dalga boyu - Turc Anglais Dictionnaire

dalga boyu

Sens de "dalga boyu" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 10 résultat(s)

Turc Anglais
Technical
dalga boyu wavelength n.
We are on the same wavelength.
Aynı dalga boyundayız.

More Sentences
Informatics
dalga boyu wavelength n.
I think that we are on the same wavelength on this issue.
Bu konuda aynı dalga boyunda olduğumuzu düşünüyorum.

More Sentences
Telecom
dalga boyu wavelength n.
Are the two European countries on the Security Council, namely the United Kingdom and France, on the same wavelength?
Güvenlik Konseyi'ndeki iki Avrupa ülkesi, yani Birleşik Krallık ve Fransa, aynı dalga boyunda mı?

More Sentences
Automotive
dalga boyu wavelength n.
He bought a telephone in Japan that uses another wavelength.
Japonya'da farklı bir dalga boyunu kullanan bir telefon satın aldı.

More Sentences
Math
dalga boyu wavelength n.
He bought a telephone in Japan that uses another wavelength.
Japonya'da farklı bir dalga boyunda çalışan bir telefon satın aldı.

More Sentences
Technical
dalga boyu wave number n.
dalga boyu wave length n.
Marine
dalga boyu length of wave n.
dalga boyu wl (wavelength) abrev.
Meteorology
dalga boyu wave length n.

Sens de "dalga boyu" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 81 résultat(s)

Turc Anglais
Technical
ağlantı yapılmamış tek-modlu dalga boyu seçmeli olmayan dallara ayırma cihazı non-connectorized single mode non-wavelength-selective branching device n.
alarm dalga boyu distress wavelength n.
brillouin dalga boyu brillouin wavelength n.
çoklu dalga boyu multiple wavelength n.
compton dalga boyu compton wavelength n.
dalga boyu dağınımlı görünge gözlemi wavelength-dispersive spectroscopy n.
dalga boyu birimi x-unit n.
dalga boyu dağılımlı x-ışını floresans spektrometri yöntemi wavelength-dispersive x-ray fluorescence spectrometry method n.
dalga boyu dağınımlı x-ışınları görünge ölçümü wavelength-dispersive x-ray spectrometry n.
dalga boyu dağınımlı x-ışınları görüngesi wavelength-dispersive x-ray spectrum n.
dalga boyu dağınımlı x-ışınları görünge gözlemi wavelength-dispersive x-ray spectroscopy n.
dalga boyu dağınımlı x-ışınları görüngeölçeri wavelength-dispersive x-ray spectrometer n.
dalga boyu dağınımlı görünge ölçer wavelength-dispersive spectrometer n.
dalga boyu on santimetre olan elektromanyetik dalgalar decimetric waves n.
dalga boyu taramalı x-ışını spektrometrik yöntemi wavelength dispersive x-ray spectrometry method n.
dalga boyu seçmeli olmayan dallara ayırma cihazı non-wavelength-selective branching device n.
dar dalga boyu aralıklı süzgeç (ışık) notch filter n.
dalga kılavuzu dalga boyu waveguide wavelength n.
dalga boyu seçen iletim yıldızı wavelength selective transmissive star n.
de broglie dalga boyu de broglie wavelength n.
dalga boyu seçen iletim yıldızı wavelength selective transmission star n.
dalga boyu dağınımlı x-ışınları florışınımı wavelength-dispersive x-ray fluorescence n.
doğal dalga boyu natural wavelength n.
eşik dalga boyu threshold wave length n.
elektron dalga boyu electron wavelength n.
eşdeğer dalga boyu equivalent wavelength n.
görünür ışığın dalga boyu visible-light wavelength n.
hakım dalga boyu dominant wavelength n.
kısa dalga boyu kısıtı short-wavelength limit n.
kısa dalga boyu short-wavelength n.
kesim dalga boyu critical wavelength n.
kesim dalga boyu cut-off wavelength n.
kritik dalga boyu critical wavelength n.
merkez dalga boyu central wavelength n.
minimum dalga boyu minimum wavelength n.
odak mesafesi farklı üç dalga boyu için aynı olacak şekilde yapılmış bir bileşik mercek apochromat lens n.
sadece bir dalga boyu kapsayan ışık monochromatic light n.
standart ışık dalga boyu ile bilinmeyen dalga boylarını kıyaslamak için kullanılan bir cihaz optical interferometer n.
yoğun dalga boyu bölmeli çoklama bileşenleri dense wavelength division multiplexing components n.
yoğun dalga boyu bölümlü çoklamalı sistemler için optik işaret/gürültü oranının ölçülmesi optical signal-to-noise ratio measurement for dense wavelength-division multiplexed systems n.
zayıflamaya bağlı dalga boyu wavelength dependence of attenuation n.
yoğun dalga boyu bölümlü çoklamalı sistem dense wavelength-division multiplexed system n.
lazer ışığı atışlarıyla dalga boyu, maruziyet seviyesi ve darbe süresi gibi verileri kaydedip analiz eden bir cihaz laser event recorder n.
rengin baskın olan dalga boyu hue n.
radyoda frekans, dalga boyu veya istasyonun kumandayla gösterildiği panel dial n.
çoklu dalga boyu multiwavelength adj.
Telecom
dalga boyu  ölçer wavemeter n.
dalga boyu ayırıcı wavelenght demultiplexer n.
dalga boyu bölmeli çoklamalı erişim wavelength division multiplexing access n.
dalga boyu bölmeli çoklama wavelenght division multiplex-wdm n.
dalga boyu bölmeli anahtarlama wavelength division switching n.
dalga boyu bölmeli çoğullama wavelength division multiplexing n.
kısa dalga boyu short wavelength n.
sanal dalga boyu yolu dosyası virtual wavelenght path file n.
sıfır dağılımlı dalga boyu zero-dispersion wavelength n.
tepe şiddeti değerindeki dalga boyu peak intensity wavelength n.
yoğun dalga boyu bölünmeli çoğullama dense wavelength division multiplexing n.
yoğunlaştırılmış dalga boyu bölmeli çoklama  dense wavelenght division multiplex n.
yoğunlaştırılmış dalga boyu bölmeli çoğullama dense wavelength division multiplexing n.
dalga boyu bölmeli çoklama wdm (wavelength division multiplex) abrev.
Electric
alarm dalga boyu distress wavelength n.
dalga kılavuzu dalga boyu waveguide wavelength n.
hakim dalga boyu dominant wavelength n.
kılavuz dalga boyu guide wavelength n.
Lighting
baskın dalga boyu dominant wavelength n.
tümler dalga boyu complementary wavelength n.
Automotive
dalga boyu bölünmeli çoklama wavelength-division multiplexing n.
Optics
etkin dalga boyu effective wavelength n.
yalnızca sınırlı bir dalga boyu aralığında kullanılan optik parça monochromat n.
Physics
compton dalga boyu compton wavelength n.
dalga boyu sabitesi wavelength constant n.
elektron dalga boyu electron wavelength n.
eşik dalga boyu threshold wavelength n.
atmosfer yoluyla iletilebilen elektromanyetik dalga boyu atmospheric window n.
(dalga boyu) maviye kayma blue shift n.
homojen olmayan emisyonun dalga boyu, parçacık kütlesi gibi özelliklere göre seçici olarak ayrışması dispersion n.
atomik spektral yapıların tek bir dalga boyu çevresindeki yakın mesafeli gruplara ayrılması fine structure n.
sürekli bir enerji, dalga boyu veya frekans dağılımına sahip white adj.
birden çok dalga boyu olan (ışık) heterochromatic adj.
çok küçük bir dalga boyu aralığının radyasyonundan oluşan monochromatic adj.
Astronomy
doppler etkisiyle radyasyon dalga boyu artan redshifted adj.