dindar - Turc Anglais Dictionnaire

dindar

Sens de "dindar" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 26 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
dindar devout adj.
Tom and Mary are devout Catholics.
Tom ve Mary dindar Katolikler.

More Sentences
dindar religious adj.
Tom isn't a religious person.
Tom dindar bir insan değil.

More Sentences
General
dindar pious adj.
The report presented by the Commission on its strategy on Asia gives a great deal of room to pious hopes.
Komisyon tarafından Asya stratejisine ilişkin olarak sunulan rapor, dindar umutlara büyük yer vermektedir.

More Sentences
dindar religious adj.
Are you a religious person?
Siz dindar bir kişi misiniz?

More Sentences
dindar godly adv.
Nothing can substitute peace in any godly family.
Hiçbir şey dindar bir ailede huzurun yerini tutamaz.

More Sentences
Common Usage
dindar religionist n.
General
dindar devotee n.
dindar religieuse n.
dindar votary n.
dindar idolastre [obsolete] n.
dindar idolater n.
dindar godfearing adj.
dindar faithful adj.
dindar prayerful adj.
dindar god-fearing adj.
dindar frum (yiddish) adj.
dindar gracious adj.
dindar heavenly-minded adj.
dindar fanatical adj.
dindar holy adj.
dindar devotional n.
Religious
dindar fanatic n.
dindar religiose adj.
Archaic
dindar devote adj.
dindar feal adj.
Slang
dindar orth n.

Sens de "dindar" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 77 résultat(s)

Turc Anglais
General
dindar olmak be religious v.
You don't need to be religious to believe in God.
Tanrıya inanmak için dindar olmanıza gerek yok.

More Sentences
Speaking
dindar mısın? are you religious? expr.
Are you religious?
Sen dindar mısın?

More Sentences
General
ikiyüzlü dindar tartufe n.
dindar geçinen tartufe n.
ikiyüzlü dindar tartuffe n.
dindar kişi religious person n.
dindar geçinen tartuffe n.
dindar nesil pious generation n.
dindar geçinme tartuffery n.
dindar geçinme tartuffism n.
dindar olmayan kimse nonreligious person n.
dindar eğilim pious disposition n.
dindar yaşamaya yemin eden kimse (keşiş, rahibe) votary n.
aşırı derecede dindar kimse holier-than-thou n.
dindar kimse holy joe n.
göstermelik dindar kimse holy willie n.
dindar kadın idolatress n.
dindar erkek devot n.
dindar kimse devote [obsolete] n.
dindar kadın dévote n.
dindar kimse devoto n.
dindar kimse devout [obsolete] n.
vecd ile kendinden geçmiş dindar kimse convulsionary n.
dindar olmayan kimse stranger n.
dindar olmak be devout v.
çok dindar devoutly religious adj.
dindar olmayan nonreligious adj.
göstermelik dindar sanctimonious adj.
dindar geçinen tartuffish adj.
dindar olmayan hickory adj.
dindar geçinen goody-goody adj.
görünüşte dindar olan pious adj.
oldukça dindar semipious adj.
biraz dindar semipious adj.
dindar bir şekilde devotionally adv.
dindar bir şekilde devoutly adv.
dindar bir şekilde godly adv.
dindar bir şekilde piously adv.
dindar bir şekilde godlily adv.
Phrasals
dindar bir şekilde yaşamak saint it v.
Colloquial
(aşağılayıcı) koyu dindar evanjelik hristiyan grubu godsquad n.
sözde dindar craw-thumper [ireland] n.
Idioms
dindar kadın woman of god n.
kilisede çok dindar kimselerin oturduğu köşe amen corner n.
dindar kimse a man of god n.
dindar kimse a man of the cloth n.
gereğinden fazla dindar olmak be more catholic than the pope v.
aşırı dindar olmak be more catholic than the pope (himself) v.
dini bütünden daha dindar olmak be more catholic than the pope (himself) v.
aşırı dindar olmak outpope the pope v.
gereğinden fazla dindar olmak outpope the pope v.
Politics
dindar kesim religious section n.
toplumun dindar kesimi religious section of society n.
Religious
iran'da dindar veya derviş abdal n.
yahudi yasalarına ve ayinlerine sıkı şekilde uyulmasını teşvik etmek amacıyla 3.yy'da kurulan dindar bir tarikatın inanç ve uygulamaları chasidism n.
yahudi yasalarına ve ayinlerine sıkı şekilde uyulmasını teşvik etmek amacıyla 3.yy'da kurulan dindar bir tarikatın inanç ve uygulamaları chassidism n.
dindar kimse religionary n.
dinine içtenlikle sadık olan dindar kimseler the devout n.
kilisedeki bir grup dindar amen corner n.
dindar olmama ungodliness n.
dinginciliği benimsemiş dindar kimse quietist n.
(hristiyanlık'ta) dünyevi zevklerden feragat ederek münzevi yaşam süren dindar kimse renunciate n.
dindar kimse pietist n.
dindar kimse sati n.
dindar kadınların yardım amaçlı oluşturduğu cemaat sisters of charity n.
kalbim temiz diyen dindar solifidian n.
dindar olmayan undevout adj.
dindar olmayan unevangelical adj.
aşırı derecede dindar hyperorthodox adj.
(hristiyanlık'ta) dünyevi zevklerden feragat ederek münzevi yaşam süren dindar kimseye ait veya ilişkin renunciate [rare] adj.
dindar olmayan indevout adj.
bir parça dindar olan semireligious adj.
Archaic
dindar kimse devotionist n.
Slang
dindar mahkum rev n.
aşırı dindar kimse holy joe n.
British Slang
dindar tayfa god squad n.
kilise üyesi dindar kimse devil dodger n.