disappoint - Turc Anglais Dictionnaire

disappoint

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "disappoint" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 17 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
disappoint v. hayal kırıklığına uğratmak
I am perhaps slightly disappointed by the view of the PPE-DE.
PPE-DE'nin görüşü beni biraz hayal kırıklığına uğrattı.

More Sentences
General
disappoint v. boşa çıkarmak
We therefore have a huge responsibility not to disappoint their expectations.
Dolayısıyla onların beklentilerini boşa çıkarmamak gibi büyük bir sorumluluğumuz var.

More Sentences
disappoint v. hayal kırıklığına uğratmak
I was particularly disappointed by the outcome of the Copenhagen Summit on the issues of safety at sea.
Kopenhag Zirvesi'nin denizde güvenlik konusundaki sonuçları beni özellikle hayal kırıklığına uğrattı.

More Sentences
disappoint v. hayal kırıklığı yaşatmak
I am very disappointed in my son.
Oğlumdan ötürü hayal kırıklığı yaşıyorum.

More Sentences
disappoint v. altüst etmek
disappoint v. ümidini boşa çıkarmak
disappoint v. üzmek
disappoint v. umudunu kırmak
disappoint v. umudunu boşa çıkarmak
disappoint v. bozmak
disappoint v. düş kırıklığına uğratmak
disappoint v. yüzünü kara çıkarmak
disappoint v. sözünü tutmamak
disappoint v. mahcup etmek
disappoint v. canını sıkmak
Archaic
disappoint v. görevinden almak
Slang
disappoint adj. hayal kırıklığına uğramış

Sens de "disappoint" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 24 résultat(s)

Anglais Turc
General
disappoint with v. umduğunu bulamamak
He seems disappointed with his son.
O, oğlunda umduğunu bulamamış gibi görünüyor.

More Sentences
Phrasals
disappoint (someone or oneself) with (something) v. (bir şeyle birini/kendini) hayal kırıklığına uğratmak
We are very disappointed with the Council, though.
Yine de Konsey bizi hayal kırıklığına uğrattı.

More Sentences
General
disappoint about v. umduğunu bulamamak
not disappoint v. yüzünü kara çıkartmamak
not disappoint v. yüzünü kara çıkarmamak
disappoint [obsolete] v. geri almak
disappoint [obsolete] v. hükümsüz kılmak
disappoint [obsolete] v. iptal etmek
disappoint [obsolete] v. mahvetmek
Phrasals
disappoint someone with something v. ile hayal kırıklığına uğratmak
disappoint someone with someone or something v. birini biriyle/bir şeyle hayal kırıklığına uğratmak
disappoint someone with someone or something v. birini biriyle/bir şeyle mahcup etmek
disappoint someone with someone or something v. biriyle/bir şeyle birinin canını sıkmak
disappoint (someone or oneself) with (something) v. (bir şeyle birini/kendini) mahcup etmek
disappoint (someone or oneself) with (something) v. (bir şeyle birinin/kendinin) canını sıkmak
disappoint (someone or oneself) with (something) v. (bir şeyle birini/kendini) üzmek
disappoint (someone or oneself) with (something) v. (birini/kendini bir şeyle) hüsrana uğratmak
Speaking
don't disappoint me expr. beni hayal kırıklığına uğratma
you disappoint me the most expr. beni en çok sen hayal kırıklığına uğrattın
you disappoint me expr. beni hayal kırıklığına uğrattın
I will not disappoint you expr. sizi hayal kırıklığına uğratmayacağım
I won't disappoint you expr. seni hayal kırıklığına uğratmayacağım
I won't disappoint you expr. seni mahcup etmeyeceğim
I'd hate to disappoint you expr. seni hayal kırıklığına uğratmak istemem