial melting n.
buzul sonrası göl postglacial lake n.
buzul yarığı crevasse n.
buzul koyağı trough valley n.
buzul moreninin önünde biriken kum ve çakılla kaplı alan apron n.
antartika'da bir buzul zephyr n.
izlanda'nın güneyinde yer alan aktif bir volkanın tepesindeki buzul eyjafjallajökull n.
yüzmeyip kıyıya bitişik olan buzul arazi land ice n.
izlanda'da büyük bir buzul vatnajökull n.
buzul ovasından yükselen uçurum head wall n.
buzul ovasından yükselen uçurum headwall n.
kuzey kutbu'nda meydana gelen buzul çarpışmalarında buzdan tepeler oluşması hummocking n.
alaska'da bir buzul muir glacier n.
bir bölgenin buzul özellikleri glaciology n.
pleistosen çağındaki dört buzul döneminin ilki günz n.
buzul başlığı ice cap n.
buzul duvarı ice foot n.
(buzul veya buzdağından) buz düşmesi icefall n.
buzul kütlesi icefield n.
buzul erimesi ice-out n.
(abd'de) buzul birikintisi içermeyen bölge driftless area n.
new york'un batı-merkezinde bulunan bir buzul göl grubu finger lakes n.
new york'un merkezinde, finger gölleri'nin en büyüğü olan buzul gölü seneca lake n.
buzul ve moren arasındaki çöküntü fosse n.
kuzey veya güney dairesi yakınlarında yer alan buzul polar glacier n.
buzul sonrası sıcak ve kurak iklim dönemine ait veya ilgili xerothermic adj.
özellikle buzul aşındırması sonucu oluşmuş tepelere sahip mamillate adj.
özellikle buzul aşındırması sonucu oluşmuş tepelere sahip mamillated adj.
özellikle buzul aşındırması sonucu oluşmuş tepelere sahip mammillate adj.
özellikle buzul aşındırması sonucu oluşmuş tepelere sahip mammillated adj.
buzul kıyısında olan (bölge) periglacial adj.
buzul kıyısı bölgelere ait veya ilgili periglacial adj.
buzul yüzeyinde bulunan superglacial adj.
buzul yüzeyine ait superglacial adj.
buzul yüzeyine özgü superglacial adj.
buzul yüzeyi ile ilgili superglacial adj.
buzul yüzeyinde geliştiği düşünülen superglacial adj.
buzul yüzeyinde bulunduğu düşünülen superglacial adj.
Meteorology
buzul çağı arası interglacial phase n.
buzul meltemi glacier breeze n.
buzul aşaması glacial phase n.
buzul antisiklonu glacial anticyclone n.
buzul rüzgarı glacier wind n.
buzul çığı icefall n.
Geology
buzul çağı terrace epoch n.
buzul çağı drift epoch n.
buzulda genellikle zemin eğiminin aniden arttığı noktada açılan buzul yarığı transverse crevasse n.
asılı buzul vadisi hanging glacial valley n.
buzul kazanı moulin pothole n.
buzul-yarığı crevasse n.
buzul çökertisi glacial deposits n.
büyük buzul çağı great ice age n.
buzul seli glacial flood n.
buzul taşı moraine n.
buzul dönemi glacial epoch n.
buzul çökeltisi glacial deposit n.
buzul akıntısı glacier milk n.
buzul örtüleri ice covers n.
buzul çekilmesi wastage n.
britanya’da son buzul evresi devensian n.
buzul aşındırması glaciation n.
buzul tortusu till n.
buzul sütü glacier milk n.
buzul çizikleri glacial striations n.
buzul bilimi glaciology n.
buzul seli glacier flood n.
buzul-üstü nehir supraglacial stream n.
buzul teorisi glacial theory n.
buzul oluşumu glacial formation n.
buzul çökeli glacial deposit n.
buzul ilerlemesi advance of glacier n.
buzul masası glacier table n.
buzul birikintisi glacial drift n.
buzul çiziği stria n.
buzul tili glacial till n.
buzul değirmeni glacier mill n.
buzul-altı nehir subglacial stream n.
buzul izi eskar n.
buzul çizikleri glacial striae n.
buzul çağı ice age n.
buzul yarığı bergschrund n.
buzul yarığı rimaye n.
buzul salınımı glacial oscillation n.
buzul kanyonu glacial canyon n.
geç kuvaterner buzul çökelleri late quaternary glacial deposits n.
kuzey avrupa’da bir buzul arası kat eamian n.
ön buzul taş terminal moraine n.
son buzul maksimum dönem last glacial maximum n.
yan buzul taş lateral moraine n.
buzul tarafından asıl yerinden uzaklaştırılmış kaya parçası erratic n.
izole bir buzul kitlesinin erimesiyle büyük buzul birikintisinde oluşan çöküntü kettle n.
buzul gölündeki yıllık çökelti varves n.
buzul çıkıntısı lobe n.
pleistosen çağının alp bölgesindeki dördüncü ve son buzul dönemi würm n.
buzul vadisi glacial valley n.
buzul teorisini destekleyen kimse glacialist n.
buzul teorisi glacier theory n.
(buzul biliminde) uzaklaşmanın buzul çağı'ndaki buzul hareketleri ile oluştuğu teorisi glacier theory n.
buzul birikintisinin aşınması ile oluşan yapışkan kil gumbotil n.
başka kaya veya buzul üzerinde dengede duran doğal jeolojik oluşum balanced rock n.
wisconsin buzul devrinin bir alt aşaması iowan n.
wisconsin buzul devrinin iowan aşamasında oluşan sürüklenme iowan n.
önceden meydana gelmiş yarıkların rüzgar alan tarafında oluşan buzul çiziği dragline n.
buzul veya kar alanından çıkıntı yapan kaya sırtı cleaver n.
kısmen çürümüş bitki parçaları içeren ve buzul tabakaları arasında bulunan gömülü toprak dirt bed n.
alt buzul erime bölgesi firn line n.
alt buzul erime bölgesi firn limit n.
buzul çökeli glacial deposit n.
buzul yüzeyi tortusu cryoconite n.
buzul hareketlerine maruz kalmak glaciate v.
buzul hareketleri ile değişikliğe uğramak glaciate v.
buzul etkiler yaratmak glaciate v.
(buzul) som kayacı büyük kütleler halinde koparıp taşımak pluck v.
buzul tarafından başka yere taşınan traveled adj.
kuzey amerika'daki buzul çağının dördüncü devrine ait wisconsin adj.
buzul faaliyetleri sonucu koyun sırtına benzer bir şekilde yuvarlaklaşmış (kayaç) moutonnée adj.
buzul hareketini andıran glacial adj.
buzul çağına ait veya ilişkin glacial adj.
buzul bölgesine ait veya ilişkin glacial adj.
buzul çağı veya çağlarına ait veya ilişkin glacial adj.
buzul çağı veya çağlarında üretilmiş glacial adj.
buzul çağında nispeten sıcak bir döneme ait interstadial adj.
buzul çağı öncesi gelişen preglacial adj.
buzul çağı öncesi şekillenen preglacial adj.
buzul çağı öncesi meydana gelen preglacial adj.
buzul hareketiyle glacially adv.
buzul sebebiyle glacially adv.
Military
iç buzul ice cap n.