consensus - Turc Anglais Dictionnaire

consensus

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "consensus" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 32 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
consensus n. fikir birliği
It remains to be seen whether or not there is a consensus on this.
Bu konuda bir fikir birliği olup olmadığını göreceğiz.

More Sentences
General
consensus n. mutabakat
The report reflects the policy consensus between the European Parliament and the Commission.
Rapor, Avrupa Parlamentosu ve Komisyon arasındaki politika mutabakatını yansıtmaktadır.

More Sentences
consensus n. konsensüs
Unfortunately, the Convention bears out current practice by maintaining the rule of consensus.
Ne yazık ki Sözleşme, konsensüs kuralını muhafaza ederek mevcut uygulamayı doğrulamaktadır.

More Sentences
consensus n. oybirliği
I must insist that we have approved all of this by consensus at the Fifth Euro-Mediterranean Ministerial Conference.
Tüm bunları Beşinci Avrupa-Akdeniz Bakanlar Konferansı'nda oybirliğiyle onayladığımız konusunda ısrar etmeliyim.

More Sentences
Trade/Economic
consensus n. görüş birliği
There is consensus in this House as regards the Year's seven objectives.
Bu Meclis'te Yıl'ın yedi hedefi konusunda görüş birliği vardır.

More Sentences
consensus n. mutabakat
I hope that the broad consensus that we achieved in committee will be repeated when we vote here in the plenary.
Komitede sağladığımız geniş mutabakatın, burada genel kurulda oylama yaptığımızda da tekrarlanacağını umuyorum.

More Sentences
Politics
consensus n. fikir birliği
She has had a very difficult task; getting a consensus on this issue is impossible.
Kendisinin çok zor bir görevi var; bu konuda bir fikir birliği sağlamak imkansız.

More Sentences
consensus n. konsensüs
Is this position which breaks European consensus loyal?
Avrupa konsensüsünü bozan bu tutum sadık mıdır?

More Sentences
consensus n. mutabakat
This report is based on a very broad consensus, for not one single amendment has been tabled.
Bu rapor çok geniş bir mutabakata dayanmaktadır, zira tek bir değişiklik önergesi dahi verilmemiştir.

More Sentences
consensus n. oybirliği
I must insist that we have approved all of this by consensus at the Fifth Euro-Mediterranean Ministerial Conference.
Tüm bunları Beşinci Avrupa-Akdeniz Bakanlar Konferansında oybirliğiyle onayladığımız konusunda ısrar etmeliyim.

More Sentences
consensus n. uzlaşma
We need to reach a consensus on this issue.
Bu konuda bir uzlaşmaya varmamız gerekiyor.

More Sentences
Latin
consensus n. mutabakat
Consensus was also reached on a joint declaration on the fight against terrorism.
Terörle mücadeleye ilişkin ortak bir bildiri üzerinde de mutabakata varıldı.

More Sentences
General
consensus n. oydaşma
consensus n. uylaşım
consensus n. anlaşma
consensus n. ortak karar
consensus n. oy birliği
consensus n. organların etkileşimi
consensus n. ortak kanı
Law
consensus n. anlaşma
consensus n. teati-i efkâr
Politics
consensus n. çoğunluğun fikri
consensus n. fikir ittifakı
consensus n. fikir mutabakatı
consensus n. ortak görüş
consensus n. oydaşma
consensus n. uzlaşmaya varma
Biology
consensus n. organizmada farklı kısımların uyum içinde olması
consensus n. organizmada farklı kısımların birlikte çalışması
consensus n. farklı organizma bölümleri arasındaki bağlılık
Religious
consensus n. icma
consensus n. dini inancın resmen ifade edilmesi

Sens de "consensus" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 53 résultat(s)

Anglais Turc
General
reach a consensus v. görüş birliğine varmak
Can we reach a consensus on this issue?
Bu konuda bir görüş birliğine varabilir miyiz?

More Sentences
reach a consensus v. fikir birliğine varmak
The task force has reached a consensus on the development of a conceptual framework.
Görev gücü, kavramsal bir çerçevenin geliştirilmesi konusunda fikir birliğine varmıştır.

More Sentences
Politics
political consensus n. siyasi uzlaşı
I would have preferred that it did not occur, but it had to happen to secure political consensus here for today's vote.
Bunun olmamasını tercih ederdim, ancak bugünkü oylamada siyasi uzlaşı sağlamak için bunun olması gerekiyordu.

More Sentences
General
false consensus bias n. asılsız mutabakat yanlılığı
social consensus n. sosyal mukavele
social consensus n. sosyal sözleşme
consensus standards n. uzlaşı standartlar
social consensus n. sosyal mutabakat
social consensus n. sosyal uyuşma
social consensus n. sosyal konsensüs
consensus building n. uzlaşma inşası
consensus sequence n. konsensus dizisi
social consensus n. toplumsal uzlaşı
scientific consensus n. bilimsel konsensüs
general consensus n. genel düşünce
general consensus n. genel görüş
general consensus n. çoğunluğun fikri
make a consensus v. mutabakat yapmak
achieve a consensus v. görüş birliğine varmak
arrive at a consensus v. görüş birliğine varmak
arrive at a consensus v. fikir birliğine varmak
arrive at a consensus v. fikir birliği yapmak
make a consensus v. fikir birliği yapmak
reach a consensus v. fikir birliği yapmak
build consensus v. uzlaşı inşa etmek
build consensus v. fikir birliği sağlamak
below-consensus adv. mutabık olunanın altında
below-consensus adv. genel kanının altında
below-consensus adv. uzlaşılanın altında
Trade/Economic
consensus forecast n. görüş birliği tahminleri
consensus-based decision-making n. mutabakata dayalı karar alma
market consensus n. piyasa mutabakatı
national consensus n. ulusal mutabakat
Law
consensus ad idem n. karşılıklı rıza
consensus ad idem n. tarafların aynı konuda anlaşmaları
Politics
montreal consensus n. montreal uzlaşısı
overlapping consensus n. örtüşen konsensüs
seoul development consensus for shared growth n. paylaşılan büyüme için seul kalkınma uzlaşısı
seoul consensus n. paylaşılan büyüme için seul kalkınma uzlaşısı
post-washington consensus n. post-washington mutabakatı
post-washington consensus n. post- washington konsensüsü
political consensus n. siyasi uzlaşma
seoul development consensus for shared growth n. seul uzlaşısı
seoul consensus n. seul uzlaşısı
political consensus n. siyasi mutabakat
consensus building n. uzlaşma oluşturulması
consensus percentage n. uzlaşma yüzdesi
form a national consensus v. ulusal uzlaşı sağlamak
create a national consensus v. ulusal uzlaşı sağlamak
Medical
consensus report n. uzlaşı raporu
Psychology
consensus theory n. konsensüs teorisi
false consensus bias n. sözde konsensüs yanlılığı
Social Sciences
permissive consensus n. müsadeci fikir birliği