Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | disarm v. | silahsızlandırmak | ||
We will disarm Saddam Hussein, but first of all let us find a solution to the Middle East. Saddam Hüseyin'i silahsızlandıracağız ama her şeyden önce Ortadoğu'ya bir çözüm bulalım. More Sentences |
||||
General | ||||
General | disarm v. | yatıştırmak | ||
How are you going to disarm Tom? Tom'u nasıl yatıştıracaksın? More Sentences |
||||
General | disarm v. | silahtan arındırmak | ||
Our objective had to be - and still has to be - to disarm Iraq of weapons of mass destruction. Hedefimiz Irak'ı kitle imha silahlarından arındırmak olmalıydı ve hala da öyle olmalıdır. More Sentences |
||||
General | disarm v. | silahsızlanmak | ||
The whole point of this resolution is to give Iraq a chance to disarm peaceably. Bu kararın bütün amacı Irak'a barışçıl bir şekilde silahsızlanması için bir şans vermektir. More Sentences |
||||
General | disarm v. | silahsızlandırmak | ||
Excuse me, but I thought the idea was to disarm Iraq and destroy its weapons of mass destruction. Affedersiniz ama ben amacın Irak'ı silahsızlandırmak ve kitle imha silahlarını yok etmek olduğunu sanıyordum. More Sentences |
||||
General | disarm v. | şüphesini gidermek | ||
General | disarm v. | silahını almak | ||
General | disarm v. | silahsız bırakmak | ||
General | disarm v. | zararsız duruma getirmek | ||
General | disarm v. | yumuşatmak | ||
General | disarm v. | zararsız hale getirmek | ||
General | disarm v. | güvenini kazanmak | ||
General | disarm v. | silahı bırakmak | ||
General | disarm v. | (bombayı vb) etkisiz hale getirmek | ||
General | disarm v. | silah bıraktırmak | ||
General | disarm v. | saldırı veya savunma araçlarından mahrum etmek | ||
General | disarm v. | hasar veremez hale getirmek | ||
General | disarm v. | güçsüz kılmak | ||
General | disarm v. | kalbini kazanmak | ||
General | disarm v. | sinirini yatıştırmak | ||
Aeronautic | ||||
Aeronautic | disarm n. | acil durumlarda uçağı terk etmek için kullanılan kayan botların devreden çıkarılması | ||
Military | ||||
Military | disarm v. | ülkenin ordusunu etkisiz hale getirmek | ||
Hunting | ||||
Hunting | disarm v. | silahı atmak |
Anglais | Turc | |
---|---|---|
General | ||
General | disarm a bomb v. | bombayı etkisiz hale getirmek |
General | disarm the alarm v. | alarmı etkisiz hale getirmek |